"ابواب" - Translation from Arabic to Turkish

    • kapıları
        
    • kapı
        
    • kapılar
        
    • kapılı
        
    • kapısını
        
    • kapılarını
        
    • kapısına
        
    • kapılardan
        
    • kapaklarını
        
    85 yıllık hizmet süresi boyunca ilk defa kapıları kapatmış oluruz. Open Subtitles تقفل فيها ابواب المستشفى كنت افضل الا يحدث ذلك اثناء مناوبتي
    Tüm kapıları kontrol edemeyiz. Open Subtitles يوجد العديد من ابواب الخدمات من هنا الى هناك ، لا نستطيع مراقبتهم جميعاً
    Ben bir şey bulamadım. Ne kapı var ne pencere. Ya sen? Open Subtitles لم احصل على شىء لا ابواب , لا شبابيك , انتى ؟
    Giriş panelleri dışında kapı, ya da başka bir yol yok değil mi? Open Subtitles لا مخرج اخر لا ابواب لا ابواب للدخول او الخروج ماعدا فتحات السقف هل هذا صحيح؟ نعم يا سيدي
    Gıcırdayan tahtalar, çarpan kapılar, ıslık çalan rüzgarlar... Open Subtitles القصص المخيفة ؟ صرير الواح , صفير رياح ضرب ابواب
    Beyaz, dört kapılı, Amerikan olduğunu söyledin. Peki başka? Open Subtitles قلت انها بيضاء بأربع ابواب امريكية الصنع ماذا ايضا؟
    Kardeşin değiştirme kabininin kapısını iyi tamir etmemiş gibi gözüküyor. Open Subtitles انا لا اعتقد بأن اخيك قام بمهمه تثبيت ابواب غرف تغيير الملابس كما ينبغى
    Bizi zaaflarımızla yargılama lütfen sevgimizle yargıla ve cennetin kapılarını Charlie ve benim için aç. Open Subtitles حاكمنا ليس على ضعفنا ولكن على محبتنا وافتح ابواب النعيم لتشارلي ولي
    Yani... Güvenlik kapısına ulaşmak zorundayız. Bu kadar basit. Open Subtitles تعنقدين ان اختراق ابواب الامن بتلك السهوله
    Olmaz. Yangın merdiveninin kapıları çelikten. Sadece içeriden açılabilir. Open Subtitles لا يمكن هذا، ابواب مقاومة الحريق الفولاذية لا تعمل الا من الداخل
    Annemin Honda'sının kapıları bile bundan daha iyidir. Open Subtitles هوندا والدتي لديها ابواب افضل من قطعة الخردة هذه
    Yangın durumunda hücre kapıları otomatik olarak açılır. Open Subtitles ابواب الزنزانات تفتح أوتوماتيكيا أثناء الحريق
    Hep yaz mevsiminin son günüdür ve yeniden içeriye girebileceğim bir kapı olmadan soğukta bırakıImışımdır. Open Subtitles كانت دائما اخر ايام الصيف ويتركونى خارجا فى البرد بدون ابواب لاعود الى الداخل
    Bazan önünüzde bir kapı açılır ve hiçbir şey eskisi gibi olmaz. Open Subtitles اتعلم كيف لبعض ابواب الحياة أن تُفتح، ثم لا يعود أي شيء يبدوا كما كان عليه قبلًا ؟
    Onlar için bir kapı kapanacak, bir kapı açılacaktır onların önüne. Open Subtitles هذه الابواب سوف تقفل خلفهم لكن هناك ابواب اخرى ستفتح
    kapılar genelde sonu veya başlangıcı temsil eder. Bazı mitolojilerde, doğruluğun yoluna doğru kapıyı seçmekle ulaşılacağına inanılır. Open Subtitles حسناً ابواب عادة تعني النهايات أو البدايات
    Kilisenin kapıları kapanıyor. Uh, Boo-hoo. Ama yeni kapılar açıyor. Open Subtitles ابواب الكنيسه مغلقه ولكنك ستفتح أبوابا جديدة
    Birinci önceliğimiz bu tesisi tamamen taramak. İçi boş olan duvarlar, gizli kapılar, tüneller ve asansörlerin hepsini arıyoruz. Open Subtitles الاهمية الاولى هى مسح تام لهذا المبنى من اوله لاخره نحن نبحث عن جدران فارغة و ابواب سرية انفاق او مصاعد
    Üstü açılan o koca iki kapılı şeyi sen satın aldın, niyetinin ne olduğu ortaya çıktı! Open Subtitles انت اشتريت سيارة مكشوفة مع ابواب كبيرة فقط لكي تغيظني
    Bil bakalım onların kapısını kim çalacak? Open Subtitles و من تعتقد سيرسلونه ليقرع ابواب هذه المدينه؟
    Cehennemin kapılarını açabilen bir şey onları kapatabilir de. Open Subtitles ان الصندوق يستطيع فتح ابواب الجحيم اذن هو قادر على اغلاقها
    - Tam olarak ne oldu? - Dün arabanın kapısına çarptım. Open Subtitles ما الذي حدث لقد صدمته باحد ابواب السيارة
    Elfler için yapılmış minicik kapılardan geçmeye çalışırken dirseklerimde oluşan mavi ve beyaz lekelerden usanmış ve ürkmüş durumdayım. Open Subtitles تعبت من الجروح والندبات الزرقاء على ذراعي من محاولة الدخول في ابواب الأقزام الصغيره هذه
    Dolapların kapaklarını kapamakla ve giysileri yerden toplamakla geçen saatlerimi hatta ve hatta günlerimi şimdi çaresizce geri istiyorum. Open Subtitles والان كل تلك الساعات المضافة الى الايام التي قضيتها في اقفال ابواب الدواليب وترتيب الملابس

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more