Hayatımı kurtardığın için doğru düzgün bir teşekkür edemedim sana. | Open Subtitles | ولم تسنح لي الفرصة المُناسبة لشكركِ على إنقاذ حياتي. |
Geçen gün Hayatımı kurtardığın için sana teşekkür edemedim. | Open Subtitles | أتعلم، أنا لم أشكرك على إنقاذ حياتي ذلك اليوم |
Döndüğümde masamda olacak olan kıç şeklinde pastayı gözümde canlandırabiliyorum. Hayır, adamım, ciddiyim. Sadece Hayatımı kurtardığın için teşekkür etmek istedim. | Open Subtitles | كلا يا رجل، في الواقع كنتُ أودُ أن أقل شكراً لكَ على إنقاذ حياتي |
Hayatımı kurtarmak istiyorum, fakat bunun için yeterince güçlü müyüm? | Open Subtitles | أريدُ إنقاذ حياتي فهل أنتَ قويٌّ بما يكفي للقيام بهذا؟ |
Siz benim hayatımı kurtarmaya çalışırken, ben de onu kurtarmaya çalışacağım. | Open Subtitles | ، بينما تُحاولون إنقاذ حياتي سأقضي الوقت المُتاح أمامي لإنقاذ حياته |
İyiyim ben, gerçekten. Normal hissediyorum. Hayatımı kurtardığınız için teşekkürler. | Open Subtitles | أنا بخير، حقاً، أشعر أني طبيعي شكراً لكم على إنقاذ حياتي |
Kahramanıma hiçbir şey, vanilyalı bir İtalyan çöreği gibi Hayatımı kurtardığın için sağ ol, diyemez. | Open Subtitles | لأجل بطلي لا شيء جدير لأن أشكرك على إنقاذ حياتي أكثر من كعك الفانيلا |
Önceden Hayatımı kurtardığın için sağ ol. Diğer sefer için de. | Open Subtitles | أشكرك على إنقاذ حياتي قبلًا، وفي المرة الثانية. |
Önceden Hayatımı kurtardığın için sağ ol. Diğer sefer için de. | Open Subtitles | أشكرك على إنقاذ حياتي قبلًا، وفي المرة الثانية. |
Her şey için teşekkürler. Hayatımı kurtardığın için falan. | Open Subtitles | شكرا ً من أجل كل شيء إنقاذ حياتي |
Hayatımı kurtardığın için. | Open Subtitles | بالمناسبة شكرا لك على إنقاذ حياتي |
Hayatımı kurtardığın için tekrar teşekkürler. | Open Subtitles | شكراَ مرةَ أخرى على إنقاذ حياتي |
Hayatımı kurtardığın için sağ ol. - Evet, ne kadar sürerse artık. - İşte geliyor. | Open Subtitles | أردت شكرك على إنقاذ حياتي - نعم ، إن دامت طويلاً - |
Bu sabah Hayatımı kurtardığın için teşekkür ederim. | Open Subtitles | شكراً لك علي إنقاذ حياتي هذا الصباح. |
Güzelsin, zekisin, bütün aptal esprilerime gülüyorsun ve Hayatımı kurtarmak gibi korkunç bir alışkanlığın var. | Open Subtitles | إنّك جميلة, وذكيّة وتضحكين على كلّ طرائفي الغبيّة ولديكِ عادة سيئة وهي إنقاذ حياتي دائماً |
Sanırım büyük olasılıkla kendi Hayatımı kurtarmak için. Oradan mümkün olduğunca çabuk çıkabilmek için çünkü zaten orada çok fazla kalmıştım. | Open Subtitles | كنت فقط أفكر في إنقاذ حياتي و الخروج من هناك بأسرع طريقة ممكنة لأنني أمضيت هناك فترة طويلة جدا |
Eğer hayatımı kurtarmaya devam edeceksen en azından bunu iyi bir sebep için yap. | Open Subtitles | إذا ستواصل إنقاذ حياتي فاجعل من إنقاذي قيمة نافعة |
hayatımı kurtarmaya çalışıyordun. Hayatımı kurtardın. | Open Subtitles | لقد كنت تحاول إنقاذ حياتي أنت أنقذت حياتي بالفعل |
Baudelairelar, Hayatımı kurtardığınız için sağ olun. | Open Subtitles | يا أطفال عائلة "بودلير". أود شكركم على إنقاذ حياتي. |
- Başka şansım varmış gibi davranıyorsun. - Beni kurtardığın için teşekkürler. | Open Subtitles | تصرفك يبدو وكأنني كنت أملك الخير - أشكرك على إنقاذ حياتي - |
Ajan Bristow'un uydu telsizi kullanarak beni kurtarmaya çalıştığını hatırladım. | Open Subtitles | تذكّرت وكيل بريستو يحاول إنقاذ حياتي إستعمال راديو ساتكوم. |
"Şüphesiz, siz, Dr Enys hayatımı kurtarmış olmanızı, ufak bir hizmet olarak görüyorsunuz." | Open Subtitles | د.إنيس لا شك أن إنقاذ حياتي يبدو خدمة بسيطة. |
Köpeğin hayatımı kurtardığı için teşekkür ederim. | Open Subtitles | شكرا لالكلب الخاص بك إنقاذ حياتي. |
- Hala benim hayatımı kurtarıyor musun? | Open Subtitles | -هذا عادل ، أما زلتِ تحاولين إنقاذ حياتي ؟ |
1 gecede hayatımı kurtarmanın yeterli olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | أظن أن إنقاذ حياتي يكفي لليلةٍ واحده |