"احببته" - Translation from Arabic to Turkish

    • sevdiğim
        
    • Bayıldım
        
    • sevdim
        
    • seviyordum
        
    • sevmiştim
        
    • sevdiğin
        
    • seviyorum
        
    • aşık
        
    • beğendim
        
    • hoşlandım
        
    • hoşuma gitti
        
    • aşıktım
        
    • severdim
        
    • sevdiğime
        
    • Hoşuna gitti
        
    Saygı duyduğum, sevdiğim bir dostuma, bir hatıra bırakayım demiştim. Open Subtitles حسنا لا تهتم ظننت أن بإمكاني ترك هدية صغيرة لك للصبي الذي احببته
    - sevdiğim insanı oğlumu öldürme noktasında görüyorum Open Subtitles لقد رأيته هو, من احببته على وشك ان يقتل ولدى
    Açıklamanın ne olduğu hakkında fikrim yok ama tarzına Bayıldım! Eğer bu o ağlama oyunlarından biri Değilse bil ki ben Denver'danım. Open Subtitles -لا اعلم ما التفسير لهذا الشيء لكني احببته ماعدا ان تكون مثل لعبتك السابقة
    - Oh, Tanrım. Bayıldım. Çok, çok beğendim. Open Subtitles اوه ,ياالهي ,احببته ,أحببته ,أحببته
    Ve babam bize şiir okurdu. Böylece hep sevdim şiiri. TED واحب والدي قراءته لنا, لذلك دومًا احببته.
    Ama sanırım herşeyden fazla Onunla dans etmeyi çok seviyordum. Open Subtitles ولكني اعتقد , ان اكثر شي احببته ... .هوان أرقصمعها.
    Tanrı yardımcım olsun, doğru. Bir zamanlar onu sevmiştim. Ama sonra korktum. Open Subtitles الله فى عونى ,هذا صحيح ,لقد احببته ذات مرة
    Ama öldüremedin. Beni, sevdiğin kadını öldüremezdin. Open Subtitles لكني لم استطع، ليس انا ليس لانسان احببته
    Onu ölümüne seviyorum. Elimde değil. Open Subtitles احببته لدرجة الموت, لااستطيع فعل شئ حيال هذا
    sevdiğim ilk erkek tam bir hiçti. Open Subtitles لا تفعلها مجددا اول فتي احببته كان لا شيء علي الاطلاق
    Ben de daha önce senin sayende sevdiğim birini kaybettim, Open Subtitles ، و أنا أيضاً فقدت شخصاً احببته و الشكر يعود لك
    İmparator sevdiğim tek erkeği öldürdü. Open Subtitles الامبراطور قتل , الرجل الوحيد الذى احببته
    Sadece "Bayıldım!" ile bırakabiliriz. Open Subtitles نستطيع الذهاب فقط مع لقد احببته
    Vay be! Harika olmuş, Bayıldım. Open Subtitles اوه واااو يبدو مدهشاً , لقد احببته
    Tamam. Bu eğlenceliydi. Bayıldım. Open Subtitles كان ذلك ممتعا حقا ، لقد احببته
    Onu çok sevdim... şimdi binlerce insan kıçımı öpüyor, beni herkes çok seviyor. Open Subtitles احببته كثيراَ والآن لدي كثير من الناس يقبلون مؤخرتي الجميع يحبني
    Aslında, kardeşim Gary bana kitabı verdi ve onu sevdim, ve sonra ihale savaşı başladı. Open Subtitles اعكاني أخي غاري الكتاب و احببته و من ثم بدأت حرب المزايدة تلك
    Öbür halini daha çok seviyordum ama burası senin evin. Open Subtitles أجل , لقد احببته بالطريقه التي كان عليها لكن . أه , انه مكانك
    Onu, seni sevdiğimden çok daha fazla sevmiştim. Open Subtitles احببته جداً اكثر مما قد احببتك في اي وقت قد سبق
    Bir de, gerçekte kim olduğunu ondan saklama ve deliler gibi sevdiğin birinden vazgeçme fikrin-- Open Subtitles والفكره كلها هي انك لم تخبرها بحقيقتك انك تتخلي عن اكثر شخص احببته
    Onu, tüm hayatımda sevdiğim her şeyden daha çok seviyorum ve daima da seveceğim. Open Subtitles احببته اكثر من اي شيء احببته في حياتي وسأكون هكذا دائماً
    Ona aşık olmuş olmalıydım, veya en azından öyle sandım. Open Subtitles يجب ان اكون قد احببته, او اعتقدت ذلك, على أي حال.
    - Ben beğendim. Open Subtitles لقد احببته ,لقد اصبح غنيا بالزنك
    Ondan hoşlandım, harika birisi. Eğer ondan hoşlanırsam, onu seveceğimi söyledi. Open Subtitles احبه هو رائع هو قال اذا احببته ساحبك انت ايضا
    hoşuma gitti. Bana koruyucu alma arzusu verdi. Open Subtitles نعم لقد احببته ، لقد جعلتني اشعر بأني اريد ان اشتري واقي الان
    - Evet, evet aşıktım. Open Subtitles -نعم, لقد احببته.
    Onu severdim, ama tam bir aptaldı. Hiçbir şey elde etmeye çalışmadı, bu yüzden hiçbir şeye de sahip olamadı. Open Subtitles رجل لطيف, احببته وكل ذالك ولكنه كان غبيا.
    Onu istedim ama sevdiğime emin olamadım. Open Subtitles انا اردته لكن لم اكن اعرف اني احببته
    Hoşuna gitti ama! Boynunda nefesi... Open Subtitles لقد احببته تنفسها العميق على رقبتك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more