Sanatçısı Kidd Fo-Fo şiddet içerikli şarkı sözleri sebebiyle adam öldürmekle suçlanıyor. | Open Subtitles | تم اتهامه بالتحريض على اطلاق النار بسبب كلماته العنيفة |
Yargıç Fleming genç bir bayana cinsel saldırıda bulunmakla suçlanıyor. | Open Subtitles | أن القاضي فلامينغ تم اتهامه -بالخطأ ربما |
İşte bir kızıl bayrak. Üç sene önce suçlanmış. | Open Subtitles | إليك معلومة خطيرة تمّ اتهامه قبل 3 سنوات |
Böylece, 1952 Mart'ında homoseksüel eylemden dolayı, tutuklandı ve suçlu bulundu, | Open Subtitles | لذا عندما اعتُقل في مارس 1952، وتم اتهامه وظهر مذنباً في التورّط في شذوذ جنسي، |
Ama onu itham etmeden evvel seninle konuşmak isteyeceklerdir. | Open Subtitles | سوف يرغبون في التحدث اليك قبل اتهامه |
suçlama olmamıştı ama ondan sonra onlardan aldığımız her şeyi güvenliğe göndermiştik. | Open Subtitles | لم يتم اتهامه لكن بعد هذا، قمنا بارسال كل ما وصلنا منهم |
- Eski bir polis, rüşvet almakla suçlandığı için departmandan kovuldu. | Open Subtitles | أنه شرطي سابق أطلقت من قبل وزير بعد اتهامه بتلقي رشاوى |
Bugün erken saatlerde suçlamalar resmileşti, ve Khan mahkemeye sevk edildi. | Open Subtitles | تمّ اتهامه رسميًّا بجريمة قتل، واستدعي للمحكة في وقت سابق هذا اليوم |
İki defa yolsuzlukla suçlanmış. İki seferde de suçlamalar düşürülmüş. | Open Subtitles | لقد تم اتهامه بالفساد مرتين وأسقطت التهم في المرتين |
Ne, bir adam karısını aldatmakla suçlanmadan karısı için bir yemek hazırlamış gibi yapamaz mı? | Open Subtitles | ماذا , ألا يستطيع الرجل أن يطهو العشاء لزوجته بدون أن يتم اتهامه بخيانتها؟ |
Fark edilebilir bir şey olmadan onu suçlayamayız. | Open Subtitles | لا نستطيع اتهامه بدون دليل قوي |
Sırf, cinayetten içeri tıkabilmek için müvekkilini, darp suçlamasından kurtarıyorsun. | Open Subtitles | بالبدايةتطلقسراحموكلك.. من تهمة الاعتداء حتى يتم اتهامه بجريمة قتل |
"...bulunmakla suçlanıyor." - St. Vincent senin gittiğin ilkokul değil mi, Mac? - Evet. | Open Subtitles | لقد تم اتهامه بالتحرّش الجنسي بطالبين سابقين" |
Bazı ünlü sporcularla ilişkisi olan bu adam onlara performans arttırıcı ilaç sağlamakla suçlanıyor. | Open Subtitles | الرجل ذو العلاقة مع "رياضيين ذوي "أسماء كبيرة تم اتهامه بتزويد عقاقير منشطة للمحترفين |
Araştırma verilerini çarpıttığı için suçlanmış ve 2001'de yönetimlerinden kovulmuş. | Open Subtitles | تم اتهامه بتزييف بيانات بحثية، وفصل من الحكومة في عام 2001. |
Geçen yıl 4 çocuğa tecavüz etmekle suçlanmış. | Open Subtitles | و العام الماضى تم اتهامه بأغتصاب اربعة اطفال |
- Ve suçlu bulunmuş. - Benim gitmem gerek. | Open Subtitles | لقد قتلت منذ 9 شهور بواسطة زوجها والذي تم اتهامه بذلك |
Hollywood oyuncusu Sylvester Stallone geçen ay ziyaret ettiği Avustralya'dan yasa dışı vücut geliştirme ilaçları getirmekle itham edildi. | Open Subtitles | (الممثل الهلويودي (سلفستر ستالون تم اتهامه بتهريب عقاقير بناء الأجسام عند زيارته لأستراليا الشهر الماضي |
Emin ol, o da şehirdekiler kadar suçlama karşısında şaşkın vaziyette. | Open Subtitles | أعدك أن يشع فيما المدينة كلها تسمع اتهامه |
Coleman'ın ırkçılıkla suçlandığı zamanlarda onu savunamadığım için şu an burada bulunuyorum. | Open Subtitles | و انا ضمن الذين قصروا فى الأنضمام الى الدفاع عن كولمان عندما تم اتهامه بالعنصريه |
İki yıl çalıştıktan sonra kovulmuş. Cenin çalmakla suçlandı. | Open Subtitles | لقد تم طرده بعد عامان تم اتهامه بسرقه الاجنه |