"اجيب على" - Translation from Arabic to Turkish

• cevaplamadan
• bakmam
• cevap vermem
• cevap vermeyeceğim
• soruya cevap
• cevaplamayacağım

Bu soruyu cevaplamadan önce ikimizin beraber çalışması sence iyi bir fikir mi?
قبل ان اجيب على السؤال, هل تعتقدين انها فكره جيده لنا بالعمل مع بعض?

Bu soruyu cevaplamadan önce ikimizin beraber çalışması sence iyi bir fikir mi?
قبل ان اجيب على السؤال, هل تعتقدين انها فكره جيده

Millet, garip bir zamanda olduğunu biliyorum, ama buna bakmam gerekiyor. - Rahmetli babam arıyor da.
يا رفاق اعلم انه توقيت سيئ لكن يجب ان اجيب على هذا انه ابي العزيز

Sana bir soru sordum, Raven. Takma adıma sorulan sorulara cevap vermem.
رايفن, لقد سألتكي سؤالا انا لا اجيب على ذلك الأسم

Simone'la ilgili hiçbir soruya cevap vermeyeceğim.
انا لن اجيب على اي اسئلة ولكن انا لدي كلمة قصيرة اريد ان اقولها

Aksi takdirde hiçbirini cevaplamayacağım.
او احذركم انني لن اجيب على اسئلتكم

Sorularınızı cevaplamadan önce partnerim bir açıklamada bulunmak istiyor.
قبل ان اجيب على اية اسئلة شريكي يريد ان يقرأ بيانا

Tamam, şuna bakmam gerekiyor.
حسناً , اتعلمين ماذا ؟ يجب ان اجيب على هذا

Bekle! Millet, garip bir zamanda olduğunu biliyorum, ama buna bakmam gerekiyor. Rahmetli babam arıyor da.
يا رفاق اعلم انه توقيت سيئ لكن يجب ان اجيب على هذا انه ابي العزيز

Buna bakmam gerek. Özür dilerim.
علي ان اجيب على الهاتف، آسف

Avukatım gelmeden aptal sorularınıza cevap vermem.
ولن اجيب على أسئلتك الغبية من دون وجود المحامي!

Buna cevap vermem gerek.
يجب ان اجيب على هذه

Size söyledim, avukatımla konuşana kadar hiçbir soruya cevap vermeyeceğim.
اخبرتك بأني لن اجيب على سؤال واحد حتى أكلم محامي الخاص

Seni koruduğumu ve seni herkesten iyi tanıdığım konusunda bana güvenmelisin çünkü soruna cevap vermeyeceğim ve bir daha da sormanı istemiyorum!
واعرفك اكثر من اي شخص ولن اجيب على اسئلتك واياك ان تكرر عليّ تلك الاسئلة

"...çünkü bundan sonra sorulacak hiçbir soruya cevap vermeyeceğim.
لانى بعد ذلك لا اود ان اجيب " على المزيد من الاسئله

- Başka soru cevaplamayacağım.
انا لن اجيب على اى اسئلة