Bu çatlağa çocuklarını kaptıran pek çok aile ofisime gelip yardım istiyor. | Open Subtitles | الكثير من الاباء ياتون الى مكتبى يقولون انهم فقدوا ابنائهم هنا |
Parçalanmış hayatları işten çıkıp çocuklarını okul için kaldırmak arasında geçen striptizciler mi? | Open Subtitles | المتعريات المحيرين بين إنهاء عملهم وإيصال ابنائهم إلي المدرسة؟ |
Bu portre de diğer şefler ve oğulları portreleri arasında yerini alacak. | Open Subtitles | هذه اللوحة ستأخذ مكانها بجوار كل لوحات الرؤساء و ابنائهم |
Bana bakıyorlar ve tek gördükleri şey TV'deki o kaçık kadın ya da oğulları ve kocalarını rehin tutan adamın karısı oluyor. | Open Subtitles | إنهم ينظرون الي وكل ما يرونه هو تلك المرأه المجنونه التي ظهرت على التلفاز أو زوجة الرجل الذي يحتجز ابنائهم |
Atın ve ipek, fildişi ve tütsü, ve en dik başlı oğullarını bize köle olmaya yolluyor. | Open Subtitles | ذهبهم وحريرهم والعاج والبخور, وافضل ابنائهم ليصبحوا عبيدا لنا. |
Evet, eşlerini dövdüler ve oğullarını doğru yetiştirdiler. | Open Subtitles | نعم ، لقد ضربوا زوجاتهم وانشئوا ابنائهم جيداً |
Tüm arkadaşlarımın ebeveynleri ya boşanmıştı ya da birbirini aldatıyordu ya da çocuklarının doğum günlerini bile zor hatırlıyorlardı. | Open Subtitles | اباء كل أصدقائي كانوا مطلقين او لديهم علاقات غرامية او بالكاد يعرفون اعياد ميلاد ابنائهم |
Dar zamanlarda, ...babalar çocuklarının midelerine tek lokma gitmediğini, ...ya da sırtlarında yama gördüğünde bu avantalar sıradan halkın ayakta kalmasını sağlamaya yarar! | Open Subtitles | لكن عندما تعوز الحاجة عندما الاباء يرون ابنائهم بدون خبز يملأ بطونهم او قطعة يكتسون بها |
Ve Tanrı'nın izniyle, onların evlâtları da. | Open Subtitles | وبمشيئة الرب، ابنائهم أيضاً |
Bu durum çocuklarını etkiliyor. Girip çıkanların resmini çekiyorlar. | Open Subtitles | هذا يؤثر على ابنائهم المصورون يلتقطون صور الداخل والخارج |
- Ayrıca ailelerin geceleri gizlice çocuklarını bekledikleri yoldur. | Open Subtitles | انهُ ايضا الطريق حيث بعض آلآباء يقابلون ابنائهم بالسر اثناء الليل |
Blutbaden aileleri arasında büyüyen söylentilerde eğer semptomlar belirirse kendi çocuklarını öldürdüklerini duydum. | Open Subtitles | سمعت قصصا تنتشر عن عائلات البلوتباد الذين يقتلون ابنائهم لو تعرضو للاعراض |
- Seven anneler çocuklarını terk etmez. | Open Subtitles | الأمهات اللاتي يُحببن ابنائهم لا يهجرونهم |
Ebeveynlerin çocuklarını dövmesinden nefret ederim. | Open Subtitles | اكره عندما يضرب الاهل ابنائهم |
İster oğullarını boğuyor, ister alay ediyor olsunlar Simpsonlar önümüzdeki yıllarda da güldürmeye devam edecek. | Open Subtitles | لذا سواء كانوا يخنقوا ابنائهم أويبحثواعن بعضالمتعة.. ستستمر عائلة (سمبسون) في الضحك لسنوات مقبلة |
Lannisterlar, o adamların oğullarını çaldı annem de adaletlerini. | Open Subtitles | آل (لانسيستر) سلبوهم من أجل ابنائهم وهي سلبتهم عدالتهم |
Aslında kendi çocuklarının sorumluluğunu üstlenmeyen adamları ve o adamların çocuklarının masrafını karşılamaları için para kazanmayı zorlaştıran ekonomik sistemi eleştiriyorum. | TED | في الحقيقة، انا اكثر نقداً للرجال الذين لا يتحملون مسؤولية ابنائهم و الاقتصاد الذي يجعل من الامر اكثر صعوبة للكثر من الرجال لجني ما يكفي من المال لرعاية هؤلاء الاطفال. |
çocuklarının büyüdüğünü kabul etmeyen aşırı kontrolcü ebeveynler. | Open Subtitles | وانت احد هؤلاء الاباء الصعبين الذين لايفهمون ابنائهم... |
Onların evlâtları da. | Open Subtitles | وهكذا ابنائهم |