"اتّصلتُ" - Translation from Arabic to Turkish

    • aradım
        
    • aramıştım
        
    • arayıp
        
    • çağırdım
        
    • irtibata
        
    Hizmetçi servisini aradım az önce ve buraya birini gönderiyorlar. Open Subtitles لقد اتّصلتُ تواً بمكتب الخدم وسوف يرسلون إحداهن
    Evine gelmeyi teklif ettim, telefonu kapadı ben de tekrar aradım. Open Subtitles عرضتُ أن أذهب إلى منزلها أغلقت الخط اتّصلتُ بها مجدداً
    Elbette bahsetmedim, bunu önce seninle konuşmak istiyordum, seni bu yüzden aradım. Open Subtitles بالطبع لا. أردتُ مناقشته معك أولاً لذلك اتّصلتُ بك
    Biraz daha fazlasına ihtiyacım olduğunu söylemek için aramıştım onu. Open Subtitles اسمع، لقد اتّصلتُ به لأخبره أنّي أحتاج بعض المال.
    Meksika Elçiliği'ni arayıp "yerli topluluk hakları" ortaklığı konusunda ağız aramalarını istedim. Open Subtitles حسناً، اتّصلتُ بالسفارة المكسيكيّة وطلبتُ منهم أن يقيسوا نبض حقوق السكّان الأصليين.
    Sen onu kafana takma. Sizi buraya çağırdım çünkü bir şey göstermek istiyorum. Open Subtitles اتّصلتُ بكما لأنّي أردتُ أن أريكما شيئاً.
    Bölgedeki muhtemel bir erimeden etkilenecek tüm adamlarımızla irtibata geçtim. - Şu an boşaltıyorlar. Open Subtitles اتّصلتُ بكلّ أفراد جماعتنا في المنطقة التي قد تتأثّر بالإنصهار النوويّ، و هم يُخلون مواقعهم
    Çünkü az önce aradım, oraya gitmemiş. Open Subtitles لأنّني اتّصلتُ للتو و قالوا أنّه لم يصل قطّ
    Baskısı tükenmişti. Yazarı aradım. Open Subtitles لقد اتّصلتُ بالمؤلف، لديه صناديق منها بالقبو
    - İstediğin gibi FAA'i aradım. Bil bakalım ne oldu. Open Subtitles لقد اتّصلتُ بوكالة الطيران الاتّحاديّة كما طلبتِ منّي، و خمّني ماذا
    Sadece her şeyin istediğin gibi gitmesine sevindiğimi söylemek için aradım ve bir de üstündeki askılı bluzu çok sevdim. Open Subtitles اتّصلتُ فقط لأقولَ أنّي مسرورةٌ لنجاح الأمرِ معك، كما أنّي أحببتُ قميصكِ.
    Enerji Bakanlığı'nı aradım. Orada o isimde bir kaynak yok. Open Subtitles اتّصلتُ بوزارةِ الطاقة، و المصدرُ الذي ذكرته لي لا وجودَ له.
    Dokuz yıl sonra ilk kez babamı aradım. Open Subtitles اتّصلتُ بوالدي للمرّة الأولى منذ تسع سنوات.
    Sermaye Piyasası Kurulu'nda çalışan bir arkadaşımı aradım. Open Subtitles لقد اتّصلتُ برفيق خمر قديم في لجنة البورصة.
    Evet, sizi bulmaya çalışırken onları aradım. Open Subtitles أجل. اتّصلتُ بهما عندما كنا نُحاول إيجادكما.
    Neyse, salonu aradım. Onlarınkilerden biri olduğunu doğruladılar. Open Subtitles على أيّة حال، اتّصلتُ بالمحل، وأكّدوا أنّه أحد أقراطهم.
    Teşkilattan bir arkadaşımı aradım ve para akışını takip etmesini istedim. Open Subtitles اتّصلتُ بصديقٍ لي من الوكالة، طلبتُ منه أن يتتبّع المال.
    Ve sonra ortağımı aradım ve hattı açık bıraktım. Open Subtitles وثمّ عندما لمْ تكن تنظر، اتّصلتُ بشريكي وتركتُ الخطّ مفتوحاً.
    Dün akşam için teşekkür etmek için aramıştım. Open Subtitles اتّصلتُ فقط لأشكركِ على الأمسية.
    Ben Walden Schmidt. Araba için aramıştım. Open Subtitles أنا (والدن شميدت) اتّصلتُ بشأنِ السيّارة.
    Nasıl...? Sahibini arayıp bir kasa yollamasını istedim. Open Subtitles اتّصلتُ بالمالك، و طلبتُ منه أن يرسلَ صندوقاً
    Ve ben de bir taksi çağırdım, şimdi onu bekliyorum. Open Subtitles اتّصلتُ بسيّارة أجرة وأنتظر وصولها
    Güvenli bir hat üzerinden Bay Song ile irtibata geçtim ve anlaşma yaptık. Open Subtitles لقد اتّصلتُ بالسيّد (سونغ) على خط آمن وقد وافق على الإتفاق

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more