Mesele buysa, sıradaki kurbanını arıyor olma şansı yüksektir. | Open Subtitles | إن كانت تلك هي القضية فعلى الأغلب أنه يبحث عن ضحيته التالية |
Olay buysa oğlum ve karımla yaşıyor olmazdım. | Open Subtitles | إن كانت تلك هي القضية لما كنت أعيش مع إبني و زوجتي |
Eğer olay buysa, gerçeğin ortaya çıkmaması adına ondan kurtulmasına kim engel olacak? | Open Subtitles | إن كانت تلك هي القضية فما الذي سيردعه عن التخلّص منها لإبقاء الحقيقة مدفونة؟ |
Mesele buysa, adam hızla gelişiyordur. | Open Subtitles | إن كانت تلك هي القضية فهذا الرجل يتطور بسرعة |
Eğer dava buysa, o zaman onun endişelenecek bir şeyi yok. | Open Subtitles | إن كانت تلك هي القضية، عندها إذن لا يملك شيئاً يدعو للقلق |
Kural buysa, biz de gideriz! | Open Subtitles | إن كانت تلك هي القواعد ! سنخرج من اللعبه |
Durum buysa ödül avcısı Farmer'ın kime çalıştığını bulmalıyız. | Open Subtitles | إن كانت تلك هي القضية، علينا أن نجد مؤمن الكفالات الذي كان يعمل (فارمر) لديه، |
Eğer Dramaworld'ü kurtarmanın tek yolu buysa... | Open Subtitles | rlm; إن كانت تلك هي الطريقة الوحيدة rlm; لإنقاذ "دراماورلد"... |
Çünkü siyasi deneyim buysa o zaman evet -- (Alkış) biz, kadınlar ve gençler olarak hiç siyasi deneyime sahip değiliz. | TED | لأنه إن كانت تلك هي الخبرة السياسية، إذن نعم... (تصفيق) نحن كسيدات وأشخاص يافعين لا نملك أي خبرة على الإطلاق. |