"ابتسامة" - Translation from Arabic to Turkish

    • gülümseme
        
    • Gülümse
        
    • gülümsemesi
        
    • gülücük
        
    • Gülümseyin
        
    • gülümsemen
        
    • gülümsemeyle
        
    • gülüş
        
    • gülüşün
        
    • gül
        
    • gülüşünü
        
    • gülüyorsun
        
    • tebessüm
        
    • gülümsemeye
        
    • gülümseyerek
        
    Ben size gülümsediğimde neredeyse anında sizden de gülümseme görürüm. Open Subtitles عندما أتبسم في وجهك ففي الحال هناك ابتسامة تعود إلي
    Yarım yüz yıl boyunca yüzünde gülümseme olsun, arkana yaslan ve ölümü bekle. Open Subtitles ضع ابتسامة مزيفة و امض بها خلال النصف القرن القادم إسترخي،وارتاح وانتظرُ الموتِ.
    Gülümse ve ona güzel gözüktüğünü söyle. Open Subtitles لديك ابتسامة فلدي ويقول لها انها تبدو جيدة.
    Gördüğünüz gibi, hiç unutamayacağınız bir gülümsemesi var. TED كما ترون، فإن لديها ابتسامة لن تتمكنوا أبدًا من نسيانها.
    Biraz daha gülücük alabilir miyim acaba? Open Subtitles هل يمكنني الحصول على ابتسامة بسيطة منك ؟
    Şimdi Gülümseyin lütfen. Oluyor. Open Subtitles الآن هل يمكنني الحصول على ابتسامة بسيطة ؟
    Masasında oturmuş, yüzünde koca bir gülümseme, her tarafı dosyalarla çevrili. Open Subtitles بالقرب من الطاولة مع ابتسامة عريضة على وجهه محاط بجميع ملفاته
    Seni güzelce hazırlayıp, o güzel yüzüne harika bir gülümseme konduracaklar? Open Subtitles يظهرونك بشكلٍ جيد. ويمنحونك ابتسامة جميلة على هذا الوجه الجميل, حسناً؟
    Çarpık gülümseme, bir tutam göğüs kılı, Sırıtması ve hobisiyle 2. Dünya Savaşı'nda ortaya çıktı. TED ابتسامة معقوفة، شعر صدر كثيف، جاء للحرب العالمية الثانية بابتسامة متكلفة وهواية.
    Yeoncheon'da bulunan son kurbanın yüzünde gülümseme var. Open Subtitles الضحية الأخيرة في يون تشون، كانت تعلو وجهها ابتسامة.
    "Karımın yüzündeki çocuksu gülümseme kadınsı bir gülümsemeyle değişti." Open Subtitles وأن ابتسامة الطفل على صدرها ستغير زوجتى الطفلة إلى أمرأة
    Ve tebessümün harika. Daha sık Gülümse. Open Subtitles و لديك ابتسامة جميلة يجب عليك ان تبتسمي أكثر
    Hadi bana Gülümse. Tatlım benim. Hemşire Open Subtitles اعطني ابتسامة ايتها المرضة خذي المرضى الى الخارج
    Bozulmasın moralin bulutlara Gülümse, sakın somurtma Kalk ayağa kazan Dön öbür yana Open Subtitles لا تدع الغيوم تحبطك أرني ابتسامة لا تجهماً
    Her sene buraya geldiğinizde, yüzünüzdeki memnuniyet gülümsemesi. Open Subtitles ابتسامة التقدير منك عندما تأتي هنا كل عام
    Yalnızca bizi hazırlıksız yakalayan bir gülümsemesi vardı. Open Subtitles لم يكن لديها أيّ سوابق، سوى ابتسامة أضاعت عقولنا
    Sevgilim, haydi, bir gülücük ver. Open Subtitles حبيبتي ، هيا ، امنحينا ابتسامة هيا أيتها الفتاه ، أنا أعرف
    gülümseme aramayın, Sadece Gülümseyin Open Subtitles لا يمكنك أن تدعوها ابتسامة أن كنت تبتسم وحدك
    Güzel bir gülümsemen var. Bahse varım çoğu insan görmemiştir. Open Subtitles لديك ابتسامة رائعة أراهن على قلة من يحظون برؤية ذلك.
    "gülüş"ten g-ü-l-ü'yü çıkarın b-a-a-r-ı ekleyin, elinize "başarı" geçecektir. Open Subtitles بعثروا حروف كلمة ابتسامة وأضيفوا لها حروفا آخرى فتحصلون على كلمة النجاح
    Bunu hep duyuyorsundur ama dişlerini temizletmelisin çünkü harika bir gülüşün var. Open Subtitles أعني، ربما تسمع دائماً ذلك من طعامك، لكن لابد أنك تبيض أسنانك لأن لك ابتسامة مشرقة
    Dar bir şey giy, zorla gül ve yaşınla ilgili yalan söyle. Open Subtitles إلبسي شيئاً ضيقاً ، و اصطنعي ابتسامة ، و اكذبي حول عمرك
    Fakat kadının gülüşünü seven birçok erkek kızın tamamıyla evlenme hatasına düşmüştür. Open Subtitles لكن الكثير من الرجال يحبون ابتسامة فتاة قد ارتكبوا خطا التزوج من الفتاة باكملها
    - Evet gülüyorsun. Bir daha söyle, diş göstermeden. Open Subtitles بلى، تفعل، قل هذا ثانية من دون ابتسامة
    Büyük bir tebessüm Harry. Sen ve ben birinci sayfayı hak ediyoruz. Open Subtitles ابتسامة كبيرة يا هاري، لصورتنا أنا وأنت على الصفحة الأولى
    Gözlerini açtığında yüzünde donup kalan korkmuş ifade bir gülümsemeye dönüştü. TED وعندما فتح عينيه، تحولت نظرات الرعب على وجهه إلى ابتسامة.
    Çukur gözlü figür, zoraki gülümseyerek sıska yüzüyle ona dik dik baktı. TED بدأت عيونه الغائرة من وجهه الهزيل بالتحديق به، مع رسم ابتسامة ملتوية.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more