Louis! Bu adadan bir çıkış yolu bulursam, benimle gelir misin? | Open Subtitles | إن وجدت مخرجاً من هذه الجزيرة، هل تود أن تأتي معي؟ |
Birkaç unutulmuş parça daha bulursam hemen 1200 dolarım olur. | Open Subtitles | إن وجدت بعض الملابس القيمة والمنسية، سأجني حوالي 1200 دولار. |
Bunu destekleyecek bütün kanıtları bulursan, davayı alırım. | Open Subtitles | سأتورط في القضية، لكن فقط إن وجدت الأدلة الداعمة للوثيقة |
Ama iyi durumda bir tane bulursan, buruşuk değilse altmış beş dolardır. | Open Subtitles | لكن إن وجدت بطاقة مسكوكة دون تجاعيد فقيمتها 65 دولاراً |
eğer başka bir erkek bulursa, beni nasıl listenden silebilirsin ki? | Open Subtitles | كيف يمكنك شطبي من قائمتك إن وجدت شخصا ً آخر ؟ |
eğer bombacıyı bulursanız asıl saldırı olduğunu düşündüğümüz bu saldırıyı önleyebiliriz. | Open Subtitles | إن وجدت المنفذ للإنفجار يمكننا منع الإنفجار الثاني الأكبر من الحدوث |
Taşları bulsan bile onları bir araya getirdiğinde olacakları hiç bilmiyoruz. | Open Subtitles | حتى إن وجدت الحجارة نجهل تماماً ما سيحدث إن جمعتها |
Tiyatrodaki işi bulunca geceleri gizlice çıkıp peşine düşmek kolaylaşmıştı. | Open Subtitles | ما إن وجدت عملاً في المسرح حتى كان يسيراً عليّ أن أنسلّ في الليل مشتدّاً في طلبك |
Gittiğin yerin numarasını, eğer bebeği bulursam diye. | Open Subtitles | المكان الذى ستذهب إليه فى حالة إن وجدت الدمية |
Tamam, iki etti, ama başka yok. Bir iyiliğini daha bulursam, içeri gelmesine izin vereceğim. | Open Subtitles | حسناً ، هذان أمران فحسب، إن وجدت ثالثاً فسأعيده للمنزل |
Herhangi bir şüpheli mevduat hesabı bulursam elimden kurtulamazsın. | Open Subtitles | و إن وجدت إيداعاً واحداً مثيراً للشك تعرف ماذا؟ ستكون لي |
eğer olayla bağlantınızı bulacak bir delil bulursam gözaltına alınacaksınız. | Open Subtitles | و إن وجدت قطعة دليل واحدة تربطك بمشهد الجريمة فإنني سوف أعتقلك |
Bak. bunları yaparsam halledeceğimi düşünmüştüm, davayı çözersem, gerçek katili bulursam, ve kimsenin zarar görmemesini sağlarsam, günü düzeltebileceğimi düşünmüştüm. | Open Subtitles | اسمعي, كنت أعتقد بأنني إن واصلت القيام بهذه الاشياء, وإن أنا استطعت حل القضية, إن وجدت المجرم الحقيقي, |
Hiç, ama cidden hiç kendini bana ulaşamayacağın bir durumda bulursan Chad'i aramanı istiyorum. | Open Subtitles | إنك إن وجدت نفسك في أي وقت, وأعني أي وقت, في وضع لا تستطيعين فيه الإتصال بي, أن تتصلي بتشاد. |
eğer bir şey bulursan köşeye koy, tamam mı? | Open Subtitles | إن وجدت شيئا، فقط قم بوضع في الزاويه، حسنا؟ |
Bir şey bulursan arar mısın? | Open Subtitles | أجل، هلاّ تتم معاودة الاتصال بي إن وجدت شيئاً؟ |
eğer ölümcül öpücüğünden kurtulan birini bulursa sonsuza kadar mutlu yaşayabilir. | Open Subtitles | إن وجدت من يستطيع النجاة من قبلتها المميتة، فإنها ستعيش في سعادة أبدية. |
Kendini büyüyeceği topraklarda bulursa, devamı gelir | Open Subtitles | ولكن الأن إن وجدت نفسها في عائل خَير، فسوف تُقاوم. |
FBI bu kadını bizden önce bulursa, Piper, senatör ile NZT arasında bağ kurdurabilir. | Open Subtitles | إن وجدت المباحث هذه المرأة قبلنا، يمكنها ربط السيناتور بالعقار. |
Ve sevdiğiniz benliğinizi seven birisini bulursanız... | Open Subtitles | و إن وجدت شخص يحبك على طبيعتك التي تحبها.. |
Kendinizi kurtulma umudunun olmadığı bir yerde bulursanız yapılacaklar: | Open Subtitles | ماذا تفعل إن وجدت نفسك علقت بدون أمل فى الإنقاذ |
eğer mor papül bulursanız, bana bir iyilik yapın ve parça alın. | Open Subtitles | إن وجدت أي بثرات أرجوانية احضروا لي قطعة |
Bu adamın kızını bulsan bile herkesi bağımlı yaptım ve bu yeri kolayca terk etmeyeceğim. | Open Subtitles | .. نعم , حتى إن وجدت ابنته يجعلون الجميع مدمنين .. |
Tiyatrodaki işi bulunca geceleri gizlice çıkıp peşine düşmek kolaylaşmıştı. | Open Subtitles | ما إن وجدت عملاً في المسرح حتى كان يسيراً عليّ أن أنسلّ في الليل مشتدّاً في طلبك |