"احدهما" - Translation from Arabic to Turkish

    • tanesi
        
    • birisi
        
    • Biri
        
    • İkisi
        
    • birinin
        
    Bir tanesi yumurtaya sahip çıkarken, diğeri yemek yemeye gidebilir. Open Subtitles حين يعتني احدهما بالبيض يتمكن الآخر من البحث عن الطعام.
    İki tane annen var. Bir tanesi bile bu işlerden anlamıyor mu? Open Subtitles لديك والدتان ,الا تضع احدهما مكياج الشفاه ؟
    Havlu, sabun, tuvalet kağıdı yoktu, sadece iki metal kova; birisi su, diğeri atık için. TED لم يكن لدى منشفة، ولا صابون، ولا ورق للمرحاض، اعطوني دلوين، احدهما للماء ، والآخر للفضلات.
    Şüphelilerin, 30-35 yaşlarında birisi kahverengi, diğeri siyah saçIı iki beyaz erkek oldukları belirlendi. Open Subtitles تم وصف المشتبه بهم على انهم رجلين ابيضين العمر من 30 إلى 35 سنة احدهما اسود الشعر والآخر بني
    Evet, meğer Biri iyiliğin ta kendisine diğeri de sadece görüntüsüne sahipmiş! Open Subtitles نعم. اخشى ان احدهما لديه كل الطيبة، والآخر لديه كل مظهرها فقط.
    Biri belki Nobel Ödülü kazanmasına yetecek kadar sayıda patern görüyor. Diğer ise TED احدهما يرى ربما العدد الصحيح بالتحديد من الانماط للفوز بجائزة نوبل
    Biri veya diğeri her zaman hapiste idi. Sorun ikisi beraber iken idi. Open Subtitles فقد كان احدهما فى السجن دوما كانت المشكلة عندما يجتمعان
    Bunlardan birinin diğerine göre daha üstün olduğu görüşü ise tamamen yanlış. TED والفكرة ان احدهما يجب بالفعل ان يحظى بأولوية عن الآخر هي أساساً خطأ
    Bir tanesi artık bizimle değil ve diğerine karşı hala hislerin var. - Özür dilerim. Open Subtitles احدهما لم يعد معنا والاخر لازلتي تحملين المشاعر اتجاهه
    Bir tanesi 14 yaşında 1.30 metre boyunda ve 77 kilo ağırlığındaydı . Open Subtitles لأن بنتين .. احدهما 14 سنة ووزنها 140 باوند
    İki tane annen var. Bir tanesi bile bu işlerden anlamıyor mu? Open Subtitles لديك والدتان ,الا تضع احدهما مكياج الشفاه ؟
    1 tanesi ölmüş, diğer 2 tanesine ise saatleri vermişsin. Open Subtitles احدهما مات والاخرين كانا من اعطيتهما الساعتين
    Forensik incelemeye göre bir tanesi yaralanmış, görünüşe göre de durumu ağır. Open Subtitles حسنا, الطب الشرعى يشير الى انه على الاقل احدهما جريح و بالنظر اليه يبدو خطير للغاية
    birisi, ben öbür hattayken aradı ama çok konuşmadım. Open Subtitles احدهما كانت و انا اتحدث على الخط الاخر و لكننى لم اتحدث كثيرا
    İçeride en az iki ceset olduğunu düşünüyoruz bunlardan birisi de polis memuru. Open Subtitles لدينا على الاقل وفيتان بالداخل, احدهما شرطي.
    İki iş, özellikle birisi iyi yönetilmiyorsa hepimizi tehlikeye atabilir. Open Subtitles وخصوصا ان كان احدهما يدار بشكل سيء فمن الممكن ان يكشفنا كلنا
    Demek istediğim, birisi sana "Kes sesini, bu harika !" diyor. Open Subtitles أَعْني،ان احدهما يقول , سَكتَ هذا عظيمُ
    Thursby Miles'a bulaşır, ikisinden Biri ölür dedin. Open Subtitles لقد ظننت ان ثورزبى سيتعارك مع مايلز وسيقتل احدهما الآخر,
    Biri Amerikan Atı ve diğeri de oğlun Küçük Köpek tarafından. Open Subtitles احدهما قتله امريكان هورس والآخر قتله ابنك ليتل دوغ
    Biri öldü, öteki benim ve üçüncüsü Cole Thornton. Open Subtitles احدهما قد مات والآخر انا اما الثالث فهو كول ثورتن
    İçlerinden Biri dostun için doğru olanı yaptığını bilmek. Open Subtitles احدهما ان تعلم بانك فعلت الشئ الصحيح من اجل رفيقك
    İkisi dışında hepsinde. Zaten birinde de öpücük hastalığına yakalanmıştım. Open Subtitles جميعها بأستثناء اثنتين , احدهما كان عندي أصابه
    Incil, eger iki erkek kavga ediyorlarsa, ve bu erkeklerden birinin esi diger erkegin testislerini avuclarsa, o zaman kadinin eli kesilmeli der. TED يقول الكتاب المقدس انه اذا ما تقاتل رجلان ومسكت زوجة احدهما بخصيتي الرجل الاخر يجب ان تقطع يدها.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more