"إلى منزلها" - Translation from Arabic to Turkish

    • evine
        
    • Eve
        
    • onun Marsilya
        
    Katılıyorum ama bunları onun evine, tekrar koyana kadar değil. Open Subtitles أُوافقكِ ، لكن ليس قبل ان نرجع هذه إلى منزلها
    Onu evine kadar takip ettiğini söylediğinde orada olmak isterim. Open Subtitles ولابدّ أن أكون هناك حينما تخبرها أنّكَ تتبّعتها إلى منزلها
    Sanık, Ramon Sanchez'i evine çağırdı, onu baştan çıkardı ve zorladı. Open Subtitles المدعى عليها استجرت رامون سانشيز إلى منزلها أغرته و أبرحته ضربا
    Benden de onun evine gidip ekmeğimi paylaşma mı istiyorsun? Open Subtitles إذاً تُريد مني أن أذهب إلى منزلها و نتشارك بوجبة
    Tristana'ya Eve gitmesini söyle. Sonra bu işi iki beyefendi gibi halledebiliriz. Open Subtitles اطلب من تريستانا أن تعود إلى منزلها ثم سنسوي هذا الأمر كسيدين
    Gab beni onun Marsilya Kiremiti dükkanına götürdü. Open Subtitles اصطحبتني (تاكو) إلى منزلها المغربي الطراز
    Onun evine gittiğimizde bir pitonu olduğunu gördüm sanki evcil hayvan gibi. Open Subtitles لقد قابلت فتاةً وعندما ذهبت إلى منزلها كانت تحمل ثعبان الحشائش معها
    Hayır ama şerif yardımcıları paranı aramak için çoktan evine gittiler. Open Subtitles لا، ولكن النواب ديك بالفعل إلى منزلها أبحث عن المال الخاص.
    Sizin onu buraya yeni evine kadar takip etmenizi istemesi gerçeğini gözardı etmeyelim. Open Subtitles بما في ذلك حقيقة أنها تريدكم أن تتبعوها إلى هنا إلى منزلها الجديد
    Bazen bizde kalırdı bazen de ben onu evine bırakırdım. Open Subtitles أحياناً تنام عندنا ، وفي بعض الأوقات آخذها إلى منزلها
    Yazar cemiyetinin bir üyesi olarak, evine taziyelerimi iletmeye gittim. Open Subtitles بصفتي عضو بمُجتمع الكتّاب، ذهبتُ إلى منزلها لتقديم تعازيّ لها.
    Sonra İris, Soğanı evine yemeğe çağırır, TED فتدعو أيريس بصلة إلى منزلها لتناول العشاء
    Biz hızlıca onun evine çıkmak istiyorduk. Open Subtitles نحن نصعد إلى منزلها من أجل ممارسة سريعة للجنس.
    Bill'in tam zamanında Janet'tan ayrılmasıyla, Marina onun evine taşınıyor. Open Subtitles أنفصل بيل عن جانيت قانونيا مما سمح لمارينا بالانتقال إلى منزلها
    Bir gece onu evine bıraktım. Arabada birazcık başladık. Open Subtitles أوصلتها إلى منزلها ذات ليلة، بدأنا نتكلّم في السيارة
    evine gidiyorum A.J. Beni içeri alana kadar da kapının önünden ayrılmayacağım. Open Subtitles سأذهب إلى منزلها وأقف على عتبته حتى تسمح لي بالدخول.
    Dinle, kız 17 yaşında, ve ben onu evine götürüyorum. Open Subtitles والآن أصغِ إلي . إنها بالسابعة عشرة من عمرها ، سآخذها إلى منزلها
    Dün gece yemekten sonra onu evine bıraktım ve sadece nazikçe bileğini öptüm. Open Subtitles الليلة الماضية بعد العشاء اوصلتها إلى منزلها مع فقط
    Şunu söylemeliyim ki, evine mutlu bir kadın olarak gitti. Pekâlâ, dostum. Open Subtitles فلنقل أنها ذهبت إلى منزلها وهي سعيدةٌ جداً
    evine dönseydi sanırım çok paniklerdim. Open Subtitles أعتقد أني كنت لأضطرب لو أنها عادت إلى منزلها
    Daha sonra, ağlamaya başladı ve kusarak Eve gitmek zorunda kaldı. Open Subtitles بعد ذلك بدأت في البكاء و الذهاب إلى منزلها وهي مريضة
    Gab beni onun Marsilya Kiremiti dükkanına götürdü. Open Subtitles اصطحبتني (تاكو) إلى منزلها المغربي الطراز

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more