Yani sanal gerçekliğin potansiyeli devasadır. | TED | ولذا فإن إمكانيات الواقع الإفتراضي هائلة. |
Dahası, Afrika'nın yırtıcı kuş turizminde, dünyaya liderlik etmek için çok büyük bir potansiyeli var. | TED | وعلاوة على ذلك، هناك إمكانيات هائلة تجعل من إفريقيا رائدة في مجال سياحة الطيور في العالم. |
Ve bu kişinin bizim mesajımızın boyutlarını aktarmak için mükemmel bir potansiyeli vardı ister vahşi hayatı korumak için olsun isterse sağlık mevzularında olsun. | TED | وكان هذا الشخص لديه إمكانيات لا تصدق لنشر جوانب رسالتنا، سواء كان ذلك يتعلق بحفظ الحياة البرية أو الوقاية الصحية. |
potansiyel gördüğümüz köylü kızlara dört yıl süreyle tam burs veriyoruz. | TED | نقدم منحا دراسية لأربع سنوات كاملة لفتيات القرى اللواتي نرى فيهن إمكانيات |
Unutmayalım ki, Afrika çeşitli doğal kaynaklardan zengin ve buna önemli yenilenebilir potansiyel de dahil. | TED | ودعونا لا ننسى أيضًا أن أفريقيا تتمتع بموارد طبيعية هائلة، بما في ذلك إمكانيات متجددة معتبرة. |
Bir şey yapmayı bildiğinden değil ama, gerçekten çok potansiyelin var. | Open Subtitles | أنت لا تَعْرفي كَيفَ تَعمَلين أيّ شئُ، لكن لديك إمكانيات كثيرة. |
İnsanlığın potansiyeli. Oma'nın benim içimde gördüğüyle aynısı. | Open Subtitles | إمكانيات الجنس البشري هذا نفس الشيء الذي رأته أوما فيّ |
Senin zihninin potansiyeli benimkinden de fazla. | Open Subtitles | إمكانية عقلك أكبر بكثير من إمكانيات عقلي |
Bence potansiyeli bildiğimiz bütün ecza ürünlerinden daha büyük. | Open Subtitles | إمكانيات أفضل من أي شركة أدويـة تقليدية كما أعتقد |
Çocuğun potansiyeli çok fazla. Leydi Ludlow'u buna ikna etmeyi ummuştum. | Open Subtitles | الصبي لديه إمكانيات كثيرة كنت آمل إقناع السيدة ليدلو بهذا |
Aslında, bu konuda daha önce hiç kafa yormamıştım ama bir şeyler kafama dank etti ve harika potansiyeli olan bir DNA taşıdığını anladım. | Open Subtitles | حسنا، صدقا لم أكن أفكر بذلك مطلقا لكن إتضح لي أنك تحملين حمضا نوويا ذا إمكانيات عظيمة |
Biraz dagilmis, bir parça yatakta güvensiz, ama potansiyeli var. | Open Subtitles | مهزوز بعض الشيء, غير آمن إلى حد ما في السرير ربما, لكن لديه إمكانيات |
Aldığım emir buranın potansiyel bir maden olarak durumunu belirlemek. | Open Subtitles | أوآمري هي للبحث حول إمكانيات التعدين في هذه المنطقه.. |
İhtiyaç duyulduğunda öne çıkmazsan potansiyel sahibi olmanın ne anlamı var? | Open Subtitles | على أى حال ما المغزى من تملك إمكانيات إذا لم تتصرف حين تكون مُحتاجاً |
Bu yaratıklarda, ulusal güvenliğimizi yıllarca koruyacak potansiyel mevcut, ve uygulanabilme alanları limitsiz. | Open Subtitles | إمكانيات هذه المخلوقات الحادة قد تؤمن أمننا القومي لعقود وفوائدها بلا حدود |
Çünkü siber güvenlik takımımızın güncel başarısına rağmen şirketimiz hâlâ 72 potansiyel korsan saldırısına karşı savunmasız durumdadır. | Open Subtitles | إمكانيات التكنولوجيا لأنه برغم النجاح الأخير لقسم الحماية الإلكتروني |
Buna göre bu işten anlıyorum ve senin büyük bir potansiyelin var. | Open Subtitles | تقول أنني أعرف عمّا أتحدث وأن لديك إمكانيات رائعة |
Asil bir savaşçı olmak için yeterince potansiyelin var, ama herşeyi oluruna bırakıyorsun ve herkesin de etrafında olmasını istiyorsun. | Open Subtitles | لديك إمكانيات نبيلة لمحارب عظيم وكل من حولك |
Birkaç hafta önce sirketime, muazzam yükselme potansiyelinin yani sira çok küçük azalma riski bulunan angarya hisseleri hakkinda bilgi isteyen bir kart göndermissin. | Open Subtitles | أرسلت لشركتي بطاقة بريدية منذ بضعة أسابيع تطلب معلومات عن أسهم رخيصة لها إمكانيات كبيرة مع مخاطرة قليلة جداً هل هذا يذكرك بشيء؟ |
Ekibim ve ben küresel alanımızı büyütüyoruz ve bu teknolojinin potansiyelini görmeye başlıyoruz. | TED | أنا وفريقي نزيد من مساهمتنا على مستوى العالم، وبدأنا نرى إمكانيات هذه التكنولوجيا. |
Olasılıklar hep vardır, ama insanlar her zaman kötülüğü seçerler. | Open Subtitles | الناس لديهم إمكانيات أخرى ولكنهم دائمًا ما يختارون الشر. |
Açıkçası insanlardaki gerçek evrimi taklit etmek istemedik, çünkü evrim sürecindeki farklı olasılıklara bakmak çok daha ilginç. | TED | فالواقع لم نرغب في إعادة التطور مع الانسان، لأنه أكثر إثارة أن ننظر في إمكانيات بديلة في التطور. |
Hayatın sonsuz olasılıklarını keşfetmekte özgürdüm. | TED | كنت حرة لاستكشاف إمكانيات الحياة بلا حدود. |