"إنها فقط" - Translation from Arabic to Turkish

    • Bu sadece
        
    • Sadece bir
        
    • O sadece
        
    • işte
        
    • - Sadece
        
    • Alt tarafı
        
    • Bunlar sadece
        
    • Yalnızca
        
    • Saat daha
        
    • Altı üstü
        
    Bu sadece bir oyun. Ya onlar ya da biz. Open Subtitles إنها فقط عبارة عن لعبة, هو أمّا هم أو نحنُ
    Rahatla Bu sadece bir simülatör. Ters bir şey olamaz. Open Subtitles استرخي ، إنها فقط محاطاة ، لن يحدث شيء خطير
    O sadece senin gibi birini nasıl tanımış olabileceğimi anlamıyor. Open Subtitles إنها فقط ليست تفهم كيف لي أن أعرف شخصاً مثلِك؟
    O sadece utangaç. Onun hislerini algılamıyorsa, bu adam aptaldır. Open Subtitles إنها فقط خجولة و متواضعة إن لم يفهم اهتمامها به فهو أحمق
    Soyları zaten 200 yıl önce tükendi. Bu sadece bir efsane. Open Subtitles الكل يعلم هذا منذ مائتي عام . إنها فقط قصة خرافية
    Bu sadece sağlıklı sebze diyetinin bende gösterdiği bir reaksiyon. Open Subtitles لا، إنها فقط ردة فعل لتلك الحمية الصحية من الخضروات
    Kişisel bir şey değil Jack. Bu sadece bir iş. Open Subtitles ليست المسألة بيني وبينك يا جاك إنها فقط صفقة جيدة
    Bu sadece, ABD'nin askeri çıkarlarını kollamak için kullandığı bir bahane. TED إنها فقط ذريعة لتطوير مصالح الواقع السياسي للولايات المتحدة
    Bu sadece bizim ne kadar ilerleme kaydedebileceğimizle alakalı. TED إنها فقط مسألة إلى أي مدى نستطيع التقدم.
    Bu sadece şebekeden alınan elektriğe istinaden geri dönüş periyodunu etkiler. Ama, şebekeden desteklenen elektriğiniz yoksa TED إنها فقط تأثر على فترة المردود إذا منت تقارنها بتكلفة كهرباء الشبكة ولكن إذا لم تكن لديك تغذية كهربائية من الشبكة
    Ve ağaçların arasından göz kırpan güneş, Sadece bir ışık demetidir. Open Subtitles والشمس التي تختلس النظر عبر الأشجار إنها فقط شعاع من الضوء.
    O sadece utangaç. Onun hislerini algılamıyorsa, bu adam aptaldır. Open Subtitles إنها فقط خجولة و متواضعة إن لم يفهم اهتمامها به فهو أحمق
    O sadece, benle daha fazla vakit geçirmek istiyor ve son günlerde de bu pek olmuyor. Open Subtitles إنها فقط تريد أن تقضي بعد الوقت معى وإننا لم نكن قادرين على فعل هذا مؤخراً
    Hadi canım, aslında onu istemiyorsun, O sadece başka bir çılgınlığın. Open Subtitles بربك , إنكِ لا تريدينها على أية حال إنها فقط تسلية جديدة
    İşte problem bu, boru koridor boyunca küflenmiş ve aşınmış. Open Subtitles إنها فقط مشكلة الأنابيب , إنها متآكلة على طول الرواق
    - Geçen yaz bir sürü şey yaptın. - Sadece aklıma bir cinayet geliyor. Open Subtitles ـ عملت أشياء كثيرة الصيف الماضي ـ إنها فقط جريمة واحدة تخطر في بالي
    Alt tarafı bir grup hücre. Karaciğerinizi anlıyorsunuz ya! TED إنها فقط تجمع خلايا. أنتم تفهمون الكبد.
    Bunlar sadece çalıştığım bazı projeler. Open Subtitles إنها فقط بعض،.. المشاريع التي أعمل بها.
    Hiç testere ya da başka bir şey kullanmıyorlar, bastan sona Yalnızca bıçak ve inanılmaz etkili bir yöntem kullanıyorlar. TED هم لا يستخدمون أي مناشير، إنها فقط السيوف، وطريقة فعالة بشكل مذهل.
    Saat daha 23:30. Open Subtitles هيا إنها فقط الحادية عشرة و نصف
    Çok geç Tater Tot. Ha, ha! Altı üstü 5K. Open Subtitles متأخر جدا تايتر توت إنها فقط 5 كيلو لأي درجه سيكون صعب التمرين ؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more