"اباها" - Translation from Arabic to Turkish

    • babası
        
    • Babasının
        
    • babasını
        
    Fakat tifüs salgını çıkınca anne ve babası hayatını kaybetti. Open Subtitles ولكن, كان هناك وباء التيفود وفقدت وقتها اباها و امها
    Eğer ben onun babası değilsem, ve Lloyd da onun babası değilse o zaman onun babası kim? Open Subtitles اذا انا لم اكن اباها ولويد كذالك فمن اباها؟
    Kızıma, babası için uyuşturucu kaçakçısı diyorlar. Open Subtitles في المدرسة يقولون لأبنتي ان اباها تاجر مخدرات
    Babasının onu affettiğini öğrenmiş. Open Subtitles ففى الحظة التى وجدت اباها قلل من اعتراضاته
    Babasının hala canlı olduğunu varsaymak biraz fazla ve bildiğin kadarıyla onun dosyasında adaletsiz olan bir şey yok. Open Subtitles انه من المبالغ فيه ان نفترض ان ان اباها ما زال على قيد الحياه و لا يوجد ظلما اخر لحق بها
    Junie, ileride bir gün babasını hatırlasın diye çekmeni istiyorum. Open Subtitles أريدك ان تلتقطيها لاجل جون لتتذكر اباها في وقت ما
    babası beni çıkarken vurursa, sanırım cennette görüşürüz. Open Subtitles اذا حدث وضربنى اباها على مؤخرتى اعتقد اننى سأراك فى الجنه
    Onu geri Misery'e bırakabileceğimiz söyledim. babası iyi yönde belirtiler göstermeye başladı. Open Subtitles لقد اخبرتها اننا من الممكن ان نقلها الى المستشفى اباها اظهر بعض علامات التحسن
    Ama babası epey iş yükledi... o yüzden benim yerime gitmeni isteyecektim. Open Subtitles لكن اباها اعطاني عملا كبيرا لذلك اريدك ان تتدخل وتكملها لاجلي
    Biliyor musun, çok eskiden babası Ted ile beraber takılırdık. Open Subtitles أتعرف , بالماضي اباها تيد وانا اعتدنا ان
    Kızım babası olmadan hiç bir yere gitmez. Open Subtitles فتاتي الصغيرة لا تذهب الى ايّ مكان بدون اباها
    babası yeni kütüphanenin parasını bağışlamıştı. Open Subtitles اباها تبرع بالمال من اجل المكتبة الجديدة
    "babası görmüş olabilir, kuşkulu olmadan." Open Subtitles ان اباها ربما قد شاهدها دون ان يكون مرتاباً
    Şanslıyız ki, babası onun üzerine telefon numarası gibi şeyleri yazdı. Open Subtitles لحسن حظنا ، اباها كتب رقم هاتفها على كل اشيائها
    Ruby'nin babası onu başka bir hastaneye götürmeye çalışıyor. Open Subtitles انها روبي. اباها يحاول اخذها لمستشفى أخر.
    babası öldürüldükten üç yıl sonra, bir yıllığına bir kuruma yerleştirilmiş. Open Subtitles بعد ثلاث سنوات من مقتل اباها لقد وضعت في رعايه صحية لاكثر من سنه
    Eğer ben onun babası değilsem, ve Lloyd da onun babası değilse o zaman onun babası kim? Open Subtitles اذا انا لم اكن اباها ولويد كذالك فمن اباها؟
    Kızının, Babasının intihar ettiğine inanarak büyümesine izin vermeyin. Open Subtitles لا تجعلوا ابنتي تكبر وهي معتقدة أن اباها انتحر.
    böylelikle Babasının kalbini kırmamak için, küçük bir suç işlemiş oldu. Open Subtitles ارتكبت جريمة صغيرة لتنقذ قلب اباها العزيز
    Harriet'in Babasının bir beyefendi olduğu, zengin bir beyefendi olduğu su götürmez. Open Subtitles لايوجد ادنى شك بان اباها كان رجل محترم ذو ثروة.
    Liv, babasını yeteri kadar uzun süre telefonda tutabilecek tek kişi. Open Subtitles ليف الشخص اللوحيد الذي بامكانها ابقاء اباها على الهاتف بما يكفي
    Yüce Usta babasını güldürmek için dans etmeyi öğrenen bu zehirsiz küçük yılan karşısında hayrete düşmüştü. Open Subtitles المعلم العظيم انبهر بمهارة ابنته التى بدون سم التى تعلمت الرقص لتسعد اباها

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more