| Pekâlâ, çocuklar şuna Bakın, açık hava eğitimi zamanımız gelmiş. | Open Subtitles | حسناً، يا أطفال، إنظروا إلي ذلك حان وقت التعلّم العملي |
| Yine hangi çeşit bir bela çıkarmaya çabalıyor bu? İşte Bakın. | Open Subtitles | ما نوع المشاكل التى يحاول ان يقوم بها الأن؟ هنا، إنظروا. |
| Eğer büyük rakamlar görmek istiyorsanız, kalp hastalığıyla ilgili Şu rakamlara bir Bakın. | TED | إذا أردتم الأرقام الكبيرة الحقيقية، إنظروا إلى هذه الأرقام عن مرض القلب. |
| Güzel Tanrım, Şu halimize bak! Tamam, rahip söylediklerinde haklı. | Open Subtitles | يا إلاهي إنظروا ماذا يحدث لنا تماما كما يقول الواعظ |
| Ve bak burada ne varmış. Kara borsa bir kıyafete benziyor. | Open Subtitles | و إنظروا ما لدينا هنا، تبدو أنها ملابس من السوق السوداء |
| Bu kadar komik birşey görmüş müydünüz? Şu kulaklara Bakın. Hey, çocuklar, şuna Bakın! | Open Subtitles | أكثر شيئا مسليا رأيتموه, إنظروا إلى آذانه |
| - Ölülere Bakın, tanıdıklarınız var mı. | Open Subtitles | إنظروا إلى الموتى، إذا كنتم . تعرفوهم أم لا |
| Cesetler kamyondadır. Sırayla Bakın. | Open Subtitles | . إنظروا وأخبرونا لو أنكم تعرفنهم . إن الجثث في الشاحنة |
| Şuraya Bakın, oturmuş konuşuyorlar. Hiç hareket yok. | Open Subtitles | إنظروا إلى هذا، يجلسون ويتحدثون، ولا عمل؟ |
| Kasık kemiğine Bakın, kuşlardaki gibi geriye doğru kıvrık. | Open Subtitles | إنظروا إلى عظام العانة مقلوب نحو الأعلى كعظم الطير |
| Şu adama Bakın. Grup yapmak yerine huzurevinde olmalıydı. | Open Subtitles | إنظروا إلى هذا الرجل ينبغي أن يكون في دار المسنين وليس بلعبة ثلاثية |
| Saate Bakın. Bize nasıl bir işin olduğunu söylemedin Jerome. | Open Subtitles | أوه إنظروا إلى الوقت إذا يا جيرموأنت لم تخبرنا ما هو مجال عملك ؟ |
| Kendinize Bakın. Harika bir çift oldunuz. | Open Subtitles | إنظروا لأنفسكم, فكل منكم الشريك المناسب للآخر |
| Kendinize bir Bakın. Çok güzelsiniz. | Open Subtitles | إنظروا إلى أنفسكم أنتم الإثنتين, فأنتن جميلات |
| Teşekkürler. Şuna Bakın. | Open Subtitles | إنظروا لهذا, صديقى الصغير قرر أن يصعد للساحة |
| Bakın Hyde konusunda ne yapacağız, sanırım birilerine söylemeliyiz. | Open Subtitles | إنظروا, ما الذي سنفعله بخصوص هايد؟ أعتقد أن علينا إخبار أحد |
| Ve bak burada ne varmış. Kara borsa bir kıyafete benziyor. | Open Subtitles | و إنظروا ما لدينا هنا، تبدو أنها ملابس من السوق السوداء |
| bak, Wraith gittiğine göre, daha araştırılacak çok şey var. | Open Subtitles | إنظروا .الريث مات ، و لدينا الكثير من الابحاث لعملها |
| Burası kâbus gibi bir yer. Yahudileri çiziş şekillerine bir bak. | Open Subtitles | يا إلهي هذا المكان مثل الكوابيس , إنظروا كيف يرسمون اليهود |
| Giriş/Çıkış kulesine bak. | Open Subtitles | محاربوا الفيديو, إنظروا إلى أبراج وحدات الإدخال والإخراج |
| baksanıza şuna. Başaracağını biliyordum. | Open Subtitles | إنظروا إلى هذا الرجل لقد علمتُ أنَّكَـ قادرٌ على فِعلِ هذا |
| Hey, millet bu 300 yaşındaki yaşlı bir köpeğin dalganın gözüne vurmasıdır.. | Open Subtitles | إنظروا إلى هذا يا أصحاب يوجد كلب عمره 300 عام يكتسح الساحة |
| Vay, adamım. Şuna bir bak. | Open Subtitles | رائع جدا ايها الرفاق إنظروا إلى هذا الشيء |
| Şuna baksana? Tam içimden geçti. Çocuklar Bakın. | Open Subtitles | أنظر لهذا ، إنه يمر من خلالي ، شباب إنظروا |