Büyük, farklılıkları olan ve güzel bir dünyada yaşıyoruz ve bu beni onu korumak için daha da tutkulu yapıyor. | TED | إننا نعيش في عالم كبير ومتنوع وجميل، وهذا ما يجعلني أكثر شغفاً للحفاظ عليه. |
Ve önceden dediğim gibi, bir idealin peşinde olduğumuz bir dünyada yaşıyoruz. | TED | وكما قلت سابقاً، إننا نعيش في عالم يبحث عن نموذج مثالي. |
Teknoloji çılgınlığı olan bir dünyada yaşıyoruz. Son çıkan cihazlar ve teknoloji sırf son teknoloji olduğu için çok fazla ilgi görüyor. | TED | إننا نعيش في عالم مهووس بالتقنية، حيث تحظى أحدث الأجهزة والتقنيات بالكثير من الاهتمام لمجرد أنها تقنية جديدة. |
Tehlikeli bir dünyada yaşıyoruz ve başımızı kuma gömmemiz artık güvende olmamızı sağlamaz. | Open Subtitles | سيكونوا في صالح العائلات الكندية إننا نعيش في عالم خطر ودفن رؤوسنا في الرمال لن يجعلنا أكثر أمناً |
İğrenç bir dünyada yaşıyoruz ama kardeşler birbirini sırtından bıçaklamaz, değil mi? | Open Subtitles | إننا نعيش في عالم قذر. ولكن الإخوة لا يغدرون ببعضم، أليس كذلك. ؟ |
Olağanüstü meşgul bir dünyada yaşıyoruz. | TED | إننا نعيش في عالم متسارع بشكل لا يصدق. |
Hannah, fiziksel bir dünyada yaşıyoruz, değil mi? | Open Subtitles | (هانا)، إننا نعيش في عالم مادي، صحيح؟ |