O, geriye çok güzel yılları kalan güzel bir kadın. | Open Subtitles | إنها إمرأة جميلة و مازال أمامها الكثير من السنوات الجميلة |
Neden mi bayan? Yalnız yaşayan güzel bir kadın. | Open Subtitles | لماذا , سيدتى, إمرأة جميلة تعيش بمفردها؟ |
ben bunun ne kadar zor olduğunun farkındayım, güzel bir kadınsın, seni beğendiğim için sokaklarda nasıl uyurdun. ve banyonu nerede yapardın... mahvedin bu serseriyi! | Open Subtitles | أنا مدرك كم سيكون من الصعب على إمرأة جميلة مثلك النوم على الطرق وأين تقضين حاجات أقضى على هذا النذل |
güzel kadın. Onca zorluğa rağmen benimle kaldı. | Open Subtitles | إمرأة جميلة وقفت بجانبي في العديد من الأزمات |
güzel bir kadının öpücüğü, bir köpeğin yalaması ve ölümün öpücüğü. | Open Subtitles | فقبلة من إمرأة جميلة أو من شفاه كلب أو قبلة الموت |
Doğru. Out of Africa ve Pretty Woman karışımı. | Open Subtitles | صحيح، إنه مزيج بين (إلى أفريقيا) و(إمرأة جميلة) |
Merdivende güzel bir kadınla tanışmak için uçak kazasından kurtulursun. | Open Subtitles | طائرتك تحطمت و أنت الآن مع إمرأة جميلة في الدرج |
Yatağımda güzel bir kadın banyomda da Ölü bir adam var. | Open Subtitles | هنالك إمرأة جميلة في سرييري ورجل ميَت في حمَامي |
İnan bana, asla güzel bir... kadın gibisi yoktur. | Open Subtitles | و نساء. دعني أخبرك ليس هناك شيء مثل إمرأة جميلة |
Kısaca, dişi-mantis çok güzel bir kadın görünümüne bürünür... | Open Subtitles | من الأساس ، فرسة النبيّ تأخذ مظهر إمرأة جميلة |
Seni her gördüğümde kolunda güzel bir kadın oluyor. | Open Subtitles | كل مرة أراك فيها, أجد إمرأة جميلة تتأبط ذراعك |
Çok güzel bir kadınsın, ama en üst limitte değilsin. | Open Subtitles | أنتِ إمرأة جميلة, و لكن أنتِ لم تصلي إلى الحد الأقصى كاملاً. |
güzel bir kadınsın. Seni bıraktığı için deli olmalı. | Open Subtitles | أنت إمرأة جميلة هو بالتأكيد مجنون لتركك |
Çoğu kişi, erkeklerin dikkatini dağıtmak için güzel kadın kullanır. | Open Subtitles | أكثر الناس يظنون أنه لصرف إنتباه مجموعة من الرجال فإن أفضل طريقة هو استخدام إمرأة جميلة |
Ve ben güzel kadın için kapıyı tuttum, ağlayarak. | Open Subtitles | و العدوى تنتشر في كل كلمة و أنا وقفتُ عند باب إمرأة جميلة أبكــي |
Verdiğin sözler de tek hayâlı yüzünü güzel bir kadının "lotusuna" gömmek olan ağzı süt kokan Hintli bir çocuğa verilen sözler de mi boş? | Open Subtitles | وأعتقد أيضا أن هذا ينطبق على اوعد الذى قطعته للفتى الغبى من الهند الذى كان حلمه الوحيد أن يدفن وجهه فى جسد إمرأة جميلة |
Bu Julia Roberts'ın Pretty Woman*da fahişeyken giydiği elbisenin aynısı. | Open Subtitles | (هذا حقًا الفستان الذي إرتدته (جوليا روبيرتس (كعاهرة في فيلم (إمرأة جميلة |
Ama güneş yanığı gibi görünen fesli bir adam yerine güzel bir kadınla görüşmeniz daha az şüphe çeker diye düşünüyorum. | Open Subtitles | أعتقد أنك لست واضحا أن تتحدث مع إمرأة جميلة أفضل من أن تتحدث مع رجل بطربوش |
Eğer bir gün beni aldatacak olursan bunu gerçekten güzel biriyle yap. | Open Subtitles | إذا فكرت أن تخونني يوما تأكد أنك تخونني من أجل إمرأة جميلة حقاً |
Bu kaltakların hepsi kendini Özel Bir Kadın filminde sanıyor. | Open Subtitles | كلّ واحد من هؤلاء الحمقى يظن أنّ هذه "إمرأة جميلة". |
Ölümcül bir hata yapıp o çok güzel kadını tanıyana kadar. | Open Subtitles | حتى يوم مشؤم قابلت إمرأة جميلة |
Güzel bir kadına sikim kalkmış, buna inanmak o kadar zor mu? | Open Subtitles | لِمَ من الصعب التصديق أنه يمكنني الإنتصاب لأجل إمرأة جميلة ؟ |
güzel bir kadındı, onun ığraşmasını istemedim. | Open Subtitles | كانت إمرأة جميلة . وأنا لم أرد أن تضيع |
- Şu kadının güzelliğine bak. | Open Subtitles | يالها من إمرأة جميلة |
Senin gibi hoş bir hanım için pek alaycı bir yorum. | Open Subtitles | مثل ملاحظة متهكمة من إمرأة جميلة |