"إنّها قصّة" - Translation from Arabic to Turkish

• bir hikaye
• bir hikâye
• hikayesi

Bu uzun bir hikaye. Bana inanacağını sanmıyorum.
إنّها قصّة طويلة، ولا أعتقد أنّكِ ستصدّقينها

Bu ilginç bir hikaye ve topluluğu değiştirdiğini bana kendin söyledin.
إنّها قصّة مثيرة. وأخبرتني بنفسكِ أنّها غيّرَت المجتمع.

Bu kesin bir hikaye, artık anlatmayı bırak.
إنّها قصّة ثابتة، ويجب أن تتوقف عن روايتها.

Aslında pek uygun bir hikâye değil, seksüel geçmiş konusu...
إنّها قصّة غير مناسبة التاريخ الجنسي الحكيم

Bunların hiçbirisi olmadı. Saçma bir hikâye.
لا أحد منا يصدق إنّها قصّة خُرافية

Şehir efsanelerini anlatan bir kitaptaki korku hikayesi.
إنّها قصّة رعب في كتابٍ حول الأساطير الحضريّة.

Yok, iyi bir hikaye ama sahilde tartıştığı kişinin o olduğunu nasıl kanıtlayacağız?
كلاّ، إنّها قصّة رائعة، لكن كيف سنثبت، أنّها هي مَن كانت تتجادل معه على الشاطئ؟

Kesinlikle mutlu sonla biten trajik bir hikaye.
إنّها قصّة مأساويّة لكنّها كما يبدو خُتمت بنهاية سعيدة

Özdeciksel fizikle alakalı oldukça uzun bir hikaye.
إنّها قصّة يطول شرحها تشمل الكثير من علم فيزياء الجزيئات.

Bak dostum, bu çok uzun bir hikaye ve bilmen gereken şey.. ..masum insanların zarar görecek olması..
إنّها قصّة طويلة، وكل ما عليك معرفته هو أن ثمّة أناسًا أبرياء سيتأذّون

Can alıcı, uzun bir hikaye.
إنّها قصّة يطول شرحها ذات طرفة تفجّر الضحك تفجيرًا.

Tek şey diyorum. Gerçekten harika bir hikaye.
أنا أقول فحسب، إنّها قصّة جيّدة حقاً.

Şey, bu uzun bir hikaye.
حسناً، إنّها... إنّها قصّة طويلة نوعاً ما

Aslında komik bir hikaye. Plajdaydım ve...
في الحقيقة، إنّها قصّة ممتعة، كنتُ في الشّاطئ و...

Tarih kadar eski bir hikaye.
إنّها قصّة قديمة بمثل قدم الزّمن.

Aslına bakarsan,iyi fikir değildi. -Yani ondan almasını mı... -Bu uzun bir hikaye.
تعني أنّك طلبت ذلك منها - إنّها قصّة طويلة، لمْ أدرك تبعات ذلك -

Kabul etmen gerekiyor ki, müthiş bir hikaye.
عليك الاعتراف، إنّها قصّة ملحميّة.

Ayrıca çok sıkıcı bir hikaye.
ثمّ إنّها قصّة مملّة

Bilmiyorum Harika bir hikâye.
لا أعرف. إنّها قصّة عظيمة.

-İnanacaklar. Bu güzel bir hikâye.
إنّها قصّة جميلة

Hayır, söylediğim gibi ona anlatacak bir hikâye daha çıktı.
-كلاّ، كما قلت، إنّها قصّة أخرى لتُروى .

İşte, hayatımın hikayesi bu.
إنّها قصّة حياتي.