Şalteri kapatmamdan nefret eder, havai fişek gösterisine hazır ol. | Open Subtitles | إنها تكره فصل القاطع وتَستعدُّ للألعاب الناريةِ |
Babam hakkında ve gerçek duygularını açığa çıkarmak zorunda kaldığı bütün konularda konuşmaktan nefret eder. Çok faydalı bir ziyaret olacağa benziyor | Open Subtitles | لقد اكتشفت بأنها تستطيع رؤيتهم منذ سنتين إنها تكره أن تتحدث عن والدي |
Ama annem uçmaktan nefret eder, ondan bana hiç izin vermiyor. | Open Subtitles | - أحياناً كثيرة0 - والدتي لا تدعني أبداً إنها تكره التحليق0 |
- O arabadan nefret ediyor. Eskisini geri istiyor ama satıcı vermiyor. | Open Subtitles | إنها تكره تلك السيارة تريد السيارة القديمة ثانيةً، ولكن التاجر يرفض ذلك |
Golf oynamandan nefret ediyor. Bunu önlemek için her şeyi yapar. | Open Subtitles | إنها تكره أن تلعب الغولف ستفعل كل شيء لإيقاف هذا |
Hayır, hayır, hayır. Çocuklardan nefret eder, özellikle de bebeklerden. | Open Subtitles | كلاها إنها تكره الصغار وخاصةً الأطفال الرضع |
- Vanilyalıdan nefret eder. - Vanilyalıdan nefret ederim. | Open Subtitles | ـ إنها تكره الفانيلا ـ إنني أكره الفانيلا |
Sürprizlerden nefret eder. Hey, ne ısmarlayacaksın? | Open Subtitles | إنها تكره المفاجئات ماذا سنطلب ؟ |
Büyük masaj kuruluşlarından nefret eder. | Open Subtitles | إنها تكره شركات التدليك الكبرى |
Ve en önemlisi şarkı söylenmesinden nefret eder. | Open Subtitles | وأغلبنا ، إنها تكره اي نوع من الغناء |
Sınırlardan nefret eder, o yüzden onları görmezden gelir. | Open Subtitles | إنها تكره الحدود، لذا تقوم بتجاهلها. |
Sahibi ve efendisinden nefret eder ve ondan çok korkar. | Open Subtitles | ... إنها تكره مولاها وسيدها وتخافه |
Evet. Hastanelerden nefret eder. | Open Subtitles | أجل , إنها تكره المستشفيات |
Parayla ilgili problemlerden nefret eder. | Open Subtitles | إنها تكره المشاكل المادية |
Duncan'ı kendisi kadar seveceğini düşündüğü herkesten nefret eder. | Open Subtitles | إنها تكره أي أحدٍ يحبه (دانكن) بقدر حبها |
Annenin feminist grubundan, o da erkeklerden nefret ediyor. | Open Subtitles | إنها عضوة في جمعية أمك, إنها تكره الرجال, أيضاً |
Televizyona çıkmaktan nefret ediyor ve bana ihtiyacı var. | Open Subtitles | لا يمكننا إلغاء موعدنا معها. إنها تكره المقابلات التلفزيونية. |
Bu resimden nefret ediyor, ilk işi. | TED | إنها تكره هذه الصورة -- كانت أول وظيفة لها. |
- Tutsak olmaktan nefret ediyor. | Open Subtitles | إنها تكره الشعور بأنها مسجونة، |
Onu geri getirmelisin, seni opmemden nefret ediyor. | Open Subtitles | عليك أن تعيدها إنها تكره تقبيلي لك |
Bu ülkeden nefret ediyor. Oğluda aşağılığın teki! | Open Subtitles | إنها تكره هذه البلد و إبنها حقير |