| Hesabı ödemek için buradayım. Ve senden bir şey isteyeceğim. | Open Subtitles | إنني هنا حتى أدفع لك و أحتاج لشيء آخر منك |
| Ve seni uyarmak için buradayım, Oğlak nerede kaldığını biliyor. | Open Subtitles | و إنني هنا لأحذرك , كابريكورن يعرف أين تمكث الآن |
| Neler yapmamız gerektiği hakkında konuşmak için buradayım. | TED | إنني هنا اليوم للحديث عما يجب أن نفعله. |
| Hey, dinlemiyorum. burada olduğumu bilmenizi istedim. | Open Subtitles | لا استرق السمع أنا فقط اردتُ أن تعرفي إنني هنا |
| Bir fili yakalamak için geldim. | Open Subtitles | ما الذي تفعلينه هنا؟ إنني هنا لإصطاد فيلاً |
| Hasattan sonra kemik hücrelerim ile buradayım. | TED | إنني هنا مع خلايا النخاغ الخاصة بي بعد الحصاد. |
| Bugün sizle kendi kişisel müzik deneyimimi ve nörolojik rahatsızlığım üzerindeki etkisini paylaşmak için buradayım. | TED | إنني هنا اليوم لأشارككم تجربتي الشخصية مع الموسيقى ومدى تأثيرها بالنسبة إلى اضطرابي العصبي. |
| Bir haftadır buradayım, ve halen, yolumu bulamıyorum. | Open Subtitles | هذا غريب إنني هنا منذ أسبوع وما زلت لا أدلّ المكان |
| - Bilmiyorum. Aslında anneniz adına buradayım. | Open Subtitles | لا أعرف، إنني هنا في الواقع بالنيابة عن والدتك |
| Ben iki buçuk yıldır buradayım ve bu sonsuzluktan bile uzun geldi. | Open Subtitles | , إنني هنا منذ عامين ونصف وأشعر أنه أطول من الخلود |
| buradayım çünkü hayatının en büyük hatasını yaptığının farkında mısın görmek istedim. | Open Subtitles | إنني هنا,لكي أعلم بإنكِ تعرف إنكِ إرتكبتي أكبر خطأ في حياتك |
| Travma sonrası stres bozukluğunun yanına çarpı koyduğunuz için buradayım ve bu da size bugün iyi bir iş yaptınız gibi hissettiriyor. | Open Subtitles | إنني هنا كي تضع علامة على المربع بجوار اضطراب ما بعد الصدمة وتشعر بأنك قد قمت بواجبك اليومي |
| buradayım çünkü sonuçta gerçeğin ortaya çıkması için bu riske değer. | Open Subtitles | إنني هنا لأنه تم الإيقاع بنا إنني هنا لأنه في النهاية فإن الحقيقة جديرة بالمخاطرة |
| Ne istediğimi biliyorsun. Nezaketen buradayım şu an. | Open Subtitles | ، أنت تعلم ما أريده . إنني هنا إحتراماً لك فقط |
| Neredeyse 2 yıldır buradayım ve yatarken hâlâ bazen karıma uzanmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | إنني هنا منذ مايقارب عامين ولازال هناك بعض الليالي التي أشتاق فيها لزوجتي |
| buradayım çünkü o benim tek aşkım ve hiç kimse ve hiçbir şey aramıza giremeyecek. | Open Subtitles | إنني هنا بسبب أنه حب حياتي .ولا شئ ولا أحدٌ سيفرق بيننا .جميل |
| Dediğim gibi, kardeşimi sakat bırakan ekip için buradayım. | Open Subtitles | كما قلت سابقاً، إنني هنا من أجل الفريق الذي أطاح بأخي |
| Mahkemeyle ilgili bir mevzu nedeniyle buradayım sadece. | Open Subtitles | إنني هنا لأنني أواجه مسألة مع المحكمة، كما تعلم |
| burada olduğumu biliyorlar! burada olduğumu biliyorlar! | Open Subtitles | يعلمون إنني هنا، يعلمون إنني هنا. |
| burada olduğumu bile bilmiyor. | Open Subtitles | ـ لا أنه لا يعلم حتى إنني هنا |
| Ben daha önemli bir iş için geldim. | Open Subtitles | إنني هنا من أجل شيء أكثر أهمية |