"إنكِ" - Translation from Arabic to Turkish

    • Çok
        
    • Beni
        
    • Bana
        
    • benim
        
    • yapıyorsun
        
    • ediyorsun
        
    • sensin
        
    • söylüyorsun
        
    Çok üzgünsün, derin bir nefes al ve tekrar dene. Open Subtitles إنكِ غاضبة للغاية، لذا خُذي نفساً عميقاً و حاولي ثانيةً
    Hatta o kadar Çok ki, kokusu hala geçmemiş. Benzin. Open Subtitles كمية كبيرة، لدرجة إنكِ تستطيع شم الرائحة حتى الأن. البنزين.
    Olduğum şey yüzünden Beni kabullenmeyi reddediyorsun ki bu yas tutmanı engelliyor. Open Subtitles إنكِ ترفضين تقبلي لما أنا عليه، مما يمنعكِ من تعزيتي على عملي
    Biliyor musun, Bana hiç kendin hakkında bir hikayeyi böyle anlatmamıştın. Open Subtitles لعلمكِ إنكِ لم تخبريني قصة .عن نفسك مثل ذلك من قبل
    Belki benim beyin dalgalarıma girdin. Open Subtitles إنكِ على الأرجح تسيطرين على موجات عقلي أو ما شابه.
    Sen işini yapıyorsun ve senin işin bir köstebek yakalamak. Open Subtitles إنكِ تؤدين مهمتكِ فحسب, و مهمتكِ هي القبض على العميل
    Sen konu annem olduğunda kaçıyorsun, ona benzediğini inkâr ediyorsun. Open Subtitles إنكِ أنتِ من بدأت موضوع والدتنا وأنتِ مَنْ رفضت التّشبه بها
    Dinle, Şuan da tartışmak istediğim son insan sensin. Open Subtitles اسمع، إنكِ آخر شخص أرغب في التشاجر معه الآن
    Prue, bu konuyu arkanda bıraktığını söylüyorsun, ama o kadar fazla şey söylüyorsun ki kendini ikna etmeye çalışıyormuşsun gibi hissediyorum. Open Subtitles برو، إنكِ تقولين بأنكِ تخطَّيتِ الأمر، لكنكِ تكررينها كثيراً مما يجعلني أشعر بأنَّ كل ما تفعلينه هو إقناع نفسكِ فحسب
    Ama gerçekten Beni bu bok çukurundan kurtaracağın için Çok mutluyum. Open Subtitles لكن استمعي أنا سعيدة إنكِ هنا لإنقاذي من هذه الحفرة القذرة
    Çok sabırsızsın. Her şeyi oluruna bırak. Open Subtitles إنكِ غير صبورة أبداً , كالثور عند البوابة
    Tatlım, senaryona bayıIdım. Çok zekice olduğunu düşünüyorum. Open Subtitles حبيبتي، أنا أحب كتابتكِ عرفت إنكِ ذكية جداً
    Çok aşıksın. Görebiliyorum. Open Subtitles إنكِ غارقة في الحب يمكنني أن أخبرك بذلك.
    Formdan telefon numarasını alıp Beni arayarak perişan halde olduğunu söylediler. Open Subtitles وجدوا رقم هاتفكِ على الإستمارة وأتصلوا بي يقولون إنكِ كنت مذهولة
    Hiç durma. Ölmeme izin vermediğin hâlde Beni öldürecek değilsin. Open Subtitles هيا، إمضي قدماً، إنكِ لم تدعيني أموت، لن تقتليني الآن.
    Biliyor musun, Bana hiç kendin hakkında bir hikayeyi böyle anlatmamıştın. Open Subtitles لعلمكِ إنكِ لم تخبريني قصة .عن نفسك مثل ذلك من قبل
    - Bana karımı hatırlattın. - Ama Bana evli olduğunu söylememiştin. Open Subtitles ـ إنكِ تذكرينى بزوجتى ـ لكنك لم تخبرنى أنك متزوج
    Canını sıkan şey, benim haklı olduğumu bilmen. Open Subtitles الذي يضايقكِ هو إنكِ تعلمين إنني على حق.
    Yani, demek istediğiniz şimdi benim videom bütün müşterilerinize açık olacak. Open Subtitles إنكِ تقولين بأن شريطي سيكون مُتاحاً لجميع زبائنكِ
    Okul çocukları gibi rol yapıyorsun, Tanrı aşkına! Open Subtitles إنكِ تتصرفين كطفل مدرسي مُتصنع بحق المسيح
    Doğrusunu yapıyorsun. Tanrı seninle olsun. Open Subtitles إنكِ تفعلين الشيء الصحيح فليكن الرب معكِ
    Sen en iyisini hak ediyorsun ve bence onu buldun. Open Subtitles إنكِ تستحقّين الأفضل، و أعتقد بأنك ِقد وجدتِه
    Gitmek istemediğin hiçbir yere gitmek zorunda değilsin. - Bu gösterinin yıldızı sensin. Open Subtitles إنكِ لستِ مضطرة بأن تفعلين شيئاً لاتريدينه.
    Saçmalıyorsun anne. Yalan söylüyorsun. Open Subtitles إنكِ تتصرفين بلا عقلانية، يا أمي أنتِ تكذبين

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more