"اتهمتني" - Translation from Arabic to Turkish

    • suçladı
        
    • suçladın
        
    • itham
        
    • suçlamıştın
        
    • beni suçladığın
        
    • suçluyor
        
    • suçladığında
        
    Daha iyi bir boşanma anlaşması yapabilmek için beni kendisini aldatmakla suçladı. Open Subtitles اتهمتني بالخيانة حتى تحصل على تسوية أفضل في الطلاق
    Daha iyi bir boşanma anlaşması yapmak için... beni, kendisini aldatmakla suçladı. Open Subtitles و اتهمتني بخيانتها حتى يمكنها الاستفادة من الطلاق
    Beni olayları çok kişisel algılamakla suçladın. Open Subtitles أنتِ اتهمتني أني أخذت الامر شخصياً للغاية؟
    Beni sığ olmakla ve ilerlemek için seni kullanmakla suçladın. Open Subtitles أنتِ اتهمتني باني سطحي و أني استغلكِ للتقدم
    Çok açık sözlü olan bir arkadaşım beni bir ilişki yaşamakla itham etti. Open Subtitles صديقتي كانت صريحة للغاية عندما اتهمتني بأني أقمت علاقة خارج الزواج
    Evinde beni sana yalan söylemekle suçlamıştın ve haklıydın. Open Subtitles أنت اتهمتني أنّي كذبتُ عليك في منزلك و أنت كنتَ مُحق
    Senin beni suçladığın şeylerden en az benim seni suçladığım şeyler kadar suçluyum. Open Subtitles أوه،أنا لست مذنبًا بعد الآن بما اتهمتني به أكثر مما أنا مذنب بما أتهمك أنا به
    Sana söylediğim için George'a söylemek zorunda kalmasından dolayı beni suçladı. Open Subtitles أخبرتك بأني اتهمتني لقد جورج لإخبار تضطر لكي
    - Pakistan İstihbaratı adına casusluk yapmakla suçladı beni. Open Subtitles اتهمتني بالتجسس لصالح الاستخبارات الباكستانية ماذا؟
    Onun sayesinde, bir kadın beni berbat bir doktor olup kardeşini öldürmekle suçladı. Open Subtitles حسناً بسبب مافعله اتهمتني إمرأة بالإهمال الطبي وقتلها لشقيقها
    Son dönemlerde, İskoçların kraliçesi mevkimi çok fazla önemsediğim için beni bencil koca olmakla suçladı. Open Subtitles مؤخرا، ملكة سكوتلاندا ملكة سكوتلاندا اتهمتني بأني زوج اناني للاهتمام بمنصبي
    Ve sonra, Claire Underwood'u eleştirdiğimde beni cinsiyetçi olmakla suçladı. Open Subtitles ثم اتهمتني بأني متحيزة ضد أحد الجنسين لانتقادي (كلير أندروود)
    Ee, beni cinayet ve hayvanlara zulmetmekle suçladın. Open Subtitles قد اتهمتني بالقتل، ومعاملة الحيوان بوحشيّة
    Beni bir kez suçladın, sineye çektim. Open Subtitles إن اتهمتني مرّة، فسأتغاضى عن الأمر
    Beni bir kez daha sözlerinle babanı öldürmekle suçladın. Open Subtitles لقد اتهمتني ثانيةً.. و وبكلام واضح
    Bu ciddi bir suçlama. Beni kurgulanmış hırsızlık ile suçladın. Open Subtitles هذا اتهام خطر لقد اتهمتني للتو
    Sen gittikten birkaç hafta sonraydı ve William'ın ölümünden dolayı beni suçladın. Open Subtitles , كان بعد عدة أسابيع من رحيلكِ . . و أنتِ اتهمتني بأني السبب (في موت (ويليام
    - Beni yapmadığım şeylerle itham etti. Open Subtitles اتهمتني باشياء ليست حقيقية
    Beni kahve sevmemekle suçlamıştın. Open Subtitles لقد اتهمتني بعدم حبي للقهوة .
    Eğer böyle yaparsam tıpkı beni suçladığın gibi iki yüzlü olurum. Open Subtitles إن فعلت، فسأكون مرائيًّا جدًّا كما اتهمتني.
    - En yakın arkadaşlarımdan biri beni böcek ilaçlarını çalmakla suçluyor. Open Subtitles واحدة من اعز اصدقائي اتهمتني بسرقة مبيداتها
    Beni, kendi babamı öldürmekle suçladığında bile. Open Subtitles rlm; حتى عندما اتهمتني بقتل أبي

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more