"إنتظارنا" - Translation from Arabic to Turkish

    • bekliyor
        
    • bekleyen
        
    • beklerken
        
    • beklersek
        
    • bekliyorlar
        
    • bekliyorlardı
        
    Cesedi çıkar, istenen yere götür. Para orada bizi bekliyor olacaktı. Open Subtitles نبش القبر ، و نقل الجثة المال كان هناك في إنتظارنا
    Daniel döndüğümüzde aynı sorunlar bizi bekliyor olacak. Open Subtitles ستكون مشاكلنا فى إنتظارنا هنا حال عودتنا
    Ve annemiz hala bizi bekliyor. Open Subtitles وأمّنا ما زالت فى إنتظارنا للعودة الشمس تتعب وتضع
    Eve geldiğimizde bizi bekleyen dedektifi görüşümüzün üzerinden 10 yıl geçti. Open Subtitles عشر سنوات منذ عُدنا للمنزل ووجدنا ذلك المُحقق في إنتظارنا.
    Tabi, arama izninin gelmesini beklerken tüm binayı kapatabiliriz de yani istediğiniz buysa. Open Subtitles حسناً, يمكننا أن نُغلق المبنى أثناء إنتظارنا لمذكرة تفتيش هل ذلك ما ترغبين بهِ؟
    Korkarım ne kadar beklersek işimiz o kadar şansa kalacak. Open Subtitles أخشي أنه كلما طال إنتظارنا كلما كان للحظ دوراً أوفر
    Acele et hadi, aşağıda bekliyorlar. Open Subtitles أسرع، فلنذهب إنهم في إنتظارنا بالأسفل
    Hayır, ben değildim. General Hammond bizi değerlendirme odasında bekliyor. Open Subtitles لا، جينرال هاموند فى إنتظارنا فى غرفة الإجتماع
    Uçak indiğinde İç Güvenlik'ten ajanlar bekliyor olacak. Open Subtitles فريق من ظباط الأمن الوطني سيكونون في إنتظارنا عندما نهبط
    Daha fazlası bizi bekliyor olabilir. Open Subtitles ربما يكون هُناك العديد منهم في إنتظارنا.
    Annen orada bizi bekliyor. Son kez yüzeceğiz. - Hayır. Open Subtitles أمك في إنتظارنا هناك، سنسبح لأخر مرة فقط
    Avluyu izleyen kimse olmayacak 4. kata çıkacağız, pencereler açık olacak orada üniformalı bir polis bizi bekliyor olacak. Open Subtitles لا أحد سوف يراقب الفناء سوف نصعد إلى الطابق الرابع النافذة سوف تكون مفتوحه ملابس الشرطة سوف تكون في إنتظارنا هناك
    Annemizle babamız birlikte sizi bekliyor. Open Subtitles الآن، ستكون أمي جالسة مع أبي في إنتظارنا
    Saat 10:00'a geliyor, ve Atticus bizi bekliyor. Open Subtitles الساعة العاشرة تقريباً اتيكاس" فى إنتظارنا"
    Fakat bizi bekliyor olabilirler. Open Subtitles نعم و لكنهم سيكونون في إنتظارنا
    Katherine, İtalya bekliyor. - Gidelim. Open Subtitles "مرحباً ، "كاتارينا إيطاليا" الجميلة في إنتظارنا"
    - Bir ara buraya bizi bekleyen bir ceset olmadığında da gelmeliyim. Open Subtitles يجب أن آتي إلى هنا يوماً ما عندما لا تكون هناك جثّة في إنتظارنا.
    Yolu göstereyim. Bizi bekleyen önemli insanlar var. Open Subtitles سأريك الطريق، لدينا بعض الأشخاص المهميّن في إنتظارنا.
    - Bir ara buraya bizi bekleyen bir ceset olmadiginda da gelmeliyim. Open Subtitles يجب أن آتي إلى هنا يوماً ما عندما لا تكون هناك جثّة في إنتظارنا.
    Demek biz beklerken siz de bunu yapıyorsunuz. Open Subtitles إذا هذا هو ما تقعلونه أثناء إنتظارنا
    Daha fazla beklersek, daha da kötüleşecek. Open Subtitles إنتظارنا طال كلما حالتها ستسوء
    Bizi bekliyorlar. Open Subtitles إنهم في إنتظارنا
    O gün kiliseye gidiyorlar. Yok, bizi bekliyorlardı. Open Subtitles إنه يوم الكنيسة لا، كانوا في إنتظارنا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more