"إليهِ" - Translation from Arabic to Turkish

    • ona
        
    • Onunla
        
    Kadınlar yardım için ona gidiyor ve kurban haline geliyorlar. Open Subtitles تذهبُ المرأةُ إليهِ للحصولِ على المساعدةِ وينتهي بِها الأمرُ كضحية.
    Evet, bu kişi ona Light Bringer diye sesleniyor ki her nasılsa bu onun için çok önemli. Open Subtitles الشخص الذي يُدعى جالب الضوء، هام بالنسبة إليهِ بطريقة ما.
    ona nasıl baktığını görmediğimi mi sanıyorsun? Open Subtitles أتخالين أنـّي لا ألاحظ كيف تنظري إليهِ ؟
    Her şey iyi olacak. Onunla sadece konuşmak istiyoruz. Sorun yok. Open Subtitles سيكون الأمر على ما يرام، نودّ التحدث إليهِ ، و حسب.
    Bir zamanlar Onunla yakın olmuş olabilirsiniz ama artık değilsiniz. Peki ne oldu? Open Subtitles ربّما كنتِ قريبة إليهِ يوماً ما، لكنّكِ لستِ كذلك الآن، لذا ماذا حدث؟
    Her şey iyi olacak. Onunla sadece konuşmak istiyoruz. Open Subtitles سيكون الأمر على ما يرام، نودّ التحدث إليهِ ، و حسب.
    Tamam, arama ekibine katılıyoruz. ona geri dönmeyeceğine dair güvenmiyorum. Open Subtitles حسنٌ، سنشرع في حفلٍ من البحثِ الآن، لستُ أستبعد عودتها إليهِ.
    Bilmiyorum ama her şey dönüp dolaşıp ona dayanıyor. Open Subtitles لا أدري، لكن يبدو أن كلّ خيط يعود إليهِ.
    Seni düğünü iptal etmeye ikna etmeye çalıştıktan ve senin kabul etmemenden sonra ona yazmış. Open Subtitles أياً كان الأمر، كتبت إليهِ بعد أن حاولت إقناعك بإلغاء الزفاف و أنت لم تفعل
    Ve ahtapot ona bakar... ..sonra da gitarı daha önce kimsenin çalmadığı çalmadığı kadar iyi çalar. Open Subtitles والأخطَبُوط نَظَر إليهِ وعَزَفَ أفضَلَ مِن أيّ شَخصٍ قَد عَزفَ جِيتَاراً عَلَى الإطلاق
    Evet ama ona karşı ciddi değildim. Open Subtitles حسنٌ، لقد كنتُ مُخلصاً في إعتذاري إليهِ
    İş yerinde. Şimdi seni ona götüreceğim. Open Subtitles في العمل, سوف أخذكَ إليهِ الآن
    Beni alıp ona götürmek için birkaç çocuk yolluyor. Open Subtitles سيرسل بعض الفتيان ليأخذونني إليهِ
    ona sürpriz saldırı düzenlenmez. Bunun için çok zeki. Ama... Open Subtitles لا يُمكُنني الإندفاع إليهِ فحسب ... طريقتةُ ذكيّة لِلغاية مِن أجل ذلك
    İşte bu yüzden, Onunla konuşurken onu okuyamadın. Open Subtitles ولهذا لم تلاحظي عليه شيءٌ عندما تحدثتي إليهِ.
    Seni geri zekâlı. Sadece Onunla konuşmanız gerekiyordu. Open Subtitles أيها الأحمق كان الأجدر بك أن تتحدثَ إليهِ فقط
    Gördüm. Geçen sene. Onunla konuştuğumu sanıyordum. Open Subtitles فعلتُ ذلك السنة الماضية، حسبتُ أنّي كنتُ أتحدّث إليهِ.
    O zaman tam da bu vakit böyle bir yerde Onunla karşılaşmak ne şans. Open Subtitles يالنا من مَحظوظين كي نأتى إليهِ هُنا فى هذا الوقت والمكان.
    Bilmiyorum, ama Onunla konuşmaya gidip, bunu öğrenmeliyim. Open Subtitles لا أعلم، ولكنّني سوف أتحدّثُ إليهِ وأكتشِف ذلك
    Onunla konuşur musun lütfen? Sana saygı duyuyor. Open Subtitles تحدث إليهِ رجاءً، إنّه يعتبر بكَ قدوةً.
    Topluluk hakkında Onunla konuştunuz mu? Open Subtitles الم تتحدثي إليهِ بشأن الدائرة ؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more