Ama bu zaman aldığı için, öğle yemeği sonrası grup toplantıları düzenledi. | TED | واستغرق هذا وقتًا طويلا، لذلك بدأ بتنظيم اجتماعات على الغداء. |
Araştırma toplantıları düzenledik ve bir mükemmelik merkezi açtık. | TED | عقدنا اجتماعات بحثية و أفتتحنا مركز جودة |
Öğle yemeği toplantılarına dayanarak, Acı Kliniği diye yeni klinik teklif etti. | TED | اقترح معهدا جديدا وهو عيادة الألم مرتكزة على اجتماعات الغداء. |
Fakat geçmişte, evinizde şimdi komünist olduklarını bildiğimiz kişilerin katıldığı toplantılar olmuş. | Open Subtitles | لكن أقيمت في منزلك اجتماعات سياسية وعلى سنوات بأناس أمسوا شيوعيين الآن. |
Yaklaşık on yıl önce, hani şu seks bağımlılarının katıldığı toplantılara gtimeye başladım. | Open Subtitles | أترون , قبل عشر سنوات بدأت على ادمان الجنس من خلال اجتماعات خفية |
Bu tarihteki en çok merak edilen kongre toplantısı olacak. | Open Subtitles | هذا الإجتماع هو الأكثر ترقباً من بين اجتماعات حالة الاتحاد |
Dünya çapında, 4000'den fazla PKE'li insana ulaştık ve hasta toplantıları düzenleyip klinik araştırma ve çalışmaları yaptık. | TED | وجدنا أكثر من 4000 شخص من حول العالم مصاب بسرطان الغدد المرن و أقمنا اجتماعات مع المرضى و أقمنا درسات و تجارب سريرية |
İzci toplantıları ve amme hizmeti arasında bakalım vakit bulabilecek misin? | Open Subtitles | سأرى ما إذا كان بإمكانك أن توفق ما بين اجتماعات الكشافة والأعمال الخيرية الخاصة بك |
Yönetim kurulu toplantıları genelde bir grup bencilin bir araya gelmesinden başka bir şey değildir. | Open Subtitles | لعلمك، اجتماعات مجلس الادارة ما هي إلا تجمعات بين أشخاص أنانيين، |
Bölgeleme yönetim kurulu toplantılarına gittim, Demokratik ve Cumhuriyetçi klüplere gittim. | TED | حظرت اجتماعات مجلس الإدارة ، ذهبت لنوادي أحزاب ديمقراطية وأخرى تابعة لأحزاب جمهورية. |
Bu saflarda erkek toplantılarına girmeye çalışmak kolay değildi. | TED | لم يكن من السهل الوقوف ضمن تلك الصفوف في محاولة الولوج إلى اجتماعات الرجال. |
Ancak umunna toplantılarına katılamam veya gidemem, söz hakkım olamaz. | TED | لكن لا يمكنني المشاركة. لا يمكنني الذهاب إلى اجتماعات الأومونا. ليس لي الحق في الكلام. |
Fakat geçmişte, evinizde şimdi komünist olduklarını bildiğimiz kişilerin katıldığı toplantılar olmuş. | Open Subtitles | لكن أقيمت في منزلك اجتماعات سياسية وعلى سنوات بأناس أمسوا شيوعيين الآن. |
20 kişinin bir araya geldiği, sonunda hiçbir kararın alınmadığı toplantılar. | TED | ترى اجتماعات من 20 شخصًا حيث لم يؤخذ أي قرار. |
Esas olarak... bütün grubun toplantılar... yaptığı yer burasıdır. | Open Subtitles | ولكنعموماهنا.. تعقد أغلب اجتماعات المجاميع |
toplantılara katılmazsan haberin olmaz tabii. | Open Subtitles | ذاك ما تناله من جرّاء غيابك عن اجتماعات الطاقم، أيها الطبيب. |
Bunu notlarına yansıtarak, sınıflarını geçerek gösteriyorlar ve personel toplantısı yaptığımızda onları daha fazla çalışmaları için yüreklendiriyoruz. | Open Subtitles | إنهم يحصلون عليه بالدرجات العالية بالارتقاء في الصفوف و نحن نستخدمه في اجتماعات المعلمين عن طريق حثهم على التعلم |
Bilinen iş ilişkilerini ve kayda geçen buluşma yerlerini öğrenmeliyim. | Open Subtitles | كل شركائه المعروفين حديثًا وأية أماكن اجتماعات موثقة |
Bütün hafta veli toplantılarım var. | Open Subtitles | لدي اجتماعات الاباء بالمدرسين طوال الأسبوع |
Tüm meclis görüşme kayıtları halka açıktır. Onları buradan okuyabiliriz. | Open Subtitles | كل اجتماعات الكيريا عامة يمكن أن نقرأها خلال ذلك هنا |
dediler. Böylece Aralık ayında Miami'de bir otel konferans odasında buluştuk. | TED | في ديسمبر التقينا في ميامي, في غرفة اجتماعات في احد الفنادق |
Bazen buluşmalar düzenlerlerdi ve oturma odasına 100 kişi doluşmuş olurdu. | Open Subtitles | كانوا ينظمون اجتماعات و يتواجد فيها تعرفون مائة شخص في غرفة المعيشة |
Kasabayı toplantıya çağırmak gerekiyorsa, Ben onları toplantıya cağırırım. | Open Subtitles | اي من عقد اجتماعات البلدة سأكون الشخص الذي يطلب ذلك |
Babam onu ona ihanet eden herkesle birliklte kapalı toplantılarda görmüş. | Open Subtitles | رآه أبي يعقد اجتماعات سريّة مع كلّ من خانوه في النّهاية |
Hemen bazı örneklere bakalım: İnsanlar yönetim kurulu toplantılarında mesaj ya da e-mail yazıyorlar. | TED | وحتى نأخذ بعض الأمثلة السريعة: يتراسل الناس نصيا أو يبعثون بريدا إلكترونيا خلال اجتماعات مجلس الإدارة. |
Amerika Kanser Araştırmaları Birliğinde ayağa kalktım, ki bu en büyük kanser araştırma toplantılarından biridir, 20.000 kişi vardı ayağa kalktım ve hata yaptığımızı söyledim. | TED | وقفت في الرابطة الأمريكية لأبحاث السرطان في أحد أكبر اجتماعات ابحاث السرطان مع 20 ألف شخص و قلت لقد ارتكبنا خطأً |
Ama anladığımız kadarıyla söz konusu evrak bir Toplantı programıymış. | Open Subtitles | ولكن حسبما فهمنا أنه المستند المقصود هو مجرد جدول اجتماعات |