"إلى هُنا" - Translation from Arabic to Turkish

    • buraya kadar
        
    • beni buraya
        
    • - Buraya
        
    • buraya gelip
        
    • geldim
        
    • Onu buraya
        
    • içeri
        
    • da buraya
        
    • Buraya bir
        
    • buraya getirmek
        
    • bu tarafa
        
    • Hemen buraya
        
    • Buraya gelmek
        
    Böylece seni buraya kadar takip ettim, ve seni pencerede... Open Subtitles وسعيت وراءك إلى هُنا و رأيتك من النافذة مع امرأة،
    Böylece seni buraya kadar takip ettim, ve seni pencerede... Open Subtitles وسعيت وراءك إلى هُنا و رأيتك من النافذة مع امرأة،
    Hoyt domuzun teki. Neden Fransız öldükten sonra beni buraya taşıdıklarını bile bilmiyorum. Open Subtitles لا أعرفُ حتى لِماذا نَقَلوني إلى هُنا بعدَ أن ماتَ ذلكَ الشَخص الفرَنسي
    - Buraya mağrur bir şekilde gelip beni suçumdan bağışlıyor musun? Open Subtitles تَأتي إلى هُنا بكُلِ جَبَروتِك و تُقَرِّر أن تُحَرِرَني مِن ذَنبي؟
    buraya gelip, saçma sapan konuşmaktan daha iyi bir işin yok mu? Open Subtitles أليس لديك شيئ أفضل لتقم به عَن المجيْ إلى هُنا وقول الهراء؟
    Dün gece buraya geldim çünkü bunların hiç biri bana mantıklı gelmemişti. Open Subtitles اتيتُ إلى هُنا اللّيلةُ الماضية. لأنّ لا شئ من هذا يبدو منطقياً.
    Onu buraya siz getirdiniz. İhanetin bedelini ödeyeceksiniz sizi yaramaz kediler! Open Subtitles أنتم من أحضره إلى هُنا ستدفعون الثمن غالياً على خيانتكم لى
    Özrün kabul edildi tabii ki, ama buraya kadar yürümene gerek yoktu. Open Subtitles إعتذارك مقبول بالطبع ، لكن لم تكُن فى حاجة للقدوم إلى هُنا
    Sonra bir kamyona otostop çekmeyi başardım, ama konuşmaya daldığımız için çıkışı kaçırdık, ve sonra buraya kadar gelmeyi istemedi. Open Subtitles ثمَ تمكنتُ من الركوب معَ سائق شاحنة لكننا بدأنا بالحديث و أخطأنا في المَخرَج ثُم لَم يُرِد أن يأتي إلى هُنا
    buraya kadar gelmemiz bile milyonda bir şansken geldik ama hiçbir şey kalmamış. Open Subtitles ظننتُ أنّ السبيل الوحيد لدينا القدوم إلى هُنا، لكنّنا أتينا إلى هُنا دون جدوى.
    Hayır, hayır olmaz. Ağacı buraya kadar getirdik. Noel sabahı mükemmel görünmeli. Open Subtitles لا , لا , لا , لا نحنُ جلبنا الشجرة طيلة الطريقة إلى هُنا يجب أن تظهر بصورة مثالية فى صباح العيد
    Babam beni buraya ilk ünite ortaya çıktığında getirmişti. 23 yıl önce. Open Subtitles أحضرني والدي إلى هُنا في .يوم الأول لخروج الوحدات قبل 23 عام.
    Kızın hatıra fotoğrafı çekmesini izlemek için neden beni buraya getirdin? Open Subtitles لكن لمَ جررتني إلى هُنا حتى تُراقبي فتاة تلتقط صُور ذكريات؟
    - Buraya gelmesini söyle. - Aradım, geri dönmesini bekliyorum. Open Subtitles ـ أحضرها إلى هُنا ـ أنا أنتظرها لكى تُعيد محادثتى
    - Buraya geldiğimizden beri, birçok şarlatanla ve sahte kutsal emanetleri Roma'ya götüren birçok kandırılmış şövalye ile tanıştım. Open Subtitles لقد إلتقيت الكثير من السحرة منذ أن وصلنا إلى هُنا ويتم خِداعى الكثير من الليالى ويقومون بالكذب على فى كُل مرة
    Eğer orada dikilip izleyeceksen buraya gelip yardım etmeni tercih ederim. Open Subtitles المجيء إلى هُنا و مساعدتي أفضل من الوقوف هُناك و مراقبتي.
    İşte bu yüzden emekli oluyorum. Buraya emekliliğimi almaya geldim. Open Subtitles لهذا السبب سأتقاعد، لقد أتيت إلى هُنا لأحصل على مستحقاتى
    Ve Onu buraya getirme kararınız tamamen tesadüf, inanayım mı? Open Subtitles وهل قرارك بإحضارها إلى هُنا هو مُجرد صدفة حسنة ؟
    Belki de Dale arka kapıyı açık bıraktı ve rakunlar içeri girdi. Open Subtitles رُبما ديل ترك الباب مفتوحاً و دخل حيوان الراكون إلى هُنا. نانسي؟
    Hemen bay Preston'ı aradım, sonra da buraya koşup ne yapabileceğime baktım. Open Subtitles لقد إتصلت بالسيد بريستون فى الحال . ثم أسرعت إلى هُنا لأرى ما الذى يمكننى فعله
    Kalkıp benimle bir oyun oynamazsan Buraya bir daha gelmeyeceğim. Open Subtitles ،إذا لم تنهض وتلعب معي .لن أعود إلى هُنا مُجدداً
    - Gel adamım. - Adamım, beni yatağımdan buraya getirmek için mi kaldırdın. Open Subtitles ـ يا رجل، حركتني من سريرَي للنُزُول إلى هُنا ؟
    Teknik olarak savaş o tarafta ama önce bu tarafa gitmemiz gerek. Open Subtitles في الحقيقة ، إن الحرب هُناك. لكن أولاً علينا القدوم إلى هُنا.
    Ama Hemen buraya gelsen iyi olur. Open Subtitles سيكون من الأفضل لك القدوم سريعاً إلى هُنا
    Sergio artık Buraya gelmek istemiyor evlat. Open Subtitles لا يُريدُ سيرجيو الحُضورَ إلى هُنا بعدَ الآن يا بُني

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more