"إليكي" - Translation from Arabic to Turkish

    • sana
        
    • Seninle
        
    • seni
        
    Kendine baksana o kavanoz kafanın sana yaptığı onca şeyden sonra hâlâ onun hakkında tek kelime bile edemiyorsun. Open Subtitles أعني أنظري إليكي , بعد كل ما فعله هذا الأحمق لكي مازلتي لا تستطيعي أن تقولي عنه كلمة سيئة
    Biliyorsun, o herif ortaya çıkmadan önce sana doğru geliyordum. Open Subtitles تعلمين، لقد كُنتُ فى طريقي إليكي عندما تدخّل ذاك الرجُل.
    Bu normal. sana ne olduğunu bilmiyorsun. Open Subtitles هذا طبيعي أنتي لا تَعْرفُي ماذا يجري إليكي.
    Bu yeterli, bu yüzden Seninle konuşmayı sürdürmesine gerek kalmaz, çünkü bunu istemezler. Open Subtitles وذلك كافي حتى لا يستمرون بالتحدث إليكي لأنهم لايريدون ذلك
    - Emma, Seninle özel olarak konuşabilir miyim? - Hayır, konuşamazsın. Open Subtitles إيما هل أستطيع التحدث إليكي على انفراد ؟
    Anne beni duymaya çalış. seni göremiyorum. Open Subtitles انا أحاول الوصول إليكي لا أستطيع أن أراك
    Olumlu düşün. Satışlardan sonra sana göndereceğim tablolar değil para olacak. Open Subtitles بالطبع,فكري بطريقة ايجابية إنه المال الذي سنرسلة إليكي من البيع
    Kaçar kaçmaz sana gelmesini nasıl açıklıyorsun? Open Subtitles كيف تشرحين ذلك , لقد جاء إليكي مباشرة بعد هروبه ؟
    Bu kentte insanlar sana imreniyor. Biliyor musun As? Open Subtitles الناس ينظرون إليكي باعجاب في هذه المدينه
    Buz adamın sana birahane bifteğiymişsin gibi bakmasına sevindin. Open Subtitles أنتي مسرورة لأن رجل الثلج نظر إليكي وكأنكي شريحة من لحم البقر
    Kan şekerim düştü. Elmamı yiyip hemen sana dönüyorum. Open Subtitles .مستوى سكر دمي منخفض سآكل تفاحة وأعود إليكي
    O yakışıklı Darcy, bana da sana baktığı gibi baksa onu asla kaçırmazdım. Open Subtitles أرى ما فيه الكفاية لأعرف إذا كان دارسي الوسيم هذا ينظر إلي ومن طريقة نظرته إليكي الآن لم أكن لأتجاهله
    O sana bakana kadar sanki orada yokmuşsun gibi gelir önce. Open Subtitles أعرف ما هو عدم الشعورك بعدم وجودك في الغرفه حتى ينظر إليكي
    Brielle, sana yalvarıyorum, sakın oraya gitmeyin, tamam mı? Open Subtitles بيريل , أنا أتوسل إليكي لا تذهبي إلى هناك , موافقة ؟
    Bu iş sana kalsaydı çocuklarımız teşekkür notu yazmazdılar bile. Open Subtitles أعني، إذا كان الأمر يرجع إليكي أبنائنا لن يكتبوا حتى ملاحظات الشكر
    Tam ne güzel sohbet ediyorduk. sana içimi döküyordum. Open Subtitles أعني إننا كنا نتحدث محادثة لطيفة و أفضي إليكي
    Pardon, Seninle biraz konuşabilir miyim? Open Subtitles اذا سمحتي لي , هل أستطيع التحدث إليكي دقيقة
    Beulah, otlarla ilgili konuşacaktım ben de Seninle. Open Subtitles بيولاه لقد أردت أن أتحدث إليكي عما حصل ذاك اليوم
    Geri verirdim ama Seninle konuşmaktan ödüm kopuyordu. Open Subtitles لكنت سوف أرجعه لكي .. ولكن كنت خائفاً جداً من التحدث إليكي
    Erkekler seni yarı çıplak bir şekilde görebiliyor. Open Subtitles كل هؤلاء الرجال العاديون يستطيعون فقط النظر إليكي وأنت شبه عارية.
    Değil anlaşılan. Şu anda sana bakıyorum. seni görebiliyorum. Open Subtitles من الظاهر أنه بالعكس أنا أنظر إليكي أنا بإمكاني رؤيتك
    Buraya geldiğinde seni tanıyamadım bile. Open Subtitles أنا حتى لم أتعرف إليكي عندما إتيتِ إلينا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more