"إن كان هناك شيء" - Translation from Arabic to Turkish

    • bir şey varsa
        
    • bir şey olursa
        
    • şey varsa o
        
    • şey olsaydı
        
    • şey onları yok
        
    • bir şeyler var mı diye
        
    Milli Teşkilat'ta iken öğrendiğim bir şey varsa, o da nasıl yemek yapılacağıdır. Open Subtitles إن كان هناك شيء واحد تتعلمه في الحرس الجمهوري ، فهو كيف تطبخ
    Ve eğer bir şey varsa eminim iyileşmeyecek bir değildir. Open Subtitles و إن كان هناك شيء فأنا متأكد من قابليته للعلاج
    Mafyadan daha nefret ettiğim bir şey varsa o da yalancılardır. Open Subtitles إن كان هناك شيء واحد أكرهه أكثر من المافيا،سوف يكون الكاذب.
    Yapacağımız bir şey olursa aramaktan çekinmeyin. Open Subtitles أطلعوني على ما تجدون إن كان هناك شيء يمكننا فعله للمساعدة
    Geliştirebileceğini düşündüğün herhangi bir şey olursa lütfen irtibat kurmaktan çekinme. Open Subtitles ؟ ..إن كان هناك شيء ترى أنه يحتاج إلى التحسين..
    Patron, eksik bir şey olsaydı fark ederdik. Open Subtitles أيها الرئيس ، إن كان هناك شيء مفقود، سنعلمبأمره.
    Keşfettiğin fosiller insandı. Ya bir şey onları yok ettiyse? Open Subtitles الأحافير التي إكتشفتيها كانت بشرية, ماذا إن كان هناك شيء قد دمرهم؟
    Yanımda götürebileceğim bir şeyler var mı diye merak ettim. Open Subtitles كنتُ أتسائل إن كان هناك شيء أخذه معي
    Eğer Tim'in içini kemiren bir şey varsa ben görmedim. Open Subtitles لذلك أسأل إن كان هناك شيء مثير لبغضه فلم ألحظه
    Katlanamadığım bir şey varsa o da kötü bir cindir. Open Subtitles إن كان هناك شيء لا أطيقه, فهي الجنية البذيئة
    ve gördüğünüz gibi, ihtiyacımız olan bir şey varsa o da ışık. Open Subtitles فتاة جلبت الكثير من الحياة لحياتنا و إن كان هناك شيء نحتاجه هو النور
    Amerika' nın ihtiyacı olan bir şey varsa, o da daha fazla avukatlardır. Avukatsız bir dünya hayal edebilir misiniz? Open Subtitles إن كان هناك شيء تحتاجه أمريكا ، فهو المحامين ، أيمكنكم تخيل عالم بدون محامين؟
    O zaman doğru yerdesin. Bildiğimiz bir şey varsa o da fendir. Open Subtitles إذاً قد جئت للمكان الصحيح ، إن كان هناك شيء نعرفه فهو العلوم
    Birincisi, annene diyeceğim bir şey varsa yüzüne söylemekten çekinmem. Open Subtitles أولاً إن كان هناك شيء أقوله عن أمك لا أخاف عن قوله بوجهها
    Kafana takılan bir şey varsa, bir şeyden emin olamıyorsan babana sor. Open Subtitles إن كان هناك شيء يضايقك أوأنكِ لست متأكدة من شيء ما
    Yapabileceğimiz bir şey olursa söylemeniz yeterli. Open Subtitles إن كان هناك شيء بمقدورنا فعله فأعلمونا فحسب
    Canını sıkan bir şey olursa babanla konuş tamam mı? Open Subtitles تحدثي مع أبيكِ إن كان هناك شيء يضايقك
    Bu yüzden, bildirmek istediğiniz bir şey olursa... Fakat diğer polis ölü bir adam olduğunu söylemişti. Open Subtitles لذا إن كان هناك شيء تريدين تمريره له - لكن قال الشرطي الآخر بأنه بعداد الميت -
    O yüzden burada kötü bir şey olursa delirdiğini ve seni yatıştırmak zorunda kaldığımızı söylemek zorunda kalırım. Open Subtitles لذا إن كان هناك شيء سيء سيحصل هنا... سأضطر لقول أنك انفعلت... 725 00:
    Konuşacak başka bir şey olsaydı bir saniye durmazdım. Open Subtitles أتمنى هذا, إن كان هناك شيء آخر
    Ya bir şey onları yok ettiyse? Open Subtitles ماذا إن كان هناك شيء دمرهم؟
    Moz ile etrafı bir kolaçan ederiz. Peter'ın öğrenmesi gereken bir şeyler var mı diye araştırırız. Open Subtitles {\pos(190,220)} سنلقي أنا و (موز) نظرة على الجوار لنر إن كان هناك شيء يستحق إخبار (بيتر) به

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more