"إنكسر" - Translation from Arabic to Turkish

    • kırıldı
        
    • kırılmış
        
    • bozuldu
        
    • bozulmuş
        
    • kırılmıştı
        
    "En sonunda, öyle bir sikmeye başladım ki yatak kırıldı yere düştük ve belimi burktum." Open Subtitles وأخيراً وأنا أفعل ذلك بقوة سريري إنكسر وسقط وتأذى ظهري.
    Burnu çok kolay kırıldı ama gözü piç bayağı mücadele etti. Open Subtitles لقد إنكسر أنفه بسهولة لكن عيه اللَعِين كان قويً
    - Kahretsin, yine kırıldı! - Bana da oldu. Open Subtitles ـ اللعنة، لقد إنكسر ثانية ـ حدث لي أيضا
    Senin hiç birşeyin yok. Siki kırılmış köpek gibi yatıyorsun. Open Subtitles لا يوجد فيك شيء خاطىء إذا إنكسر ظهرك ستهمز لك
    Su cihazım bozuldu teknedeki tek en önemli şey. TED مولّد المياه إنكسر أهم قطعة حيويه معى على القارب
    Genellikle sarhoşken harika araba kullanırım. Anahtar bozulmuş. Open Subtitles أنا في العادة سائق ممتاز وأنا مخمور، لقد إنكسر المفتاح.
    İçindeki adam yaralıydı, kemikleri kırılmıştı. Open Subtitles الرجل الـذي كان في داخلها أصيب , جسده إنكسر
    Zincir kırıldı. Onu tutamadım. Open Subtitles لقد إنكسر الطوق لم أستطع أن أحمله
    Teleskopum kırıldı. Bana ne dedi biliyor musun? Open Subtitles إنكسر المنظار أتعرف ماذا قال لي؟
    Sonra bir anda ağacın dalı kırıldı ve 15 metreden düştü. Open Subtitles ثمّ فجأة... إنكسر الغصن، وسقطت من إرتفاع 15 متراً.
    Kendiliğinden kırıldı ! Open Subtitles هو فقط إنكسر! كيفين فقط طفل طبيعي.
    Bileğim. Galiba kırıldı. Open Subtitles كاحلي ، أعتقد أنه إنكسر
    Ama boya kalemim kırıldı. Open Subtitles ولكن إنكسر قلمي للتلوين
    ..düşürdüm, hepsi kırıldı! Open Subtitles . . ! أسقطتُه، و إنكسر كُلّ شيء
    Bardak kırıldı. Open Subtitles خطأ الكوب الذي إنكسر
    Sanki göğsümde bir şey kırılmış gibi hissettim. Open Subtitles شعرت كأن شيء ما فى صدري قد إنكسر
    Boynu kazada kırılmış. Open Subtitles إنكسر عنقه خلال حادثة الإصطدام
    Sınıfta sunum yaparken omurgası anında üç yerinden kırılmış Open Subtitles "خلال قيامه بعرض في صفه، إنكسر عموده الفقري بلا سبب في 3 أماكن."
    Kalorifer bozuldu ve nefesimi görebiliyorum. Open Subtitles [تنهدات] حسنا، الفرن إنكسر وأنا يمكن أن فقط حول أرى نفسي.
    İçimde bir şey bozuldu. Open Subtitles الشيء اللذي بداخلي إنكسر
    Hemen mi bozulmuş? Open Subtitles هل إنكسر فوراً؟
    Hemen mi bozulmuş? Open Subtitles هل إنكسر فوراً؟
    Kaburga parçası bilardo salonundayken kırılmıştı. Open Subtitles لقد إنكسر جزء من الضلع في نادي البليارد

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more