"اجتمع" - Translation from Arabic to Turkish

    • araya
        
    • toplandı
        
    • tanıştım
        
    • tanıştın
        
    • buluştu
        
    • tanıştınız
        
    • tanıştığın
        
    • görüşmüş
        
    • tanışmış
        
    • tanıştığım
        
    • görüştüğünü
        
    • toplanmış
        
    • biraraya
        
    • karşılaşmadım
        
    Herşey 1410 yılında başladı, birkaç asilzade bir araya gelip... . Open Subtitles بدأ الأمر كله عام 1410, حين اجتمع عدد من النبلاء مع
    Bu işte harika olan şey tüm trahom topluluğunun bir araya gelerek çaba göstermesi. TED والأمر العظيم أن مجتمع التراخوما اجتمع بأكمله ووحد جهوده.
    Bu programla bir grup toplandı ve yerleşim birimlerindeki engelli bireylerin ulaşım sorununu çözmeye karar verdiler. TED في هذا البرنامج، اجتمع فريقٌ وقرروا أنهم سيجدون حلاً لمشكلة الموصلات للأناس ذوي الإعاقة في مجتمعاتهم.
    Şimdi, gördüğünüz öğrencilerle tanışmadım, ama onlar gibi öğrencilerle tanıştım. TED الآن ، أنا لم اجتمع بهؤلاء الطلاب ، ولكني قد اجتمعت بطلاب مثلهم.
    Bak şöyle ki daha sadece takımın piçleriyle tanıştın. Open Subtitles هنا الشيء: كنت اجتمع فقط فريق المتسكعون.
    Böylelikle binlerce Alman farklı düşünen başka biriyle konuşmak için 2018 yazında tekrardan buluştu. TED وبالتالي، اجتمع الآلاف من الألمان مُجددًا في صيف عام 2018 ليتحدّث كلٌّ منهم مع شخصٍ آخر ذي آراءٍ مُختلفة.
    Yeni komşularınızla tanıştınız mı? Open Subtitles هل اجتمع الجيران الجديد الخاص بك حتى الآن؟
    Ama ilk önce Boston'da tanıştığın... kontes konusu var. Open Subtitles ولكن أولا، هناك مسألة من الكونتيسة كنت اجتمع في بوسطن.
    Vatandaşlar ilk gün bir araya gelip vali seçtiler. TED اجتمع السكان في ذلك اليوم وانتخبوا عمدة.
    Yüz bin kişi Manhattan Projesi için bir araya geldi ve gerçekten dünyayı kurtardı. TED لقد اجتمع مائة ألف شخص في مشروع مانهاتن وأنقذوا العالم حرفياً. لقد أنقذت التكنولوجيا العالم.
    Dört yüz otuz bin Kanadalı, İngiliz ve Amerikalı bir araya gelerek yine temel bir teknoloji ile, Ay'a insan indirdiler. TED حيث اجتمع 430 ألف كندي وبريطاني وأمريكي معاً، مجددًا، وبتكنولوجيا أساسية للغاية، ووضعوا رجلًا على القمر.
    1987'de on binlerce insan Suudi Arabistan'da Hac ibadeti için toplandı TED في عام 1987، اجتمع عشرات الآلاف من الناس في السعوديّة من أجل موسم الحج السنويّ.
    Daha önce belirttiğim gibi, meclis bu sabah toplandı, ve görüşülen konu, teknolojimizi Dünya ile paylaşma politikamızdı. Open Subtitles اجتمع الكيريا هذا الصباح كما أشرت والموضوع كان مشاركة تقنياتنا مع الأرض
    Zissou ekibinin üyeleri yolculuk hazırlığı için, Pescespada Adası'ndaki oşinografi gözlem evimde toplandı. Open Subtitles في التحضير لرحلتنا اجتمع أعضاء فريق زيسوس في مرصد مراقبة المحيط عندي هنا في هذه البقعة الغالية من الجزيرة
    Burada Dünya'daki en iyi insanlarla tanıştım. Open Subtitles لدي اجتمع بعض من أفضل الناس في العالم هنا.
    Diana'yla Mulberry Hill'de depresyon tedavin için yatırıldığında tanıştın. Open Subtitles كنت اجتمع ديانا في التوت هيل عندما كان علاج الاكتئاب له.
    Mühendisler uçakla geldiler ve tasarımcılar onlarla buluştu, ve sunumlarını bir araya getirdiler. TED طار المهندسون إلى المكان, و اجتمع معهم المصممون, و قاموا بوضع عروضهم.
    Fotoğrafçı olan Conrad'la Hint restoranında tanıştınız. Open Subtitles - لقد قال لي. كونراد، المصور الذي اجتمع في المطعم الهندي.
    Bugün tanıştığın bir kız için hayatını riske mi atacaksın? Open Subtitles كنت ترغب في المخاطرة سلامتنا ل وكنت اجتمع بعض فتاة اليوم فقط؟
    Jordan Karahalios'un belirtiğine göre, Eli onunla 18 Şubat'ta görüşmüş ve Jordan'ın itirazlarının üzerinden dolu bir oy sandığını göz önünde bulundurmaya ihtiyaçları olduğunu söylemiş. Open Subtitles لقد صرّح جوردان كاراهيليوس أن إيلاي اجتمع به في 18 فبراير وقال له رغم اعتراض جوردان إنهم في حاجة إلى التفكير في تزوير صندوق اقتراع
    Bay O'Keefe'nin dediğine bakılırsa, sizinle Masquerade Bar'da tanışmış. Open Subtitles قال لنا السيد اوكيف انه اجتمع بكم في حانة كوارتر ماسكوراد
    Son birkaç saat içinde tanıştığım en pislik adam. Open Subtitles الأدنى مرتبة فى بركة الحثالة لقد اجتمع في، أوه، ساعات
    Meade'in yeni finans müdürü Connor Owens'ın bu öğleden sonra uzun süre Condé Nast'la görüştüğünü doğruladı. Open Subtitles ان المدير التنفيذي المالي "كونور اوينز" اجتمع مع شركة"كانديناست" لعدة ساعات هذا الظهر
    Şimdi Tanrı'nın ve sizler için toplanmış bu kalabalığın önünde cevap verin... Open Subtitles تأتون جميعاً مُبجِّلين للرب... بحضور المجلس الذي اجتمع بكم في فرحة وسرور
    Çok önemli bir fırsat elde ettik -- herkesi biraraya toplayacak zamanımız yoktu. TED كانت فرصة نادرة ولم يكن لدي الوقت لكي اجتمع مع كل القادة
    Ben hiç bir zaman"ben çiçekleri sevmem" diyen birisi ile karşılaşmadım. TED ولم اجتمع ابدا باي شخص يقول : "أنا لا أحب الزهور".

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more