diğer New Yorkluların ne kadar boş vakti varsa o kadar boş vakitleri var, Onlar sadece vakitlerini sıradışı bir şekilde harcamayı seçiyorlar. | TED | لديهم فقط نفس وقت التسلية كما لدى أي نيويوركيين آخرين، إنهم فقط يختارون من حين لآخر أن يقضونه بطريقة غير معتادة. |
Onlar sadece bir baba devletin onların bütün sorunlarını çözmelerini bekleyen, süregelen bir mevcut monarşinin kurbanları. | TED | إنهم فقط ضحايا لحكم فردي طويل المدى، يتوقعون دولة أبوية تحلّ كل مشاكلهم. |
Onlar, sadece eğlenceli yaratıcı şeyler yaparak vakit geçirmeyi seviyorlardı. | TED | إنهم فقط يحبون قضاء الوقت معاً يستمتعون، ويخترعون الأشياء. |
Burada iblis falan yok. Onlar sadece hayal gücünün ürünü. | Open Subtitles | لا يوجد شيء اسمه المشعوذون إنهم فقط بخيالك |
Hemşire... Onlar sadece enerjilerini boşaltmaya çalışıyorlar. | Open Subtitles | يا أختاه إنهم فقط أطفال يحاولونَ إفراغ طاقتهم |
Ama onlar profesyonel. Onlar sadece profesyonellerle arkadaşlık eder. | Open Subtitles | لكنهم محترفين، إنهم فقط يتسكعون مع بعضهم البعض |
Onlar sadece insanları öldürmeye odaklanmışlar. | Open Subtitles | إنهم فقط قرروا أن يقوموا بقتل الأخرين وماذا علي فعله؟ |
Onlar sadece kadınları burada bir yere getiriyor. | Open Subtitles | إنهم فقط يأخذون النساء لمكانٍ ما بالقرب من هنا |
Hemen geliyorum. Hayır..Onlar sadece iki kişiler. | Open Subtitles | ''ـ ''سأكون هناك ''ـ ''كلا، لا أريد، إنهم فقط أثنان |
Hayır, Onlar sadece ekonomiden konuşan, aç gözlü, yaşlı iş adamları. | Open Subtitles | ,لا، إنهم فقط مجرد رجال الأعمال الطماعين يتحدثون حيال الاقتصاد |
Onlar sadece füzeleri tavır için istiyorlar. | Open Subtitles | إنهم فقط يريدون الصواريخ لإتخاذ موقف لا غير |
Onlar sadece bir hata yüzünden kimse diyoruz o Algoritma nasıl çalıştığını anlamak | Open Subtitles | إنهم فقط يدعونه خلل لأنه لا أحد يفهم كيف تعمل الخوارزميات |
Oh, hayır tatlım önemli değil Onlar sadece küçük kurabiyeler. | Open Subtitles | أوه ، لا بأس يا عزيزتي إنهم فقط مقرمشين |
Onlar sadece ses ve görüntüden ibaretler. | Open Subtitles | إنهم فقط يفضلون الضوضاء و الشراكة |
Onlar sadece insanları öldürmeye odaklanmışlar. | Open Subtitles | إنهم فقط قرروا أن يقوموا بقتل الأخرين |
Onlar sadece zırvalayıp duruyorlar. | Open Subtitles | إنهم فقط يفعلون هذا ليخيفونا ويربكونا |
Onlar sadece acımamızı istiyorlar. | Open Subtitles | إنهم فقط يريدون منا أن نشفق عليهم |
Baba Onlar sadece esrar. Lütfen bir çılgınlık yapma. | Open Subtitles | أبي، إنهم فقط يلتهون لا تتصرف بجنون |
Onlar sadece çok tembeller. | TED | إنهم فقط كسالى جدا. |
Onlar sadece yaşama sırtlarını dönüyorlar, o kadar. | Open Subtitles | إنهم فقط يتجنّبون الحياة |