| Gece boyunca dışarıda bırak ve içine girince yukarı çek. | Open Subtitles | اتركها في الخارج طوال الليل واسحبها عندما يعلق بها شيء |
| Onu olduğu yerde bırak ve yanına biraz para ver. | Open Subtitles | اتركها فى مكانه واعطى المالك بعض الاموال الى جانب ذلك |
| - Diğer çocuklar almıştır değil mi? - Rahat bırak onu. | Open Subtitles | ـ الأولاد الآخرون تحصلوا عليها بطريقة ما ـ اتركها و شأنها |
| Sepet şapkaları seven birinin sağa atlamak yerine sola atlamasına izin verdim. | Open Subtitles | اتركها إلي عاشق القبعات المصنوعة من السلات ليقفز إلي اليسار بدل اليمين |
| Yapacak bir şey yok. Bırakın otelde kalsın. Daha sonra ben onu azarlarım. | Open Subtitles | يبدو انه لا يمكننا فعل شيء حيال ذلك اتركها تنام هنا و سأوبخها |
| -Rahat bırak onu. -Eminim dans etmeyi bilmiyordur. | Open Subtitles | ـ اتركها في حالها ـ راهنت بأنها لا تعرف كيف ترقص |
| Onu rahat bırak yoksa sana duygu sömürüsü yapar. | Open Subtitles | اتركها لوحدها والا ستتعود على طلب الشفقة |
| Ama hâlâ bir deli olduğumu düşünüyorsan bırak kalsın. | Open Subtitles | ولكن اتركها إن كنت لا تزال تحسبني مجنونا |
| "Çok basit, karını yanıma bırak..." "...sonra geldiğinde, kalkıp kalkmadığını öğrenir..." | Open Subtitles | اوه ذلك امر بسيط , انظر , اتركها معى وارجع وشاهد ما اذا كانت مازالت قائمة |
| bırak onu lanet, yoksa o çirkin suratını şu güzel arabanın üzerine yapıştırırım. | Open Subtitles | اتركها أيها الحقير وإلا فجّرت وجهك القبيح على السيارة. |
| Buraya bırak. Ben imzalatırım. | Open Subtitles | حسناً,اتركها هنا وحسب سوف أحرص على أن يوقعها عندما يأتي إلى هنا |
| bırak onu. Sana hiçbirşeye dokunmamanı söyledi. | Open Subtitles | فقط اتركها لوحدها لقد أخبرك بأن لا تلمس أى شىء |
| Evet, buzdolabında bırak. Kimse dokunmaz ona. Sen iyi misin? | Open Subtitles | اوه , نعم , اتركها في الثلاجة , لا احد سينزعج من وجودها |
| Şimdi tekrar yap ama bu sefer biraz daha uzun bırak | Open Subtitles | افعلها مجددا, وهذه المرة اتركها اطول بقليل. |
| - Para istediğinde masaya bırak ve uzaklaş. - Burada gelmesinin nedeni bu muydu? | Open Subtitles | إذا أراد منك نقودا، اتركها علي المائدة هل أتي لهذا السبب؟ |
| bırak onu. Tanrım, sana yeni aletler alırım. | Open Subtitles | اتركها بحق السماء, سأشتري لك أدوات جديدة |
| Hammer'ın onu eve bırakmasına izin vermeyeceğimi biliyordur, değil mi? | Open Subtitles | انها تعلم انني لن اتركها تغادر مع هذا الولد, صحيح؟ |
| Sadece birkac haftalıgına bahce kulubenize Bırakın ardından kendilerine bakarlar. | Open Subtitles | اتركها في رفوفك الخشبية لأسبوعين وهي ستعتني بنفسها |
| Kanları ve pislikleri boşalsın diye bir kaç gün ortada bırakıyorum. | Open Subtitles | اتركها لمدة يوم لتصفى كل الدماء |
| Ya sev, ya terk et Tommy. | Open Subtitles | احبها او اتركها يا تومي كل ما يحاولوا قوله يا روني |
| Onu burada yalnız bırakamam. Onu kurtarmam lazım. | Open Subtitles | لا يمكننى ان اتركها وحدها هنا يجب ان انقذها |
| Hayatım ne zaman "Beaver'a bırakalım"a* dönüştü? | Open Subtitles | متى تحولت حياتي الى اتركها الى القندس او بيفر؟ |