"اتضح ان" - Translation from Arabic to Turkish

    • Görünüşe göre
        
    • meğerse
        
    • Meğer
        
    • Anlaşılan
        
    • ortaya çıktı
        
    • Görünen o ki
        
    • olduğu ortaya
        
    Görünüşe göre Harvard'la aralarında çok daha fazla ortak yön varmış çünkü hiçbiri bizimle işlerinin olmasını istemiyor çünkü yöneticimiz berbat! Open Subtitles و اتضح ان لديهم كثير مشترك مع هارفارد اكثر مما ظننا لأنه لا يوجد ايا منهم يريد فعل اي شيء معنا
    Görünüşe göre Harvard'la aralarında çok daha fazla ortak yön varmış çünkü hiçbiri bizimle işlerinin olmasını istemiyor çünkü yöneticimiz berbat! Open Subtitles و اتضح ان لديهم كثير مشترك مع هارفارد اكثر مما ظننا لأنه لا يوجد ايا منهم يريد فعل اي شيء معنا
    Görünüşe göre Carly Back, ona çok fazla mektup yazıyormuş. Open Subtitles اتضح ان كارلي بيك ترسل له الكثير من الرسائل ولكن لا اشارات على ان هولت قد استجاب لها
    Sonra anlaşılıyor ki evlendiğim kadının kız kardeşi meğerse gerçek bir fahişeymiş. Open Subtitles نعم، نعم و المرأة التي تزوجتها اتضح ان اختها هي عاهرة حقيقية
    Bir de baktım, Meğer üzümler çekirdeksizmiş. Open Subtitles ثم اتضح ان العنب لم يكن بدون بذور بعد كل ذلك
    Anlaşılan, bu olay Joy'un yasalarla anlaşmazlığa düştüğü ilk ciddi olay değildi. Open Subtitles اتضح ان هذا ليس اول اجتياز للقانون من قبل جوي
    Hala birini seçmedin mi? Yakınlarda oturanın şaka yaptığı ortaya çıktı. Open Subtitles اتضح ان الواحدة من المدينة كانت تقول نكتة
    İşlerimizi kolaylaştırırdı ama Görünen o ki hareket oldukça karışık. TED سيجعل حياتنا اسهل بكثير, و لكن اتضح ان الحركات فوضوية جدا.
    Görünüşe göre, okulun altındaki tünellerden uzanan bir sürü mağara varmış. Open Subtitles اتضح ان هناك مجموعة من الكهوف من تحت النهر تماما من اسفل الكلية
    Görünüşe göre The Gazette'in sahibi uluslararası küresel bir holding. Open Subtitles اتضح ان " الجريدة الرسمية " مملوكة لشركة متتعددة الجنسيات
    Tamam mı? Görünüşe göre bilmediğimiz bir destekleri var, insansız uçaklarla ilgili A.F.B'den Andrews ile iletişime geçilip bir liste alınmasını istiyorum. Open Subtitles اتضح ان لديهم دعم قوي، لم نكن نعلم حوله، لديهم طائرات بدون طيار
    Görünüşe göre Conrad'da sanat üretim fonu için büyük bir hayır gecesi varmış. Open Subtitles اتضح ان هناك حفل ضخم لجمع الاموال بالكونراد لمؤسسة الانتاج الفني خمني من الذي يستضيفه ؟
    - Yapardım, ama Görünüşe göre Lily Anne benden acayip nefret ediyor. Open Subtitles لكن بما انه اتضح ان ليلي آن تكرهني من اعماقها
    Görünüşe göre, hiperisin, Aziz John bitkisinde varmış. Open Subtitles فقد اتضح ان الهيبرسين هو العنصر الفعال للامداد العضوي لنبتة تدعي جون روت
    Görünüşe göre çıktıklarımız aynı zamanda komşularımız. Open Subtitles اتضح ان اصدقائنا يعيشون في نفس المبنى الذي نعيش فيه
    Sonra anlaşılıyor ki evlendiğim kadının kız kardeşi meğerse gerçek bir fahişeymiş. Open Subtitles نعم، نعم و المرأة التي تزوجتها اتضح ان اختها هي عاهرة حقيقية
    Ama meğerse tedavi alabilmek için önceden bir tedavi almış olmam gerekiyormuş, öyle mi? Open Subtitles لذا اتضح ان يجب أن اكون قد تعالجت من أجل أن اُعالج ؟
    meğerse hayat, araba stickerı sloganından biraz daha karışık bir şeymiş. Open Subtitles اتضح ان الحياة الواقعيه اكثر تعقيداً بقليل من مجرد شعار على خلفية سيارة
    Arabaya döndüm. Meğer bebeğim zannettiğim bebek, bebek değilmiş. Open Subtitles لذلك عدت الى السيارة و اتضح ان الطفل الذى ظننتة طفل لم يكن طفل
    Meğer John Fitzpatrick gerçekte Brad Dixon'mış. Open Subtitles اتضح ان جون فيتز باتريك في الواقع براد ديكسون
    Anlaşılan, karısı yulaf ezmesine antifriz koyuyormuş. Open Subtitles اتضح ان زوجته كانت تضع له مضاد التجمد في وجبة الشوفان
    Yumurtaların beceriksiz olduğu... ve Frank ile Alice'in bunun için tek şansı olduğu ortaya çıktı. Open Subtitles اتضح ان الإحتمالات حقا سيئة. وهذة فرصة فرانك وألس الوحيدة.
    Görünen o ki, Lola, bir itfaiyeci montu içindeki o resmini kendi ayarlamış. Open Subtitles اتضح ان لولا هي سبب نشر صورتها بنفسها في جاكيت رجل الأطفاء

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more