Eğer sen de çamurlaşırsan, onun saygısını kaybedersin. | Open Subtitles | إذا تمرّغت في الوحل، ستخسر احترامها وحسب. |
Önce izin almam gereken bir kaç şey yapmaya çalıştığım için yatak odasında bana olan saygısını yitirmiştim. | Open Subtitles | لقد فقدت احترامها في غرفة النوم لأني جربت أشياء وكان من المفروض أن أخذ الأذن قبلاً |
Eğer o da benim gibi biriyse az önce sana olan tüm saygısını yitirmiştir. | Open Subtitles | أجل، إن كانت تماثلني في شيء، فإنّك خسرت توًّا كلّ احترامها لك. |
Bir ejderhanın, saygısını kazanmış zayıf bir insanla kalbini paylaştığı biliniyordu. | Open Subtitles | التنين كان معروفاً عنه أنه يشارك قلبه مع الإنسان المريض الذي حصل على احترامها |
Bakın, eğer karınızın size saygı duymasını istiyorsanız, onun saygısını kazanmalısınız. | Open Subtitles | لو أردت أن تحترمك زوجتك فلابد أن تكسب احترامها |
Bana olan saygısını mahkeme salonunda da kaybetmeyeceğim. | Open Subtitles | لن أفقد احترامها في قاعة المحكمة |
Yani ruhum size Tanrı'ya olan saygısını sunuyor. | Open Subtitles | فهذا يعني يدفع روحي احترامها لاله فيكم. |
- Şimdi de sana olan saygısını yitirdi. | Open Subtitles | والآن فقدت احترامها |