"ابوه" - Translation from Arabic to Turkish

    • babası
        
    • babasının
        
    • babasıyla
        
    • babasıyım
        
    Ne de olsa, onu ben evlatlık edindim de diyebilirsin onun üvey babası olarak. Open Subtitles بعد كل هذا أنا متبتيه يمكنك أن تقول ذلك أنا أكون ابوه بالتربية أنا المسؤل
    babası Bill Baterman o kadar acı çekti ki oğlunu oraya gömdü, işin gerçeğini anlamaya fırsat bulamadan. Open Subtitles ابوه بيل باترمان كان شديد الحزن والاسى عليه دفن ابنه فى الاعلى هناك قبل ان تكون له فرصة ليعرف خلاصة الحقيقة
    babası ona yaptıklarıyla... büyük ihtimalle "yılın babası" seçilmemiştir. Open Subtitles ما فعله ابوه انه لم يعترف به كابن شرعى له
    babasının gitmesine zorladığı alanlardan, hiç hayal edemeyeceği şekilde yararlandı. Open Subtitles واستفاد من دراسته التي فرضها عليه ابوه بشكل لم يتصوره
    - Bana bunu satan adam bunu babasının şans için yaptığını söyledi. Open Subtitles –انظر, الرجل الذي باعها الي ابوه صنع ثروتهم منها.
    babası sağlamıştı. Open Subtitles شعار الثمانية , فقد حرص ابوه على ان يناله
    Pekala. Üç kardeşin en büyüğü. babası o küçükken ölmüş. Open Subtitles حسناً ، لقد كان اكبر اخوته و ابوه مات وهو ما زال صبى
    Pekala. Üç kardeşin en büyüğü. babası o küçükken ölmüş. Open Subtitles حسناً ، لقد كان اكبر اخوته و ابوه مات وهو ما زال صبى
    Teknede biri var ve babası da onlardan biriymiş. Open Subtitles هناك احد على السفينة,كان ابوه احد الضحايا
    Eğer onun sigara içmesini babası önemsemiyorsa ben de önemsemiyorum. Open Subtitles هذا اذا لم يكن ابوه يهتم انا اهتم اذا كان ولدي يدخن
    Eğer babası onu gerektiği gibi seviyorsa, oğlu için en iyisini yapacaktır. Open Subtitles حسنا, لو ابوه يحبه كما يجب, سيفعل الافضل لأبنه
    Edward Triboulet? Siz babası mısınız? Evet. Open Subtitles ادوارد غيبولية انت ابوه تفضل سيدى سيسعده قدومك
    On sekizinci doğum gününe birkaç hafta kala akciğerleri iflas etti diye, sırf babası üzüldüğü için, onun isteklerine boyun eğmesi ve boğazında bir solunum tüpüyle hastanede yatması için baskı mı yapacaksın? Open Subtitles ولان الولد المسكين كل شوي طايح مستحي من عيد ميلاده الـ 18 راح ترغمونه يشاطر حزن ابوه
    Hastanın isteklerini, sırf babası istediği için göz ardı etmeyi seçtin. Open Subtitles انت الي اخترت تطنيش رغبة مريضك عشان ترضي ابوه.
    babası gözlerinin önünde ölür. Sudan'dan gelmiş. Open Subtitles لقد شهد موت ابوه في السودان وأراد تغيير مكان اقامته
    babasının bilim adamı olduğunu söylemedi. Tanrı olduğunu söyledi. Bu delilik. Open Subtitles لم يقل ابدا ان ابوه كان عالما لقد ادعى ان والده كان آله
    babasının yitirdiği ve yiğit kardeşimin yasalarla kazandığı toprakları geri ister. Open Subtitles ويطالبنا بتسليم تللك الاراضى التى نزل عنها ابوه طبقا للحق و القانون
    14'üncü yaşının ilk sabahında babasının odasına elinde bir beysbol sopasıyla girdi. Open Subtitles وفى صباح عيد ميلاده الرابع عشر تسلل إلى غرفة نوم ابوه ومعه عصا بيسبول
    14'üncü yaşının ilk sabahında babasının odasına elinde bir beysbol sopasıyla girdi. Open Subtitles وفى صباح عيد ميلاده الرابع عشر تسلل إلى غرفة نوم ابوه ومعه عصا بيسبول
    Ruhu, annesiyle, babasıyla, Confessor'üyle sevdikleriyle birlikte olmalı burada karanlıkta tek başına kalmamalı. Open Subtitles روحه يجب ان ترقد بسلام مع ابوه و امه و مؤمنته. الناس الذين احبهم.
    Ben onun babasıyım, tamam mı? Herşeye hakkım var. Open Subtitles انا ابوه, حسنا انا لدى كل الحقوق

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more