| Köpeğin kazdığı yer. Şu çiçeklere bir bakın. | Open Subtitles | المكان الذى كان الكلب يحفر فية إنظرى إلى تلك الزهور |
| Şu kenardaki iki sarı çiçeğe bakın. | Open Subtitles | إنظرى , أترين الزهرتان الصفراوتان فى آخر المشتل |
| Köpeğin kazdığı yer. Şu çiçeklere bir bakın. | Open Subtitles | المكان الذى كان الكلب يحفر فية إنظرى إلى تلك الزهور |
| Bana bir baksana, belimde silah olmadan asistan öğretmene benziyorum. | Open Subtitles | إنظرى الى , بدون سلاح فى حزامى أشبهه مساعد مدرس |
| Ayrıca baksana ne kadar güzel. Kayalardan yansıyan ışığa bak. | Open Subtitles | بالإضافه إلى إنه جميل إنظرى إلى الضوء المنعكس على الصخور |
| Bu maymunlara iyice bir bak. Telefonunu kimin aldığını söyle. | Open Subtitles | إنظرى جيداً إلى هؤلاء القرود أخبرينى من الذى أخذ الهاتف |
| Bana bak. | Open Subtitles | هيا الآن ، إنظرى إلى، إنظرى إلى |
| Şu kenardaki iki sarı çiçeğe bakın. | Open Subtitles | إنظرى , أترين الزهرتان الصفراوتان فى آخر المشتل |
| Kendiniz bakın. Burası artık bir müze. | Open Subtitles | و الأن , إنظرى بنفسك . لقد أصبح متحف الأن |
| Şuna bakın, kendine saygısı bile olmayan bir kapak kızı gibi. | Open Subtitles | إنظرى إليها فتاة إستعراض بلا احترام للذات |
| İşaretli yere sağ işaret parmağınızı koyun ve kameraya bakın. | Open Subtitles | ضعى إصبعك الأيمن على هذه العلامة من فضلك و إنظرى إلى الكاميرا |
| bakın, üzgünüm şimdi gelemem. | Open Subtitles | إنظرى أنا أسف لا أستطيع الابتعاد في الوقت الحالى |
| Bataklığın karşısı. Chinaman'ın arka tarafındaki timsah bölgesine bakın. | Open Subtitles | الجانب الآخر من الطريق إنظرى حتى تجدِ علامه التمساح |
| - Galata işi... - bakın bayan... | Open Subtitles | فى مهمة غالاتا إنظرى ,يا سيدتى |
| Hergeleye bakın hele, Fillmore'a da gelirmiş. N'aber? | Open Subtitles | إنظرى لهذا اللعين الصغير ماذا يفعل هنا؟ |
| bakın Bayan Bain, biz sizin tarafınızdayız. | Open Subtitles | إنظرى, سيدة باين نحن على نفس الجانب معك |
| Yani, halimize baksana. | Open Subtitles | أعنى، إنظرى إلينا.إنه عيد الشكر وها نحن نحوم حول صفيحة نفايات مشتعلة |
| Şu küçük yazılara baksana. | Open Subtitles | إنظرى إلى الكتابة بالحروف الصغيرة |
| Düşünüyorum. Alnıma baksana,nasıl kırıştı. | Open Subtitles | انا أفكر إنظرى إلى جبهتي ، كلها تجاعيد |
| Elbette atabilirsin, bana bir bak. | Open Subtitles | بالطبع يمكنك, بالتأكيد يمكنك إنظرى إلى, أنا فى حالة مُزرية |
| Şuna bir bak. Çok açık görünüyor. | Open Subtitles | إنظرى إلى تلك الصورة ذلك الشيء واضح جدا |
| Bana bak. Delice,paranoyakça ve kıskanç davranıyorum. | Open Subtitles | إنظرى إلى أنا تجننت و أغير و ظنانة |