Siz ikiniz gerginlik yaşarken... bizden anlayışlı olmamızı mı bekliyorsun? | Open Subtitles | مثل ماذا .. مثل إنكم أنتم الأثنين مهتمين ببعضكم البعض |
Siz başardınız, yapmayın şöyle. Bir takımsınız, bunu Siz başardınız. | Open Subtitles | لقد فعلتموها يا رفاق، هيّا الآن إنكم فريق، لقد فعلتموها. |
Siz bizi koruyorsunuz, Tahrir Meydanı'nda olanları göstererek... | TED | إنكم توفرون لنا الحماية عندما تظھرون ما يجري في ميدان التحرير. |
Dünyadaki bütün yaratıklarla deneyimler yaşadık, ve öğrendik ki, ...Sizler en akıllı ve en zeki canlılarsınız. | Open Subtitles | حنا أجرينا تجارب على كل كائنات الأرض ولقينا إنكم أذكاهم وأحكمهم |
Bu akşam, ...sizin iyi adamlar olduğunuzu anladım. | Open Subtitles | و أعرف إنكم أحسنتم إلي أنا سوف أرد لكم أموالكم عما قريب |
hepiniz hoş insanlarsınız. Hepinizin bir arzusu var, engellerle karşılaşıyorsunuz ve orada duruyoruz. | TED | أتعلمون إنكم جميعاً أشخاص محبوبون لديكم رغبة، واجهتم عواقب وتتوقفون عندها |
Sizi gidi yaşlı keçiler Beni hasta ediyorsunuz | Open Subtitles | جماعة من التيوس المجانين إنكم تصيبونى بالغثيان |
Dünya ile nasıl ilgilenmeniz gerektiğini Size öğretiyor. | TED | إنكم في الحقيقة تتعلمون كيف يجب الإعتناء بالعالم. |
Bazen Size şöyle demiş olabillirler ya da Siz şöyle demiş olabilirsiniz, elmaslar sonsuzdur, değil mi? | TED | لا بد إنكم قلتم أو سمعتم يوما ما بأن الماس خالد أليس كذلك؟ |
Siz erkekler beni anladığınızı düşünüyorsunuz, durumu çözdünüz gibi. | TED | أيها السادة تتصورون إنكم قرأتم افكاري، وتعتقدون إنكم تعرفون ما لذي يجري. |
Ağzınızın payını almadınız mı Siz? | Open Subtitles | ألا تعتقدون أيها الرفاق إنكم فعلتم ما فيه الكفاية؟ |
Tanrı sizi korusun. Siz burada durun. Çok önemli bir iş yapıyorsunuz. | Open Subtitles | بارك الله فيكم، ابقوا حيث أنتم إنكم تقومون بعمل رائع |
Siz İngilizlerin tuvaleti çok komik bulmaları ne büyük şans. | Open Subtitles | إنكم محظوظون ايها الإنجليز لأنكم تجدون الحمام مُسلياً. |
Siz daha yeni bir yer bulmadınız bile. | Open Subtitles | حتى إنكم يا شباب لم تعثروا على مكان جديد للسكن بعد |
Harika, Siz çocukların açlıktan ölmeme izin vermeyeceğinizi biliyordum. | Open Subtitles | أوه، رائع، لقد عرفت إنكم لن تدعوني أموت من الجوع |
Siz robotlar bu üniversite için bir utanç kaynağısınız. | Open Subtitles | إنكم يا معشر الروبوت عار على هذه الجامعة. |
Tüm takım tehlikede ! Siz biliyor muydunuz ? | Open Subtitles | أنا أضع هذا إلى كامل الفريق أقسمْوا يا رفاق إنكم لَمْ تكونوا تعْرُفوا |
Sizinle tanışmanın nasıl bir onur olduğunu anlatamam. Sizler bir efsanesiniz. | Open Subtitles | لا أقدر أن أخبركم كم أنا فخور بلقائكم إنكم لإسطورة |
Sizler onurumu zedelediniz. Tutuklayın onu. | Open Subtitles | إنكم أيها الرجال تهينون شرفي وأصالتي، اقبضوا عليه |
Garrity burada olduğunuzu söyledi. Size katılayım dedim. | Open Subtitles | جاريتتي قال إنكم جميعا هنا فجئت للانضمام للحفلة |
Kötü doktorlar ya da kötü insanlar olduğunuzu söylemiyorum. | Open Subtitles | أنا لا أقول إنكم أطباء سيئون أو أشخاص سيئون |
- Benim duyduğum bu şekilde. - hepiniz yanlışsınız. | Open Subtitles | ـ تلك هي الطّريقة التي سَمِعْتُ بها ـ إنكم مُخْطِئُونْ |
hepiniz sanki sadece iki seçenek varmış gibi hareket ediyorsunuz. | Open Subtitles | إنكم جميعاً تتصرفون وكأنه يوجد خياران فقط |