"إنّ لديك" - Translation from Arabic to Turkish

    • var
        
    Tamam, dudaklar ayrık, hafif öne eğilmiş. Bize söyleyeceğin bir şey var. Open Subtitles حسناً، الشفتان مُتفرقتان، ومائل قليلاً إلى الأمام، إنّ لديك شيء تُخبرنا به.
    Emir veremeyecek kadar fazla kirli çamaşırın var. Open Subtitles إنّ لديك الكثير من الأمور السيئة جداً لتخبئتها من إطلاقك الأوامر هنا.
    Arkadaşlarının kim olduğunu unutmak gibi kötü bir alışkanlığın var. Open Subtitles إنّ لديك عادة سيئة بنسيان من هُم أصدقاؤك.
    Onunla, senin istediğin türden bir ilişkiniz var. Buna saygı duyuyor. Open Subtitles إنّ لديك العلاقة التي أردتها معها، وإنّها تحترم ذلك.
    Yarina kalkacak bir uçagin var. Mahvetme, tamam mi? Open Subtitles إنّ لديك طائرة تلحق بها غداً، توارى عن الأنظار، إتفقنا؟
    Biraz daha var. İstiyorsanız biraz uyuyun efendim. Open Subtitles إنّ لديك بعض الوقت، لو أردت النوم، فتفضّل يا سيّدي.
    Elinizde tanesini 14 dakikada etkisiz hale getirdiğiniz 20 roket var. Open Subtitles إنّ لديك 20 صاروخ لتُعطله خلال 14 دقيقة للصاروخ الواحد.
    Fikrini değiştirmesini sağlamak için 10 dakikan var dedektif. Yoksa bu iki bey sizi öldürecek. Open Subtitles إنّ لديك عشر دقائق لتغيير رأيها أيّها المُحقق، ثمّ سيقوم هذان الرجلان بقتلكما.
    Normalde seni öylece takip ederdim olaylarda arka plandan yardımcı olurdum ama çok fazla paran ve kaynağın var. Open Subtitles عادة سأتبعك حيثما تذهب، أساعدك من وراء الكواليس، لكن... حسناً، إنّ لديك الكثير من المال والكثير من الموارد.
    Ateşleyici cep telefonun var. Open Subtitles إنّ لديك مُفجّر عبر الهاتف الخليوي.
    Hayatini mahvetmek üzere olan kindar, tuhaf biri var. Open Subtitles إنّ لديك عاهرة حاقدة ستُدمّر حياتك.
    Bir saatin var. Open Subtitles إنّ لديك ساعة واحدة.
    Bir maçın daha var. Open Subtitles إنّ لديك لعبة واحدة باقية.
    Sende bariz bir saplantı eğilimi var. Open Subtitles إنّ لديك نزعة مُؤكّدة للهوس.
    Kaybedecek çok şeyin var, dostum. Open Subtitles إنّ لديك الكثير لتخسره.
    Olağanüstü bir kadının var. Open Subtitles إنّ لديك امرأة مُذهلة.
    Bir mesajınız var. Open Subtitles إنّ لديك رسالة.
    Vance Bey cinayete karışmış bir müvekkiliniz var. Open Subtitles سيّد (فانس)، إنّ لديك مُوكّل مُتورّط في جريمة قتل.
    Tıpkı makinen gibisin Finch, bütün bilgiler sende var. Open Subtitles تماماً مثل آلتك يا (فينش)، إنّ لديك كلّ المعلومات.
    Bilirsin, biraz öfke problemlerin var. Open Subtitles أتعلم، إنّ لديك مشاكل غضب.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more