"إلّا إذا" - Translation from Arabic to Turkish

    • tabii
        
    • sürece
        
    • Tabi
        
    • o başka
        
    tabii bana söyleyecek birşeyin yoksa, bilmem gereken herhangi birşey? Open Subtitles إلّا إذا لديك شيئ ما لإخبارني, شيئ ما أحتاج إلى المعرفة ؟
    tabii çöp arabası çalmadılarsa. Open Subtitles على أيّ حال، الدور السفليّ محصّن. إلّا إذا كانتْ لديهم سيّارة قمامة.
    tabii hoşuma gitmeyen bir şey yapmadıkları sürece. Sonra onların yağda yumurtalarını, yağlarım ve yumurtalarımla tanıştırıyordum. Open Subtitles إلّا إذا فعلتم شيئاً لا يعجبني، عندها أعرّف البيض و اللحم على شبيهها لديّ.
    Zetsu kullanıyoruz, büyük bir hata yapmadığımız sürece bizi fark etmemeleri lazım. Open Subtitles نحن نستخدم ''الزيتسو''، لذا فلن يكشفانا إلّا إذا حدث شيء سيّء بحقّ.
    Evet de sen zırnık bile almayacaksın. Arabayı sen çekmek istemediğin sürece. Open Subtitles نعم، لكنّك لن تنال شيئاً منه إلّا إذا قبلتَ أنْ تجرّ العربة
    Gulimot yavruları martılara karşı savunmasız Tabi babaları zamanında yetişemezse. Open Subtitles ليس لدى فراخ الغلموت ..وسيلة دفاع أمام النورس إلّا إذا وصل الأب في الوقت المطلوب
    Bir şey yapmayacaksın, Tabi bu kalbi alıp sıktığımda ne olacağını görmek istemiyorsan. Open Subtitles لا، لن تفعل شيئاً إلّا إذا كنت تريد أنْ ترى ماذا سيحدث عندما أقتلع هذا القلب وأضغط
    tabii mumdan bir zarf kapatma mührü olmak istiyorsan o başka. Open Subtitles إلّا إذا أردتَ أنْ تكون ختماً شمعيّاً على مغلّف
    tabii kizilardiç atesine yakalanmak istemiyorsan. Open Subtitles إلّا إذا كنت تريد المُخاطرة بالإصابة بالحُمة القلاعيّة.
    tabii bir Kızılderili'yle timsahın güreşini görmek istiyorsan başka. Open Subtitles إلّا إذا كنت تريدين رؤية سيمينول هندي يصارع تمساحاً.
    tabii bunu yapan kişi sizi tekrar bulmayı başaramazsa. Open Subtitles إلّا إذا وجدك الشخص الذي أطلق عليك النار مُجدداً.
    tabii kimsenin hatırlamadığı için lanet bir yıl içinde tanışmadıysak... Open Subtitles إلّا إذا كان خلال تلك السنة المزعجة التي لا يتذكّرها أحد
    tabii içinde işine yarayan bir şey yoksa... Değil mi, dostum? Open Subtitles إلّا إذا كان فيه مصلحة لك أليس كذلك يا صاح؟
    tabii yapacağın şey aptalca olmadığı sürece. O zaman sana aptalca diyorum. Open Subtitles إلّا إذا اعتبرتُ الأمر غبيّاً جدّاً حينها سأخبركِ
    Hücreden çıkarılmadığı sürece başka bir şey söylemeyecek. Open Subtitles رفض أن يقول المزيد إلّا إذا تم استدعائه خارج مبنى السجن.
    Tammy Kent ile aramda senin hastan olduğumuz sürece hiçbir şey olmayacak. Open Subtitles لا شيء سيحدث مع تامي كينت حتى أو إلّا إذا لم نعد في العلاج
    Aşırı ödemediğin sürece sanattan para kaybedemezsin. Bu iyi bir fiyat. Open Subtitles لن تقوم بخسارة الأموال على اللوحات الفنية إلّا إذا قمت بدفع المال أكثر من اللازم، هذا سعرٌ جيّد
    Ben 9 yaşımdayken kameralar çalışmadığı sürece böyle bir şey söylemezdin. Open Subtitles عندذاكَ ما كنت لتتفوّه بإطراءٍ كهذا إلّا إذا وجّهت عدسات الكاميرات إليكَ أوّلاً.
    Hiçbiri silah ismine benzemiyor Tabi bizi ölümüne sıkmak istemiyorlarsa. Open Subtitles لا هذا ولا ذاك يبدو سلاحًا إلّا إذا خططا لإضجارنا حتّى الموت.
    O zamana kadar Tabi. Gerçeğin kendisi bir lanet olabilir, dostum. Open Subtitles إلّا إذا كانت لن تحررك، ربّما الحقيقة لعنة يا صاح.
    tabii kalmayı planlamıyorsan o başka... Open Subtitles إلّا إذا لمْ تكوني تخطّطين لإبقائه

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more