"إنتظارها" - Translation from Arabic to Turkish

    • beklediğim
        
    • beklediği
        
    • bekliyordu
        
    • beklenen
        
    Şimdi en son testte. Bir senedir beklediğim an. Open Subtitles والآن ، حان وقت الإختبار النهائى اللحظة التى كان علىّ إنتظارها عام كامل
    Şimdi en son testte. Bir senedir beklediğim an. Open Subtitles والآن ، حان وقت الإختبار النهائى اللحظة التى كان علىّ إنتظارها عام كامل
    Şimdi hepinizin sabırsızlıkla beklediği... gecenin en önemli olayına geldik. Open Subtitles الأن نأتي للحدث الرئيسي لهذه الأمسية التي كان الجميع في إنتظارها
    Şimdi hepimizin beklediği an. Open Subtitles الآن اللحظة التي كنا في إنتظارها جميعاً.
    Onu kırmızı bir BMW bekliyordu. Open Subtitles وسيارة بي إم دبليو حمراء في إنتظارها
    Annesi onu bekliyordu, onun yanında olmak istiyordu, fakat... Open Subtitles أمها لن تبتعد عن (كولونيا أنابرا) تريد أن تظل هناك في إنتظارها بالبيت
    Bayanlar ve baylar! Sizlere uzun bekleyişinizin ardından büyük şampiyonu takdim edeceğim. Bayanlar baylar, işte uzun zamandır beklenen Çin-Batı boks turnuvası. Open Subtitles سيّداتي و آنساتى ، ها هي المباراه التى طال إنتظارها ، اللّقاء بين الملاكمة الصينية و الغربية.
    İşte beklediğim buydu. Open Subtitles انها ما كنت في إنتظارها صغيرتي
    Sen uzun zamandır beklediğim mektup musun, Gloria? Open Subtitles هل أنتي رسالتي التي طال إنتظارها يا (غلوريا)؟
    Bunlar bilek güreşi soruları ama asıl önemli olan empati içeren sorular sorabilmek nadiren çıkıveren bu gibi sorular aslında söyleşenin bir ömür boyu sorulmasını beklediği türden sorulardır. TED الآن، كانت تلك الأسئلة صراعاً بالكلمات، و لكنني أريد أن أخبركم عن الأسئلة المتعلقة بشكل كبير بالتعاطف و تلك في معظم الأحيان هي الأسئلة التي كان الكثيرون في إنتظارها طوال حياتهم.
    Parlak bir geleceğin onu beklediği çok açık." Open Subtitles ومن الواضح ان لديها مستقبل باهر فى إنتظارها
    O anda, annem onun beklediği tek kişiydi. Open Subtitles فى هذه اللحظة و التى كان فى إنتظارها
    Onu görmek istemiş. Babam, Carson Springs'te bir barda oturmuş onu bekliyordu ama gitmeye korktuğu için ben onun yerine ben gittim. Open Subtitles كان في إنتظارها بحانة في (كارسون سبرينغ)،
    Özlemle beklenen ikinci bir cephe... Open Subtitles أنها الجبهه الثانيه التى طال إنتظارها

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more