"إن كنت أعرف" - Translation from Arabic to Turkish

    • bilseydim
        
    • Bilsem
        
    • tanıyorsam
        
    Keşke nerede olduğunu bilseydim, çünkü benim karşımda oturan Catherine Durant değil. Open Subtitles أتمنى إن كنت أعرف أين هي، لأنها ليست التي تجلس أمامي حالياً.
    - Geleceğini bilseydim evi ısıtırdım. Open Subtitles إن كنت أعرف أنك قادم لأدفأت لك المقعد إنه دافئ إلى حد كاف كما أظن
    Eğer kazanacağımı bilseydim kendi üzerime bahis oynardım. Open Subtitles إن كنت أعرف أنني سأربح لكنت راهنت على نفسي
    Neden bahsettiğini bilmiyorum ama Bilsem bile ki bildiğimi söylemiyorum... Open Subtitles ولكن إن كنت أعرف .. وأنا لا أقول أني فعلتها
    Yanımdakilerin ne kadar aşağılık ve ahlaksız olduklarını Pompey'in nasıl yaşlı bir ahmak olduğunu Bilsem Roma'dan ayrılmazdım. Open Subtitles عن الجمهورية إن كنت أعرف ما سألاقيه من صحبة قذرة و طعام فاسد
    Evet ama ben oğlumu biraz tanıyorsam çekip gitmeyi gururuna yediremediği için belki de bu işi sonuna kadar sürdürecektir. Open Subtitles إن كنت أعرف إبني فربما يتمسك بهذا لأنه أكثر فخراً من الإنسحاب
    Eğer kazanacağımı bilseydim kendi üzerime bahis oynardım. Open Subtitles إن كنت أعرف أنني سأربح لكنت راهنت على نفسي
    İşlerin bu şekle dönüşeceğini bilseydim, FBI'da önemsiz bir görev alırdım. Open Subtitles إن كنت أعرف أن الأمور ستصل لهذا كنت سأختار عملاً أحمقاً في المكتب الفيدرالي
    Eğer ne kadar aşağılık ve bozuk bir grupla olduğumu önceden bilseydim, Open Subtitles عن الجمهورية إن كنت أعرف ما سألاقيه من صحبة قذرة و طعام فاسد
    Nasıl yaptığını bilseydim bunu yapamazdı zaten, değil mi? Open Subtitles حسناً، إن كنت أعرف كيف فعلتها ما كانت نجحت في فعلها منذ البداية، أليس كذلك؟
    Kim olduğunu bilseydim, bunun bir anlamı olabilirdi. Open Subtitles و إن كنت أعرف من تكون لكان هذا يعني شيئاً
    Dün gece o kumarheneye gittiğimde bu güzel bayanla tanışacağımı bilseydim, yanıma bir kaç kıyafet alırdım. Open Subtitles إن كنت أعرف عندما دخلت إلى ذلك الملهى بالأمس أنني سأذهب إلى المنزل مع هذه السيدة اللطيفة كنت لأحضر ملابساً لنفسي
    Hayır, sürmeyi bilseydim senden neden ders alayım ki? Open Subtitles لا، لما سأطلب منك تعليمي إن كنت أعرف كيف اقود؟
    Onu nerede bulabileceğinizi bilseydim hemen söylerdim dedektif. Open Subtitles , إن كنت أعرف أين تجده، أيها المحقّق كنت لأخبرك وبكلّ سعادة
    Senin bu kadar zevk alacağını bilseydim, Daha önceden vurulurdum. Open Subtitles إن كنت أعرف أن الأمر سيكون مضحك جداً لك هكذا لكنت أصبت بعيار ناري باكراً.
    Eğer ismini bilseydim emin ol sana söylerdim. Open Subtitles إن كنت أعرف موقعه لكنت ساخبرك , صدقني ولكنه أبقى نفساً كمجهول
    Kim olduğunu Bilsem gerçekten çok tuhaf olurdu. Open Subtitles أثق بأنـّها مزحة ظريفة إن كنت أعرف مَن هي.
    Adını bilmiyorum. Bilsem de fark etmezdi çünkü şahidim yok. Open Subtitles لا أعرف إسمه، ولن يهم إن كنت أعرف لأنني لا أملك عذر غياب.
    Yasadigin seyi Bilsem belki yardim edebilecegim ama izin vermiyorsun ki. Open Subtitles قد أكون قادراً على المساعدةِ إن كنت أعرف مالذي تتعاملين معه ولكنك تواصلين إبعادي عنكِ
    Bu harika. Eğer Şişman Tony'yi tanıyorsam, ki tanımıyorum misafirlerle ilgilenmekle meşgul olsa gerek. Open Subtitles هذا ممتاز ، إن كنت أعرف (توني) السمين وهذا ما لا أعرفه
    Trevor'ı tanıyorsam, birine kanepe satmak için durmuştur muhtemelen. Open Subtitles إن كنت أعرف (تريفور) على الأرجح توقّف ليبيع أحدهم أريكة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more