"اثني عشر" - Translation from Arabic to Turkish

    • On iki
        
    • düzine
        
    • Oniki
        
    • düzineden
        
    Bu insanların tüm istediği yatmak. On iki papel mi? Open Subtitles هم يريدون المضاجعة فقط هنا اثني عشر دولار؟
    Bir, iki, üç, dört on bir, On iki, on üç... Open Subtitles واحد, اثنان, ثلاثة, أربعة, خمسة... أحد عشر, اثني عشر, ثلاثة عشر...
    Tanığın söylediğine göre siyah kâhya kıyafetli biri tek başına On iki kişiyi öldürmüş. Open Subtitles شهد شهودٌ على أن رجلٌ يرتدي لباسًا أسودًا قتل اثني عشر رجُلًا لوحده
    Burada durmuş, şu an poşetlerin içindeki bir düzine manta vatozuna bakıyorsun. Open Subtitles كنت تبحث في اثني عشر أشعة مانتا يجلس في هذه الحقائب هنا.
    2048'e senesinde her türlü felakete karşı koyabilecek iki düzine reaktör kuruldu. Open Subtitles قبل 2048، اثني عشر من المفاعلات الضخمة بنيت للصمود أمام أي كارثة
    Oniki yıl önce sokakta adımı yazarken, "Ben varım." diyordum. TED قبل اثني عشر سنة، كنت في الشارع أكتب إسمي "لأقول، "أنا موجود.
    Tüm ana haber ağları, bir düzineden fazla canlı radyo yayını ve gazetelerden muhabirler, hepsi senin ağzındaki baklayı çıkarmanı bekliyorlar. Open Subtitles لدينا جميع شبكات التلفزيون الكبرى وأكثر من اثني عشر بث إذاعي مباشر ومراسلين من جرائد الأخبار . الكل ينتظر
    Oraya vardığımda, içeride baygın halde oturan On iki tane kadın vardı. Open Subtitles وعندما وصلت إلى هناك, كان هناك اثني عشر امراة غيري جالسين هناك وعليهم علامات الذهول
    Üç patlak dudak, iki kanamış burun On iki ezilmiş parmak eklemi ve dört sallanan diş. Open Subtitles ثلاث شفاه ممزقة وأنفان ينزفان اثني عشر مفصل محطم وأربعة أسنان
    On iki renk var, hiçbirine de eritilmiş renkli bonibon karışmamış. Open Subtitles اثني عشر لونا ... وأيا منها حصلت ذاب لعبة البولنج ممزوجة.
    Bir sihirli dokunuş kazanacağın parayı büyülü bir şekilde On iki katına çıkartır. Open Subtitles وخرافية القليل الغبار سحرية زيادة النقدية لدينا من قبل اثني عشر ضعفا.
    Bu sözleri, bu sözleri On iki yaşımdayken yazdım. Open Subtitles كتبت تلك الكلمات كتبت تلك الكلمات عندما كان عمري اثني عشر عاماً
    On iki saattir burada oturuyorum. Open Subtitles -ماذا يحدث؟ -أنا جالسة هنا منذ اثني عشر ساعة!
    Sanırım on yada On iki kişi. Open Subtitles أعتقد أنه كان هناك عشرة أو اثني عشر شخص
    Eğer işe yaramazsa bir düzine yumurta kaybederim. Open Subtitles لكن إذا لم تعمل بطريقة صحيحة أخسر أنا اثني عشر من البيض
    Dört veya beş lokantası var ve yaklaşık bir düzine başka dükkan. Open Subtitles به حوالي أربعة أو خمسة مطاعم وحوالي اثني عشر من المحلات التجارية الأخرى.
    Anneni o elbiseyle gören bir düzine insan var. Open Subtitles سوف نحضر اثني عشر شخصاً كي يروا امك في ذلك الفستان
    Yaklaşık bir düzine vücut sıcaklığı görülüyor. Open Subtitles يوجد ما يقارب اثني عشر شخصا القياس الحراري يظهر ان نصفهم يجب ان يكونوا اشخاصا
    Bir düzine yüksek riskli aile bulduk ve onlarla beraber 50 kanser teşhisi yaptık. Open Subtitles لقد توصلنا إلى اثني عشر عائلة هنالك خمسين إصابة بمرض السرطان بين هذه العائلات
    Orada en az bir düzine daha bina var. Open Subtitles هناك ما لا يقل عن اثني عشر مبنى أخر في المنطقة
    Oniki senedir onunla görüşmedim! Open Subtitles انا لم اتحدث اليه منذ اثني عشر عاما
    Oniki yıl önce klanıyla yaptığı kanlı bir mücadele sonucu.. Open Subtitles وقد أُمِر أن ينتحرقبل اثني عشر عاما
    Bugün Central Park'ta bir düzineden fazla aktivite olacakmış. Open Subtitles هناك أكثر من اثني عشر حدثاً مُخطط له اليوم في الحديقة المركزية.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more