"إنتظاري" - Translation from Arabic to Turkish

    • bekliyor
        
    • bekleyen
        
    • beklemek
        
    • beklerken
        
    • bekliyordu
        
    • bekliyorlar
        
    • beklediğimi
        
    • beklemeliydin
        
    Eminim ki beni daha çok büyük zorluklar bekliyor. Open Subtitles لا شك أن هناك الكثير من الصعوبات في إنتظاري
    Toplantım çıktı 3 te geri dönücem,sonra Starbucks bekliyor Open Subtitles سأعود في الثالثة، أريد أن أجد القهوة في إنتظاري
    Yaklaşık 250 bin dolarım ve bu yolun sonunda beni bekleyen 350 binle biraz bozukluk var. Open Subtitles لدي حوالي 250 ألف دولار و 350 أخرى و بعض الفكة في إنتظاري في نهاية هذا الطريق
    Eminim öyledir ama, içimden bir ses oraya gitmemi bekleyen bir özel timin olacağını söylüyor. Open Subtitles هذا يبدو جيداً, ولكن هُناك شيئاً يقول لي إنه سيكون في إنتظاري جولة مع فريق إقتحام
    Ve eğer beni beklemek isterse, ne ala! Beni bekleyebilir! Open Subtitles واذا كان يريد الانتظار، حسناً يستطيع إنتظاري
    O zaman, sende beklerken biraz çalışırdın. Open Subtitles يمكنك إنجاز بعض أعمال الطرقات أثناء إنتظاري
    Sabaha karşı eve girdiğimde, tüm aile beni bekliyordu. Open Subtitles لقد رجعتُ للمنزل في الواحدة صباحاً. وكانت جميع عائلتي في إنتظاري.
    Altı tane taş gibi hatuna ben keşfettim dedim ve seni bekliyorlar, tamam mı? Üzerine çok fazla düşme! Open Subtitles لدي 6 فتايات جميلات بإنتظارني هناك جالسين على الكنبه في إنتظاري
    Bunu ne kadar süredir beklediğimi tahmin bile edemezsiniz. Open Subtitles لا يمكن أن يكون لديكم أدنى فكره عن طول إنتظاري لهذا
    İyi bir konumdaydım. Beni beklemeliydin evlat. Open Subtitles كان عليك إنتظاري يا بُني.
    Sam bana sürekli aynı şekilde bakıyor, sanki beni bekliyor. Open Subtitles وسام يستمر بالتحديق لي كما لو كان في إنتظاري أو شيء ما
    Kocaman, anlamsız, içi boş bir boşluk günlerimin eşiğinde asılmış, beni bekliyor. Open Subtitles معلقة على حافة أيامي في إنتظاري
    Çok isterdim, ama büyükannem orada ve beni bekliyor. Open Subtitles أود ذلك ، لكن جدتي هناك و هي في إنتظاري
    bekliyor olmalı değil. bekliyor! Open Subtitles لا تقل إنها في إنتظاري هي في إنتظارك
    Kızım dışarıda beni bekliyor. Open Subtitles إبنتي مرابضه بالخارج فى إنتظاري
    Hey, işine karışmış olmak istemiyorum ama eğer senin yerinde olsaydım ve Mavi Ay Oteli'nde geri dönmemi bekleyen öyle küçük çekici bir manitam olsaydı kesinlikle burada benimle oturup konuşuyor olmazdım. Open Subtitles يا، أنا لا أريد لكي أكون يخبرك عملك، لكن لو كنت مكانك وأنا كان عندي شيء صغير جميل مثل ذلك إنتظاري خلفي في فندق ضوء القمر،
    Ama bunu dört gözle bekleyen tutumum var değil mi? Open Subtitles ولكن هناك مهانة في إنتظاري ألست محقة؟
    Ön tarafta beni bekleyen altı kafa daha var. Open Subtitles لدي ستة رؤوس أخرى في إنتظاري مسبقاً.
    Bi 10 ay daha beklemek gerçekten dayanılmaz olacaktı Open Subtitles فكرة إنتظاري لعشرة أشهر قمرية كانت لا تحتمل
    beklerken sıkıldım ben de işi ilerletip projeyi tamamladım. Open Subtitles لقد مللت أثناء إنتظاري لكم لهذا فقد قمت بعمل المشروع بأكمله لوحدي
    Sonra geldiğimde, kamyonet ve bomba beni bekliyordu. Ne var? Open Subtitles و عندما رجعت وجدت الشاحنة و بداخلها القنبلة في إنتظاري ماذا؟
    Beni tutuklamak için disariya adim atmami bekliyorlar. Open Subtitles إنّهم في إنتظاري لأغادر حتى يقبضوا عليّ.
    Ne zamandır orada beklediğimi biliyor musun? Open Subtitles هل تعرف كم مضى على إنتظاري هنا؟
    Beni beklemeliydin. Open Subtitles كان عليك إنتظاري

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more