"إنه من الأفضل" - Translation from Arabic to Turkish

    • en iyisi
        
    • iyi
        
    • daha iyidir
        
    "Sevdiğim insanlara acı vermektense hemen ölmem en iyisi. Rupert Bleibner." Open Subtitles ًَ ً إنه من الأفضل لـي أنه يتوجب علـي إنهاء حياتـي الآن مـن أن أجلب البـؤس للناس الذيـن أحبهـم ً ً
    Yanılıyor olabilirim tabii ama bilmen en iyisi olur dedim. Open Subtitles قدْ أكونُ مخطئاً بالطبع ولكني ظننتُ إنه من الأفضل أنْ تعلمي
    Bitiremeyeceğimiz bir muhabbete başlamamak en iyisi. Open Subtitles . إنه من الأفضل أن لا نبدأ شئ لا نستطيع إنهائه
    Onun için kanımca kaybolmasak daha iyi olur, değil mi? Open Subtitles لذلك أنا أعتقد إنه من الأفضل ألا تضل الطريق،أليس كذلك؟
    Sorunu yedi kelimelik bir cümleyle sorarsan daha iyi olurmuş. Open Subtitles يقولان إنه من الأفضل أن تطرح السؤال في سبع كلمات
    Açıktır ki sağda durup insanlara yol vermek daha iyidir ama bazı yerlerde bunu sadece umabiliriz. TED بشكلٍ واضح، إنه من الأفضل للأخرين عندما نقف على الجهة اليمنى وندعهم يمرون ولكننا نتوقع أن نفعل ذلك إلا في بعض الأماكن
    # Tatlım, ıslak olan yer daha iyidir Open Subtitles عزيزتي, إنه من الأفضل أن تكوني مُبَللَّة في الأسفل, خذي هذه مني.
    Eğer yapacaksak, bir an önce yapmak en iyisi. Open Subtitles إن كان علينا فعله أظن إنه من الأفضل فعل ذلك
    Tek kelime etmememiz en iyisi sanirim. Open Subtitles أظن إنه من الأفضل ألا نقول كلمة.
    Tek kelime etmememiz en iyisi sanırım. Open Subtitles أظن إنه من الأفضل ألا نقول كلمة.
    Zanaatımın detaylarıyla canını sıkmamam en iyisi. Open Subtitles إنه من الأفضل ألّا أزعجكِ بأمور مهنتي.
    Hissettiğim yoldan gitmenin en iyisi olduğunu söylemişti. Open Subtitles لقد قال إنه من الأفضل إذا تحسست طريقي
    Bence Jimmy'nin danışmanlık ücretini alması en iyisi. Open Subtitles أظن إنه من الأفضل أن يأخد .جيمي) رسوم المحامي)
    Bebek için en iyisi Marbella'dan ve tüm o insanlardan olabildiğince uzak durmak. Open Subtitles أقول إنه من الأفضل للطفل أن يكون بعيداً عن (ماربيلا) وعن أولئك الناس بقدر الإماكن لذا سأتصل بمحام
    Tekrar birbirimizin hayatlarına girdiğimize göre yakın yerlerde yaşamamız daha iyi olurdu. Open Subtitles وفكرت بما أن الصلة بيننا عادت إنه من الأفضل أن أعيش بالقرب
    Gerçek şu ki, hiçbir şey bilmemeniz daha iyi,... ...çünkü çok şey biliyor olmanız yolunuza taş koyar. TED وفي واقع الأمر إنه من الأفضل عدم معرفة أي شيء، لأنه إذا عرفت الكثير سوف تكون في وضع حرج.
    Çünkü er ya da geç bununla ilgili kararlar karşımıza çıkacak... ...ve bunun hakkında düşünmek, bunu neden asla... ...yapmamamız gerektiği gibi düşünceleri içerecek de olsa daha iyi olacaktır. TED لأن عاجلا أو آجلا سنواجه قرارات بخصوص هذا, و إنه من الأفضل أن نفكر فيه بإمعان, حتى إذا أردنا أن نفكر بإمعان في أسباب تجعلنا لا يجب علينا فعل هذا.
    Bir köle olarak yaşamaktansa, özgür olarak ölmek çok daha iyidir. Open Subtitles إنه من الأفضل أن تموت حراً على أن تعيش عبداً
    Birinin öne çıkmasından daha iyidir. Open Subtitles إنه من الأفضل لو تقدم شخص للاعتراف
    dedim. '6 $ lık bir ödenekle bir hendeğe sürmek 60.000 $ lık yıllık gelirle ya da 6 milyon $ lık bir mirasla hendeğe sürmekten çok daha iyidir' dedi. TED فقال، "إنه من الأفضل بكثير أن يرموا بأنفسهم في حفرة بـ6 دولارات، على أن يفعلوا ذلك براتب سنوي بقيمة 60,000 دولار أو ميراث بـ6 مليون دولار ".

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more