"احرص" - Translation from Arabic to Turkish

    • emin ol
        
    • unutma
        
    • emin olun
        
    • sağla
        
    • mutlaka
        
    • dikkat et
        
    • olsun
        
    • sağlayın
        
    • emin olmak
        
    Dolandırılmadığından emin ol evlât. Baban ne kazanırsa yarısını al. Open Subtitles احرص ألاّ تُخدع يا فتى نل نصف ما يجنيه أبوك
    Güvende olduğuna emin ol, bu adama bi şans daha vermek istemem Open Subtitles و احرص أنها بامان لا أريد لهذا الشخص أن يحظى بفرصة ثانية
    Bu cinayete kimi kurban seçersen, sadece ölmeyi hakettiğinden emin ol. Open Subtitles أياَ كان من تقررون قتله فقد احرص على أنه يستحق الموت
    Bu yüzden bir daha onu gördüğünde, ona saygılarını sunmayı unutma. Open Subtitles لذا لو صادفتة مرة أخرى, احرص تجعلة يندم على فعلتة
    Hemen havaalanına gidin, ve bu sefer kaçmadığından emin olun. Open Subtitles . ؟ اذهبإلىالمطار, و احرص على ألا يهرب هذه المرة
    Her gün en az üç sayfa okumasını sağla. Open Subtitles احرص على أن يقرأ ثلاثة صفحات على الأقل كل يوم
    Görevdeki herkeste mutlaka bir resmi olsun. Open Subtitles احرص على أن كل شخص في هذه التفاصيل يحصل على صورة له
    Ve göğüs kasların eşit değil. dikkat et bir tarafa tartma. Open Subtitles و عضلات صدرك ليست متناظرة احرص الا تفضل جانباً على الآخر
    Barmen ve bardakilerden birilerinin konuşmanı duyduklarından emin ol. Open Subtitles احرص على أن عامل الحانة أو غيره يستمع للحوار
    Kesmeden önce herkesin pastayı gördüğünden emin ol. Open Subtitles احرص أن يرى الجميع قالب الحلوى قبل أن نقطعة
    Onunla git, adamım. Dışarı çıktığından emin ol. Git! Open Subtitles رافقه يا صاح، احرص على أن يخرج، اذهب، اذهب
    Pekala, sadece hepisini yediğinden emin ol. Sen gelişme çağındaki bir çocuksun. Open Subtitles حسناً ، احرص على أن تتناولها كلها فأنت ما زلت في طور النمو
    Bu yüzden herkese söylüyorum. Bölümdeki herkesin bildiğinden emin ol. Open Subtitles لذا سأخبر الجميع احرص على أن تخبر كل مَن فى قسمك
    Küçük bandon yarışmada lider olabilir, Stifler... ama susarsan bize haber vermeyi unutma. Open Subtitles فرقتك الصغيرة قد تقود المنافسة يا ستيفلر لكن احرص على أن تخبرنا إذا عطشت
    Şimdi evine gidebilirsin. Görmeye başlar başlamaz bizi aramayı unutma. Open Subtitles يمكنك العودة الى المنزل الآن، احرص على الاتصال بنا حالما تستعيد بصرك
    O yüzden tedavi olmadan önce, uykusuzluğunuzun insomniaya bağlı olduğundan emin olun. TED لكن قبل التماس العلاج. احرص على أن يكون عدم قدرتك على النوم ناجما عن الأرق.
    Güvende olduklarından emin olun ve diğer aracı yakından takip edin. Open Subtitles انظر إذا كان أي منها مفقود, و احرص أن تكون مأمنة في السيارات الأخرى
    Sadece sana eşit miktarda vurmasını sağla ki amnezi olma. Open Subtitles احرص على أن تتلقى عدداً زوجياً من اللكمات، حتى لا تفقد ذاكرتك.
    Bunların hiçbirinin olmasını istemediğini mutlaka bilsin hiçbirini. Open Subtitles احرص على أن تعلم أنني لم أقصد حدوث شيء من هذا
    Bu gece 11 'de toplantı var. Kimsenin seni izlememesine dikkat et. Open Subtitles هناك اجتماع الليلة ، كن في هذا العنوان في الحادية عشرة ، احرص ألا يتبعك أحد
    Ama lütfen, hangi işi alırsa alsın sessiz olsun. Open Subtitles لكن أرجوك,أي عملٍ يتولاة احرص أن يكون هادئاً
    Sen ve ekibinizin onlara yardım etmesini istiyorum yerleştirmenin düzgün olmasını sağlayın yeter. Open Subtitles أريدك وفريقك أن تساعدهم احرص على حسن سير الأمور
    Kan kaybından öldüğüne emin olmak için 10 dakikaya geri geleceğim. Open Subtitles ساعود خلال 10 دقائاق احرص على ان تكوون قد نزفت كلياً

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more