Jonas Emmet, Russ ve ekibi bulmak için en iyi umudumuz. | Open Subtitles | (جوناز) هو أفضل فرصة لنا في إيجاد (إيمت) و(روس) وباقي الطاقم. |
Tess, Emmet'i bulmak istediğini biliyorum. Hepimiz istiyoruz tamam mı? | Open Subtitles | (تيس)، أعلم أنّكِ تودّي إيجاد (إيمت)، جميعنا نودّ ذلك، إتّفقنا؟ |
Rabbit hayatta kaldığına göre Emmet'de kalmıştır. Oraya gitmemiz gerekiyor. | Open Subtitles | طالما نجت (رابيت)، فكذلك (إيمت)، لا بدّ أن نذهب لهناك. |
Emmet Cole'u bulduğumuza göre, bazı cevaplar almanın zamanı geldi. | Open Subtitles | لقد استعدنا (إيمت كول). آن الأوان للحصول على بعض الإجابات. |
Bunu söylemenin tek sebebi Emmett sen de onlarla iş yapıyorsun. | Open Subtitles | السبب الوحيد لقولك ذلك، يا (إيمت).. لأنك تنام على السرير معهم. |
Birini arayıp eğer Emmet kaynağı bulmuşsa onu öldüreceğini söylemiştin. | Open Subtitles | اتّصلت بأحدٍ وأخبرته أن لو (إيمت) وجد المصدر فإنّكَ ستقتله. |
Fen hocası Bay Emmet, saç filesi takıyor. | Open Subtitles | السيد (إيمت) مدرس العلوم يرتدي شبكة للشعر |
1998'de "Keşfedilmemiş Ülke" Dr. Emmet Cole ile yayına başladı. | Open Subtitles | "أُذيع أوَّل عرضٍ لبرنامج بقاعٌ لم تُكتشف، عام 1988، من تقديم د. (إيمت كول)" |
Emmet bu yolculuğa benim yerime onun gelmesini istemişti. | Open Subtitles | أصرّ (إيمت) عليهِ في تلكَ الرحلة الاستكشافية بدلاً منّي. |
Kaybolmadan önce Emmet Travers'ın ateşlendiğini ve öldüğünü söyledi. Onu buraya bir yere gömdüler. | Open Subtitles | قبل أن يختفوا قال (إيمت) أنّه أُصيب بحمّى ولم ينجُ إذّ دفنوه هناك. |
Emmet eğer bana bir şey olursa bunları bulup yok etmem için söz verdirmişti ama belki bunların bize yardımı dokunur. | Open Subtitles | (إيمت) جعلني أعِده لو أصابه مكروهاً، أن أجد تلكَ الشرائط التي سجلها وأدمرها. لكن ربّما يكون فيهم شيء يساعدنا. |
Evet dinle Tess düşünüyorum da eğer p şey gerçekten Cam Travers ise Emmet'in durumunu biliyor olabilir. | Open Subtitles | اصغِ يا (تيس)، أظنّ لو هذا الشيء هو (تافرز)، فربّما يعرف شيئاً عن (إيمت). |
Emmet hala hayatta mı? Hadi söyle bana! | Open Subtitles | {\pos(192,230)}هل (إيمت) على قيد الحياة؟ |
Gerekiyorsa çığlık at! Emmet hala hayatta mı Cam? | Open Subtitles | {\pos(192,230)}،اصرخ إن تحتّم عليكَ ذلك هل (إيمت) على قيد الحياة يا (كام)؟ |
Bak, yaşıyorsa iki defa. Emmet hayatta, sana söylemiştim. | Open Subtitles | {\pos(192,230)}،مرّتين إن كان حيّاً (إيمت) حيّ، لقد أخبرتكَ. |
Emmet'in günlüğüne göre o ve babam tam buradaymış. | Open Subtitles | مُذكرات (إيمت) تذكر أنّه ووالدي كانا هناك. |
Emilio ve kızı geminin gitmesini sağlıyor. Emmet'i bulmak için bu teknedeki herkese ihtiyacımız var. | Open Subtitles | (إيمليو) وابنته يُبقيان هذه المركبة مُبحرة، كلّ من على هذه السفينة نحتاجه لإيجاد (إيمت). |
Ben yapmayacağım. Emmet bize bir ip ucu verdi. | Open Subtitles | حسنٌ، أنا لن أفعل ذلك، (إيمت) قد أعطاني خيطاً. |
Emmet'in son kasetlerinde biri hariç hep ekibi vardı. | Open Subtitles | في كلّ شرائط (إيمت) يظهر وحيداً مع طاقمه فيما خلى شريط واحد. |
- Emmett, bana yardım edecek misin? | Open Subtitles | إيمت, هل تستطيع مساعدتي؟ |
Emmitt Smith, Barry Sanders, Curtis Martin. | Open Subtitles | "إيمت سميث" "باري ساندرس" ، "كورتز مارتن" |