"احتفل" - Translation from Arabic to Turkish

• parti
• kutlamak
• kutluyorum
• Kutlama
• kutla
• kutladı
• kutlarken
• kutlayalım
• kutlamıyorum
• kutlamam
• kutlaması
• kutluyordu
• eğlendiler

Kıçımı koyuyorum ve muhtemelen vücudumun kuyrukta kalan kısmı buraya yıkılıyor ve dostumla parti yapıyoruz.
لقد وضعت موخرتي و ربما اجزاء اخرى من جسدي في خطر لكي آتي هنا و احتفل مع اخي

Şükürler olsun! Kabus sona erdi! Bir daha asla parti yapmayacağım.
يا للروعة اسوأ كابوس لي قد انتهى لن احتفل مجدداً بعد الان

Brittany ve Frankie'nin düğününü kutlamak için bulunmak bir onurdur.
انه امن الشرف لي ان احتفل اليوم بزفاف برتني وفرانكي

Ama Josh, kutlamak istememin sebebi sensin.
لكن ياجوش ,انت السبب اللذي احتفل من اجله

Burada doğum günümü kutluyorum. Hepsi bu.
حسنا , انا احتفل بعيد ميلادى , هذا هو حالى

Kutlama yapıyorum. Eski oyunlarla dolu iyi bir hafta. Karıma iyi davranıyorum.
أنا احتفل, اسبوع جيد في عملي بالتحف, أقضي مع زوجتي وقتاً جيداً

Kendi tarzını kutla. Sana çizmen söylenen şekilde çizme.
احتفل بإسلوبك الخاص. لا ترسم بالطريقة التي يقال لك أن ترسم بها.

Geçen yıl Bay Flamel 665'inci doğum gününü kutladı."
الكيميائي الشهير، والذي احتفل العام الماضي بميلاده ال 665

Ben bir şeyleri kutlarken hep üzerimi çıkarırım. Siz de öyle yapmıyor muydunuz?
انا دائماً أكون عارياً من الأعلى عندما احتفل ألا تفعل ذلك ؟

Normal insanları. Ben de onlardan biri olmak isterim. Cordy'nin iyi haberlerini kutlayalım.
أريد أن أكون واحد منهم احتفل بأخبار (كوردى) الجيده

Batakhanede tam dört yıl geçirdim. parti yapacağım tabii ki.
عزيزتي، لقد امضيت 4 سنوات بالسجن، سوف احتفل

Her gece parti falan yaptığımı düşünüyorlar.
يعتقدون اني احتفل واسهر والعب هنا كل ليله

Bunun benim doğum günüm olmasını dilerdim Böylelikle ben de parti yapabilirdim
أنا أتمنّى أنّه عيد ميلادي لكي أستطيع أن احتفل, أيضاً

Evet biraz içtim ama mucizeyi kutlamak içindi.
انا ثملت قليلاً, نعم, لكي احتفل بهذه المعجزة

İnşaatın ilk gününü öğle yemeğiyle kutlamak istedim.
اردت ان احتفل بأول يوم لك في البناء بالغداء

6 yaşına girdi artık, ve bu olayı yeni bir arabayla kutlamak istiyorum.
عمر سيّارتي 6 سنوات وأريد أن احتفل بسيّارة جديدة

Ailenin önünde kendimi utandırdım ve şimdi Şükran Günü'nü hayatımdaki en depresif yerde kutluyorum.
لقد احرجت نفسي امام عائلتك و انا الان احتفل بعيد الشكر في اكثر الاماكن كآبة

Hâlâ çakma yıldönümümüzü kutluyorum.
انا لا ازال احتفل بالذكرى المزيفة الخاصة بنا

Sizi bilmem ama, ben Kutlama yapmıyorum. Ben havalara uçacağım.
انا لا افهم الموضوع من اوله و لكني لا احتفل عادة

Milletinin bağımsızlığını kutla, bir parçasını patlatarak.
احتفل في عيد استقلال دولتك بتفجير جزء منها

Sejro baharda Orta Yol'daki 40'ıncı yılını kutladı.
احتفل سيريو بعامه ال 40 مع الحزب الربيع الماضي

Ben ilk yılımı kutlarken arkadaşım Charlotte 8 haftalık hamileydi.
صديقتي تشارلوت كانت حامل منذ ثمانية أسابيع عندما كنت احتفل بمرور عام على نقائي

"Aşığız biz, gelin kutlayalım."
"نحن واقعون في الحب, تعال و احتفل"

Sizi bilmiyorum ama ben kutlamıyorum. Sevineceğim!
انا لا افهم الموضوع من اوله و لكني لا احتفل عادة

Atalarımın koca bir ırkı yok ettiği gerçeğini kutlamam.
انا لا احتفل بحقيقة ان اجدادي قضوا على مجموعة من الناس

- Kasabada Kutlama yaptım. - Neyin kutlaması?
كنت احتفل بالمدينة تحتفل بماذا ؟

Biz kaçışımızı planlarken Charlotte dönüşünü kutluyordu.
احتفل شارلوت عودتها.

Bazıları tüm gece eğlendiler.
احتفل بعضهم طيلة الليل.