"إنك محق" - Translation from Arabic to Turkish

• Haklısın
• haklısınız

Haklısın muhtemelen. Senin ilgini neler çekmiş görmek isterim.
على الأرجح إنك محق و لكنى أود رؤية ما يثير اهتمامك أنت

Evet çok Haklısın, Red. Ev bilgisayarları. İşte gelecek bu.
نعم, إنك محق, ريد, حاسوب منزلي, هذا هو المستقبل

Haklısın. Bu acının üstesinden gelmeliyim. Buna cevap bulmak hiç kolay değil.
إنك محق ، يجب أن أتخطى حزني لن يكون الأمر سهلاً

Haklısın. Mikroplarımdan kurtulmak için temiz hava almak iyi fikir.
إنك محق الخروج من المنزل لاستنشاق الهواء فكرة عظيمة

Aynı malzeme gibi görünüyor. haklısınız. Ama benim eşarbım yırtık değil.
إنك محق إن النسيج يبدو متطابقاً ولكن وشاحي ليس ممزقاً

Muhtemelen Haklısın, onunla gerçekten ilgilenmeyen adamlar, bunu ona sürekli söylüyorlardır.
من المحتمل إنك محق قد تكون تتلقى الضرب طوال الوقت من قبل الرجال الغير مبالين

"Ah, sen Haklısın, sen iyi bir insansın" demeye başlarlardı.
حينما يغضبن مني و يصحن بوجهي فعندما ألعق أرحامهن :يقلن إنك محق ، أنت شخص طيب

- Evet Haklısın. İddiamı üç yıl, dört ay ve 11 gün olarak değiştiriyorum.
أجل، إنك محق أغير رهاني إلى 3 سنوات و4 شهور و11 يوم

Haklısın. Bir 72'lik için iyi bir gün.
إنك محق هذا يوم مناسب لتحقيق 72 ضربه

Dinle, sen Haklısın. Bir çocuk daha yapamayız.
إنك محق ليس بإستطاعتنا إنجاب طفل آخر

Haklısın, ona canlı olarak ihtiyacımız var.
إنك محق إننا نحتاج إليها على قيد الحياة

Haklısın. Wallace'ı arayacağım ve müşteri listesini ona vereceğim.
إنك محق ، سأتصل ب"ولاس"و سأعطيه قائمة زبائنهم

- Tamam. Haklısın. Biraz kendimi kaybettim, Üstat.
إنك محق لقد فقدت صوابي يا ميجور أنا آسف

Haklısın. Bu bir video oyunu değil.
,إنك محق فعلاً هذه ليست لعبة فيديو

Çok Haklısın. Kendimi çok sıkıyorum.
إنك محق بذلك إني شديد على نفسي

- Ben utangaç değilim. - Hayır, aslında Haklısın.
إنني لست خجولاً في الواقع إنك محق

O hâlde Haklısın! Bunu tamamlamak zorundasın!
إنك محق , عليك أن تصل إلى النهاية

Haklısın. Sana karşı olan hislerimden kaçıyordum.
إنك محق, أنا كنت أهرب من مشاعري تجاهك.

Bu konuda haklısınız efendim ama tüm her şeyin bir aldatmaca olabileceğini düşünüyoruz.
إنك محق بحيال هذا، لكن إسمع، نظن أن الشيء بأكمله كان تمويهاً.