Paranın, bir banka soygun çetesinin sahibi Elijah Banner ve kız arkadaşından geldiğini öğrendim. | Open Subtitles | تبين أن النقود جاءت من عصابة سطو مصرفية يديرها المالك إيلايجا بانر و صديقته |
Elijah benden bir kasa kiralamamı istedi böylece kadın ve ben mekanı dikizleyebilecektik. | Open Subtitles | طلب من إيلايجا تأجير صندوق ودائع هناك حتى نتمكن من فحص المكان |
Flegman kaçış arabasını kullandı ama Elijah onun para çaldığını düşündü. | Open Subtitles | فليجمان قاد سيارة الهروب ولكن إيلايجا اعتقد أنه كان يخدعهم |
Görünen o ki Elijah sonunda bu konuda bir şey yapmış. | Open Subtitles | ويبدوا أن إيلايجا أخيرا فعل شيئا حيال ذلك |
Ama Elijah parasını benim aldığımı düşünürse, altı aylık çaba boşa gider. | Open Subtitles | ولكن إذا اعتقد إيلايجا أنني هربت بماله ستة أشهر من العمل تذهب هباء |
Elijah muhtemelen ikiniz onun salonuna geldiğiniz andan beri kaçış planları yapmaya başladı. | Open Subtitles | ربما بدأ إيلايجا في إعداد خطة خروجه في لحظة ظهوركما أنتما الاثنين في الاستوديو |
Biz antik vampirleriz Elijah, her birimiz sizin kadar güçlüyüz. | Open Subtitles | نحن مصاصوا دماء عتيقين، إيلايجا كل واحد منا قوي تقريبا مثلك |
Hayır Elijah, konuya bağlılığa, genel olarak hikaye anlatma yeteneğine ve evet karizmaya göre oyluyorlar. | Open Subtitles | كلا إيلايجا, يصوتون بناء على إلتزامك بالموضوع القدرة على رواية القصة والشخصية وما إلى آخره |
Bu kadar çok Saygıdeğer Elijah Muhammed'i kim koydu? | Open Subtitles | -أعلم . -من يعرض ''إيلايجا محمّد'' كثيراً؟ |
Buraya geldim çünkü sana Elijah'la aranızdakileri öğrendiğimi söylemek istedim. | Open Subtitles | أنا هنا فحسب لإعلمك أني أعرف بشأنكِ أنتِ و (إيلايجا) |
Yirmi ömür boyunca birlikteydik Elijah. Yeterli değil mi bu? | Open Subtitles | لقد عشنا 20 عمرًا سويًّا يا (إيلايجا)، أليس هذا كافيًا؟ |
Eğer Elijah'nın nerede olduğunu bildiğini duyarsam Klaus'tan korkmana gerek kalmaz. | Open Subtitles | إن تبيّنت أنّك تعلم مكان (إيلايجا)، لن تحتاج للخوف من (كلاوس). |
Elijah, paranın bizde olduğunu böyle öğrenmiş olmalı. | Open Subtitles | هذا كيف علم إيلايجا أن لدينا ماله |
Elijah'nın söylediği onca şeye rağmen kanım yerine viskiyi seçiyorsun. | Open Subtitles | الخمر خير لك من دمائي بغض النظر عمّا يقوله (إيلايجا). |
Elijah, o gece babamızı durduramadığı için hep kendini suçladı. | Open Subtitles | لطالما حمل (إيلايجا) الذنب عن تلك الليلة لعدم إيقافه والدنا. |
Elijah, Mikael'ı çağırdığımda bir saniye olsun seni incitmeyi düşünmedim. | Open Subtitles | (إيلايجا)، حين أحضرت (مايكل) لم أنوِ للحظة أن يمسّك أذى. |
Bu kadar katı olma Elijah. Turistler güzel festivallerden hoşlanır. | Open Subtitles | لا تكُن متعنّتًا يا (إيلايجا)، السائحون يحبّون أيّ مهرجان جميل. |
Birbirimizi sevmek için hiçbir sebebin olmadığını biliyorum ama Elijah'nın kurduğunu yüceltmek istedim. | Open Subtitles | أعلم ألّا سبب لتحبّ كلّ منّا الأخرى، لكنّي أودّ تشريف ما بناه (إيلايجا). |
Bana kalırsa Niklaus ve Elijah'ın yapmak istedikleri de buydu. | Open Subtitles | أفترض أن ذلك هو هدف إيلايجا) و(نيكلاوس) من بداية الأمر) |
istedigim tek sey tekrar aile olmamiz Elijah. Ancak çok üzgünüm. | Open Subtitles | فقط أن نعود عائلة من جديد يا (إيلايجا)، لكنّي آسفة جدًّا. |